Önce Trabzonspor, sonra Galatasaray!...
A+A-

Önce Trabzonspor attı, ardından Galatasaray. Skor Fenerbahçe alehine 2-0..
Sonra Galatasaray attı; hemen arkasından Trabzonspor karşılığını gönderdi. Durum Fenerbahçe alehine 4-0…
İlk yarının sonunda şampiyonluk düğümü matematiksel olarak da çözüldü. Her iki değil, üç taraf da rahat etti.
Trabzonspor, bu işte taraf değildi. Taraf olması da gerekmiyordu. Ama, bir itibar mücadelesi yapması da gerekiyordu.. Yaptı da…
Kalesinde Onur adeta devleşip, mukaveleyi 2011'e kadar uzatan ve milyonları hesabına geçtiren Yattara, sahanın her yanında ayak basmadık yer bırakmadan Fenerbahçe defansını allak-bullak ederken, ilk golü de yapıp, ardından Umut'ta devreye girince Trabzonspor rahatladı. Fenerbahçe de… Çünkü, sarı-lacivertli oyuncular, "Artık fazla didinmenin gereği yok. Hiç değilse tatile sakat sakat gitmeyelim" diye düşünür bir ruh hali içinde mücadele etmeyi tercih ettiler.
Ancak, buna rağmen, Trabzonspor ceza sahasına yakın serbest atışlar ile köşe vuruşlarından gelen tüm topları rakip kaleye gönderdiler. Trabzonspor defansının özellikle ilk yarıda hiç müdahale edemediği bu kafa vuruşlarını ya Onur inanılmaz refleks ve yer tutuşlarla önledi, ya da top dışarı gitti.
Trabzonspor'da dikkati çeken bir isim de Musa idi. Uzun bir sakatlık döneminin ardından defansın sağ kanadında yer alan bu oyuncu, hem savunmada, hem de hücumda iyi işler yaptı.
Gözlerin üstünde olduğu ve sezon içinde olumsuz eleştiriler alan bir başka isim olan Ergin Keleş'te önceki maçlarına göre Umut'un yanında iyi bir görüntü verdi. Her iki oyuncunun da, önümüzdeki sezon büyük bir değişim yapılacak kadroda yer almaları işin doğrusudur.
Avni Aker'in basın tribününde bizlerde 2007-2008 sezonunu kapatırken, aklımıza ilk maç, yani Sıvasspor karşısında 30 saniye kalana dek 1-0 önde giden, ama bir kendini bilmez yüzünden 3-0 hükmen mağlubiyet ve 5 maç seyircisiz oynama cezası ile başlayan kötü süreç gelmedi değil.
Bu kötü sürece bir de Nuri Albayrak'ın yönetimde, Ziya Doğan'ında sahadaki kötü tercihleri eklenince, "İnşallah böylesine çalkantılı ve kötü bir sezon daha yaşanmaz" temennisinde bulunarak, "Kötü başladı, iyi bitti. Gelecek sezon buluşmak dileğiyle" diye basın tribününe şimdilik veda ettik.
Sonra Galatasaray attı; hemen arkasından Trabzonspor karşılığını gönderdi. Durum Fenerbahçe alehine 4-0…
İlk yarının sonunda şampiyonluk düğümü matematiksel olarak da çözüldü. Her iki değil, üç taraf da rahat etti.
Trabzonspor, bu işte taraf değildi. Taraf olması da gerekmiyordu. Ama, bir itibar mücadelesi yapması da gerekiyordu.. Yaptı da…
Kalesinde Onur adeta devleşip, mukaveleyi 2011'e kadar uzatan ve milyonları hesabına geçtiren Yattara, sahanın her yanında ayak basmadık yer bırakmadan Fenerbahçe defansını allak-bullak ederken, ilk golü de yapıp, ardından Umut'ta devreye girince Trabzonspor rahatladı. Fenerbahçe de… Çünkü, sarı-lacivertli oyuncular, "Artık fazla didinmenin gereği yok. Hiç değilse tatile sakat sakat gitmeyelim" diye düşünür bir ruh hali içinde mücadele etmeyi tercih ettiler.
Ancak, buna rağmen, Trabzonspor ceza sahasına yakın serbest atışlar ile köşe vuruşlarından gelen tüm topları rakip kaleye gönderdiler. Trabzonspor defansının özellikle ilk yarıda hiç müdahale edemediği bu kafa vuruşlarını ya Onur inanılmaz refleks ve yer tutuşlarla önledi, ya da top dışarı gitti.
Trabzonspor'da dikkati çeken bir isim de Musa idi. Uzun bir sakatlık döneminin ardından defansın sağ kanadında yer alan bu oyuncu, hem savunmada, hem de hücumda iyi işler yaptı.
Gözlerin üstünde olduğu ve sezon içinde olumsuz eleştiriler alan bir başka isim olan Ergin Keleş'te önceki maçlarına göre Umut'un yanında iyi bir görüntü verdi. Her iki oyuncunun da, önümüzdeki sezon büyük bir değişim yapılacak kadroda yer almaları işin doğrusudur.
Avni Aker'in basın tribününde bizlerde 2007-2008 sezonunu kapatırken, aklımıza ilk maç, yani Sıvasspor karşısında 30 saniye kalana dek 1-0 önde giden, ama bir kendini bilmez yüzünden 3-0 hükmen mağlubiyet ve 5 maç seyircisiz oynama cezası ile başlayan kötü süreç gelmedi değil.
Bu kötü sürece bir de Nuri Albayrak'ın yönetimde, Ziya Doğan'ında sahadaki kötü tercihleri eklenince, "İnşallah böylesine çalkantılı ve kötü bir sezon daha yaşanmaz" temennisinde bulunarak, "Kötü başladı, iyi bitti. Gelecek sezon buluşmak dileğiyle" diye basın tribününe şimdilik veda ettik.
- Yorumlar 0
Yazarın Diğer Yazıları
- Trabzonspor için; "önce sabır..." sonra; "yerlinin yerlis12 Nisan 2018 Perşembe 00:00
- Ahmet Ağaoğlu'nun penceresi08 Nisan 2018 Pazar 00:00
- Trabzonspor'da Galatasaray maçı ve kongre04 Nisan 2018 Çarşamba 00:00
- Ağaoğlu ne yapar?31 Mart 2018 Cumartesi 00:00
- Trabzonspor'a profesyonel yönetim!28 Mart 2018 Çarşamba 00:00
- Trabzonspor'un kurtuluşu için... Tek yol; tek çatı, tek dil, tek ba21 Mart 2018 Çarşamba 00:00
- Kafa aynı, hesap aynı ama beklenti farklı!14 Mart 2018 Çarşamba 00:00
- Yorgun Beşiktaş'a; bitkin Trabzonspor!07 Mart 2018 Çarşamba 00:00
- Şenol - Rıza 30 yıl sonra ters köşede...02 Mart 2018 Cuma 00:00
- Trabzonspor'da köy berbat!21 Şubat 2018 Çarşamba 00:00
- Rıza Çalımbay'lığa soyunanlara!03 Şubat 2018 Cumartesi 00:00
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.