Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

OHAL şartlarında referandum!

AKP dışında devlet adına sürekli konuşan, açılışa katılan, toplantı düzenleyen, miting ve kabul yapan Sayın Cumhurbaşkanıdır.

Televizyon, gazete, bildiri, yayın konusunda da hiçbir muhalif siyasi iktidarla rekabet bir yana iktidarla mukayese dahi edilemez!

Tek yanlı, tek boyutlu tek adamlı siyaset!

 STK'lar, gazeteler, televizyonlar, akademisyenler, kulüpler, sanatçılar vb. iktidarın yanında tek yanlı saf tutmuş durumdalar. 

İktidar adına mitingler düzenleniyor, açılışlar ve türlü çeşit konuşmalar yapılıyor.

Bilim adamları, düşünce kuruluşları, kültür ve sanat adamları koro halinde televizyonlarda konuşulanlar için tasdik ve onay seansları düzenliyor!

Sözün en güzelini, stratejinin en isabetlisini, ülke için en hayırlı olanı iktidar (!) söylüyor. Bu sözlerin üzerine söz söylemenin kimsenin haddi olmadığı televizyonlarda bilim, sanat ve fikir adamları (!) tarafından sürekli tekrarlanıyor.

Tek yanlı, tek boyutlu, tek hedefli, tek adamlı bir siyaset bağlamında demokrasi yüceltilmiş oluyor .

OHAL'i referandum için istismar etmek!

Aslında OHAL'den önce de iktidar ile muhalefet arasındaki şartlar asimetrikti.

Her şeye hâkim bir iktidar ile yine her şeyden mahrum ve her şeye mahkûm bir muhalefet karşı karşıyaydı.

Muhalefet propaganda, manipülasyon, ajitasyon, tanıtım, algı yönetimi konusunda on beş yıllık iktidarın yanından dahi geçemezdi.

OHAL dolaysıyla da isabetli-isabetsiz ya da haklı-haksız demeden görevden almalar, meslekten ihraçlar, tutuklamalar tam bir sindirme operasyonuna dönüştü.

Her yerde muhalif sesler önce kısıldı sonra da kesildi.

Bu da yetmedi iktidardan gelen her teklife "evet" demeye hazır, tek yanlı, taraflı yayın yapan, dalkavukluğu ideoloji edinmiş radyo ve televizyonlar için OHAL kararnamesi çıkarıldı.

"YSK'nın seçimlerde eşitliğe aykırı yayın yapan radyo ve televizyonlara ceza kesme yetkisi KHK ile" kaldırıldı.

Böylece iktidar lehine eşitsiz fiili bir durum daha yasal bir çerçeveye oturtulmuş oldu. 

Bahçeli'nin kulakları çınlasın!

Başkanlığı kim savunuyor?

Başkanlığı başından bu yana kendisine "başkan" denilen terör örgütünün bir numaralı ismi Öcalan savunuyor. Sırrı Süreyya'nın tabiriyle "Başkan APO" başkanlığı savunuyor.

Nitekim "Eş Başkanlık" söylemini terörün siyasi uzantısı olan HDP siyasete soktu. Türk halkı "Başkan, Eş Başkan" söylemlerini her şeyden önce PKK'lılardan duydu.

İmralı'dan sızan tutanaklardan şu sözler eli kanlı terör örgütü elebaşısına aittir: - "Öcalan: Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz".

Öcalan'ın başkanlığı desteklemesinin nedeni de şudur: Eli kanlı terör elebaşısı birden fazla siyasi partinin oluşturduğu bir TBMM'yi "eyalet-federasyon-özerklik" vb. için ikna etmekten bir başkanı ikna etmenin çok daha kolay olduğunu düşünüyor.

Hayır diyenleri tek tipleştirip şeytanlaştırmak!

Başkanlık yanlıları daha doğrusu iktidar, tezlerini ucuz, uçuk ve ucu açık değerlendirmelere indirgeyerek savunmaya çalışıyor.

PKK-HDP-FETÖ vb. terör örgütlerinin başkanlıkla ilgili olarak yaptıkları taktik çıkışları esas alarak başkanlığa hayır diyenlerin tamamını bir arada göstermeye çalışıyorlar.

"Hayır" diyenleri tek tipleştirip şeytanlaştırıyorlar.

İktidar dalkavukları farkında olmayarak FETÖ-DEAŞ ve PKK'nın CIA mahfillerinde kurguladığı kutuplaştırma projesinin içine doğru Türkiye'yi yuvarlıyorlar.

Toplumsal sözleşme olan Anayasa -darbe dönemleri hariç- ilk kez toplumun bir kesimiyle yapılıyor. Bir kesimin yaptığı ve toplumun tamamına "evet de" diye dayattığı bu anayasal değişikliğin toplumdan onay almasından daha çok sürdürülebilir olması önemlidir.

OHAL şartlarında, baskı ve KHK'larla biçimlendirilen kampanyalar altında, salt çoğunlukla elde edilecek bir referandum sonucu sürdürülebilir olmayacaktır.

Onlarca dayatma ve baskının bumerang etkisi yapması ve ters tepmesi sürpriz olmayacaktır. Bizden uyarması!

Yazarın Diğer Yazıları