Ölen Rus turistlerin ardından

Aslında Sayın Başbakan’ın Rusya ile yapmış olduğu anlaşmalardan sonra işin turizm sektörü ile ilgili olan kısmı doğrudan konumuz olduğundan biraz irdelememiz ve daha sonrasında meydana gelen olaylara açıklık getirmemiz gerekiyor. Yapılan bu anlaşma şahsen çok doğru ve yıllardır yapılması gereken geç kalınmış bir anlaşma idi. Dolayısı ile bu noktada Sayın Başbakan’ı yaptığı anlaşmalardan dolayı tebrik ediyorum.
Yukarıda ülkemizin önünü açıcı anlaşmaların ve buna vesile olanların hakkını verir iken, bir de madalyonun diğer tarafına bakıp, iyi niyetle yapılan bu anlaşmaların gerçek yaşamdaki yansımalarını tahlil etmemiz gerekiyor. Anlaşmaları yalnızca imzalayıp uygulamadaki eksiklikleri görmezden gelmek yapılan tüm anlaşmaların hedefine ulaşmasını engelliyor.
Anlaşmalar her ne kadar devlet
yetkililerince imzalansa da, anlaşmaların uygulamaya geçmesi ile birlikte “insan faktörü” devreye giriyor. “İnsana yatırımdan ve denetimden uzak” bir uygulamaya sahip iseniz; bunun olumsuzluklarını yakın zamanda yaşadığımız Antalya İl’inde meydana gelen ve 14 Rus vatandaşı ile 2 Türk vatandaşının hayatını
kaybettiği üzücü olaylarla karşılaşmanız hiç de sürpriz olmayacaktır.
Her zaman dile getirdiğim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir “turizm politikası” artık olmalı ve bu politikanın tek sorumlusu da Hükümet olmalıdır. Turizm yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, TÜRSAB, tur operatörleri, seyahat acenteleri, otelcilerden ibaret bir sektör değildir. Bu sektör kendisi dışında yaklaşık 38 hizmet grubunu da doğrudan veya dolaylı olarak etkilemektedir. Bu nedenledir ki; artık ülkemizde “Turizm Sektörünü” ilgilendiren bir
konuya Devlet doğrudan müdahil olmalıdır, bu iş Valiliklere, Kaymakamlıklara, Belediyelere ve Trafik Komisyonlarına bırakılacak kadar “yerel bir konu” değildir.
Hükümet edenlerden dileğim, “Turizm Sektörünün” denetimini kendilerinin yapıp, yetkilerini devretmemelidirler. Turizm sektöründe istenilen noktalara gelebilmek için sloganımız “insana yatırım ve devamlı denetim”olmalıdır. Mevcut durumda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sektörde etkileri minimize edilmiş gibi bir görüntü sergiliyor, Bakanlık acilen eski etkin konumuna kavuşmalı ve “Turizm Sektöründeki” çok başlılığa bir son vermelidir.
Tur operatörlerinin inisiyatifinde bir turizm, hizmet kalitesini ön plana çıkarmak yerine fiyatların aşağı çekilmesine dayanmakta. Fiyata dayalı rekabet sonucunda da, Antalya’da karşılaştığımız üzücü olaylar meydana gelmekte. Uygulamaların böyle devam etmesi halinde Antalya’daki olay ne ilk ne de son olacaktır. Ülkemizdeki tur operatörlerinin ciddi anlamda kontrol altına alınıp, bütün faaliyetleri incelemeden geçirilmelidir.
Tur operatörleri üzerinde başlatılacak incelemeler sonucunda, ortaya aslında bu çok büyük potansiyel olduğu düşünülen operatörlerin ülkemize ne kadar büyük kazıklar attıkları tespit edilebilecektir. Burada pilot bölge uygulaması yapılması gereken bölgelerin başında Antalya, Marmaris ve Bodrum gelmektedir.
Hâlâ ümidimi yitirmedim, bir gün bu yanlış uygulamalardan vazgeçilip, turizm sektörünün istenilen standartlara yükseleceğini ama bunu yapar iken de Hükümet edenlerin konuyu ciddi olarak ele almaları gerektiğine inanıyorum.

Yazarın Diğer Yazıları