Ölülere-ölülerinize saygı

Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un Gölbaşı İncek mezarlığına gömülememesi beni yaraladı. Hem de derinden yaraladı. Bu memleket hepimizin. Hatun annenin de aynı zamanda... Ve kızı Aysel Tuğluk'un da...

Tuncelili Hatun Tuğluk, belli ki Zaza... Hatun (Katun, kadın, aynı kelimeler.) Türkçedir.

Melikşah'ın hanımı Terken Hatun, Uzun Hasan'ın eşi de Selçuk Hatun'dur. 78 yaşında vefat eden Hatun Tuğluk'a, annesi, babası ne düşünerek bu ismi verdi acaba? Belki anneannesinin, belki babaannesinin adıydı. Büyüklerin adın koymak Anadolu'da gelenektir.

Hatun isminin nasıl verildiğini Aysel Tuğluk'a sormak gerek ama  PKK ile iç içe birini ne görmek, ne de onunla konuşmak isterim.

Aysel Tuğluk'u 1999'da İmralı duruşmalarında tanıdım. Abdullah Öcalan'ın avukatıydı. İmralı'daki Konuk'tan baktım... A. Öcalan'ın daimi avukatlarından hanımlar içinde Hatice Korkut, dokuz duruşmadan yedisine katılarak başı çekiyordu. Sonra Mükrime Tepe (6), Aysel Tuğluk (5), Gül Aktay (3), İmmihan Yaşar (1) geliyordu.

Hatun Tuğluk'u, anlaşılan, gece karanlığında görünmeden gömmek istemişler. İnsanlar nasıl haber aldılarsa bir anda toplaşmışlar.

Hatun Hanım vefatından önce, İncek'e gömülmeyi vasiyet etmiş. Dememiş ki: "Lanet olsun bu topraklar, götürün beni memleketime..."  Türkiye sınırları içinde nereye isterse gömülme hakkı vardır.

Şunu da anlamak lâzım.  Öfke elbette, ölen kişiye değil.

Protestoculara yüklenirken Türkiye'nin içinde bulunduğu hâl ve kitle psikolojisi dikkate alınmıyor. "Çok bilmiş" yazarlarımız, politikacılarımız PKK karşındaki kitleleri suçladıkça suçladılar.

Diyanet İşleri de başka türlü...  Başkan Vekili Ekrem Keleş, cenazedeki protestoyla ilgili şunları söylüyor:  

"Bu olay, İslâm dini bakımından tasvip edilecek bir olay değildir. Şiddetle kınanması gereken bir olaydır. Peygamber efendimiz bize cenazelere hürmet etmeyi göstermiş ve cenazelerin arkasından kötü konuşulmamasını tavsiye etmiştir. Cenazelerin iyilikleriyle anılmasını tavsiye etmiştir. Cenazelerle ilgili İslâm'ın koyduğu prensiplerle bağdaşmayan tutum ve davranışları tasvip etmemiz mümkün değildir. Bu olayı kesin bir şekilde reddediyoruz. Bu tür olayların olmaması gerekiyor. Cenazeler, öfkenin üzerinden ifade edileceği bir materyal yapılmamalıdır. Cenazelerin bu tür olaylara alet edilmesi asla kabul edilemez."

Ekrem Keleş Bey, "Üzkürû mevtâküm bi'l-hayr"ı hatırlatmak istiyor ama -kendileri daha iyi bilirler- o hadisin tercümesi şöyle: "Ölülerinizi hayırla zikrediniz."

Bu sözü, daha talebeyken Necip Fazıl'dan duymuştum. (Yeri geldikçe yazdım.). Kastettiği de M. Kemal'di. M. Kemal'i hayırla anmak istemiyordu. "'Ölüleri' demiyor, 'ölülerinizi'" diye hatırlatıyordu.

Aysel Tuğluk'un polise taş atarken çekilmiş fotoğrafları hâlâ internette... Türkiye, onun destek verdikleriyle savaş hâlinde. Neredeyse, şehit haber gelmeyen bir günümüz yok.

Kitle cahillik etmiş... Kabul. Protesto başka türlü yapılabilirdi. Ama, gönülleri PKK'ya yatanların, PKK'nın neden isyan ettiğine bir bakalım diyenlerin bu hâdiseyi fırsat bilip yüklenmeleri de çok çirkin.  

"Birlikte yaşama"dan bahsediliyor. Bu söz önce PKK'ya destek verenlere söylenmeli.

Yazarın Diğer Yazıları