Buz dağının altında olağanüstü hareketlilik var. Her an karşı karşıya kalabileceğimiz ekonomik kriz ya da bölücü terörden önce, bir başka sosyal patlama bekliyorum ki, bu çocuklarımızın istikbalini olumsuz etkileyecek. Adını havuz ve yandaş medyanın koyamadığı, dahası gizlediği sosyal patlamanın sebebi yüksek öğrenim yurtları ve gençlerimizin barınma sorunudur. 

Her şehirde üniversite açmak, üç beş binaya özel üniversite izni vermek eğitim kalitesini düşürmenin yanında, buralarda öğrenim görmekte olan gençler için yurt şartı getirilmeyişi siyasilerin aymazlığı değil, AKP’nin rant arayışından kaynaklanmaktadır. Nitekim Bilal oğlan ünlü TÜRGEV ile yurt işine soyundu. Belediyelerden hibe yoluyla arsa ve bina topluyor. Antalya Belediyesi örneğinde olduğu gibi Bilal oğlan yurdu devralınca 200 TL olan aylık ücreti 600 TL’ye çıkararak yoksul öğrencinin sırtından rant sağlama peşinde olduğunu kanıtladı. 
Oysa baba Erdoğan 19-25 Aralık operasyonlarından sonra paralel yapının okul ve yurtlarından kurtulacak öğrencileri gerekirse otellerde ve devletin misafirahanelerinde ücretsiz barındıracağını ilan etmişti. Ailelere çağrı yapıyor,  “Yeter ki çocuklarınızı kurtarın, her türlü imkanı seferber etmek boynumuzun borcu” diyordu. Çankaya’ya çıktığı günden bu yana öğrencilerin yurt sorununu ağzına dahi almadı. 
Sıfır sorun yerine bol sorun müsebbibi Başbakan Davutoğlu da bu konuda kulağının üzerine yatmış durumda. 
Ülkemizde yüksek öğrenim gören gençlerimizin % 85’i yurtlarda yer bulamadı. Okullar açılırken yüzbinlerce öğrenci barınma sorunu ile karşı karşıya, yine karanlık çevreler devrede, örgütler cirit atıyor. Otogarlarda karşılanan gençler örümcek ağları ile sarılıyor ev kiraları değerinin üç katı. Üç beş öğrencinin bir araya gelmesiyle kira ödense de yeme, içme, ısınma ve ulaşım giderlerini karşılamak mümkün değil. 
İki çocuğu üniversitede devlet bursu bile almadan okuyan baba olarak, her gün okulunu yarım bırakıp memleketlerine dönme kararı alan gençler için yüreğim kanıyor. 
Özel öğrenci yurtları 650 TL’den başlıyor. Kızım Aybikehan, arkadaşı yurt bulamayıp memleketine dönmek üzereyken odasını açtı. Ev öylesine şenlendi ki, görmelisiniz. Birey olarak en azından hanemize bir öğrenci misafir edebilmeliyiz. 
Öte yandan gençlik kuruluşlarımızın girişimleri örnek teşkil ediyor. TGB’li gençler kalabalık evlerini arkadaşlarına açmaktan geri durmuyor, yeni evler oluşturuyorlar. Kayseri’de beş altı yıldır öncelikle kız öğrencilere  “Turan evleri”  kuran Ali İhsan Öztürk’ün gayretleri beş altı vilayetimize dağıldı bile. 
Ülkü Ocakları Muş’ta 5 Ülkü Evi kurmuş, ne güzel. Antalya’da kendilerine müracat edecek öğrencilerin açıkta kalmayacağını ilan etti Ülkücüler...  Bunların her biri samimi çabalar ancak bu devasa sorunu çözebilecek boyutta olamaz. Bizim gençlik yıllarımızda büyük kentlerde şehir yurtları vardı; Erzurum, Sivas, Kayseri, Yozgat, Trabzon, Adana yurtları gibi. Valilik ve Belediyeler Bilal oğlanın TÜRGEV’ine arsa ve bina hibe edeceğine öğrencilere acil yurt yapmalıdır. 
Değerli okuyucularımıza çağrımdır, evleri müsait olanlar bir öğrenciye yuvalarını açsınlar... Durumu müsait olmayanlar ise en az bir öğrenciye burs vermeye çalışmalı... Bu konuda hassasiyet göstereceğinize inanıyorum...