Önder: Öcalan’ın sağlık koşulları savaş nedeni

Önder: Öcalan’ın sağlık koşulları savaş nedeni
HDP’li Süreyya Önder yine kin kustu: Öcalan üzerinde tecrit geliştirmek, onun can güvenliği ve sağlık koşulları hakkında kendi halkını ve örgütünü endişeye sevk etmek savaşa davetiye çıkarmaktır.

Öcalan üzerinden yine terör tehdidi

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, düzenlediği basın toplantısında, İmralı canisi Abdullah Öcalan üzerinden, “savaş” tehdidinde bulundu. Bebek katilinin yanında bulunan 2 hükümlünün Silivri’ye gönderilmesini eleştiren Önder, “Öcalan üzerinde bir tecrit geliştirmek, onun can güvenliği ve sağlık koşulları hakkında kendi halkını ve örgütünü endişeye sevk etmek savaşa davetiye çıkarmaktır” dedi.

“Serbest bırakılsın”
HDP Grup Toplantı Salonu’nda “İmralı Heyeti” olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’nin en can yakıcı gündeminin barış ve eşitlik olduğunu belirterek, bunun bütün dünya için gündem olduğunu söyledi. Önder, “Bu ülkenin barışını dinamitlemek için yapılmayacak tek şey ne deseniz Öcalan üzerinden müzakere sürecinde mutabık kaldığımız sekretaryasının dağıtılması ve diyalog yollarının kapatılmasıdır, Öcalan’ın tekrar o hücre koşullarına geri döndürülmesidir derler” dedi. Sözde çözüm süreci başlamadan önce birçok yerde açlık grevlerinin başladığını belirten Önder, şöyle konuştu: “Öcalan üzerindeki koşulların kaldırılacağı sözünü aldıktan sonra ölüm oruçlarını bitirme noktasında inisiyatif aldık ve bitirdik. Öcalan üzerinde bir tecrit geliştirmek, onun can güvenliği ve sağlık koşulları hakkında kendi halkını ve örgütünü endişeye sevk etmek savaşa davetiye çıkarmaktır. Hükümet bu yanlıştan ve toplumsal maliyeti büyük olacak gelişmelerden korunmak için bir an önce durumu eski koşullarına getirmesi gerekmektedir. Öcalan üzerindeki tecrit, toplumsal barışımız ve ortak geleceğimizin arasına Marmara Denizi kadar hendek kazmış anlamına gelir.” Önder, kazılan bu hendeğin daha sonra kapatılması için çok daha büyük emek ve çabayı gerektireceğini öne sürdü. Önder, “Hükümete çağrımız verdiğiniz sözlerin hakkını getirin. Yaşananlar artık Öcalan’ın özgürlüğünü acil bir gündem olarak önümüze koymuş bulunmaktadır. Eğer siz yeni bir anayasa istiyorsanız, eski anayasanın ve ona bağlı yasaların yarattığı bu düşmanlaştırma zeminlerini ortadan kaldırmakla başlamalısınız.” Bir gazetecinin, “Öcalan’a tecrit savaşa davetiyedir açıklamanız oldu, bunu nasıl okumalıyız” sorusuna cevap veren Önder, terör örgütü KCK’nın yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, “Ona dönük bir tecrit politikası geliştirmek hükümetin savaş politikası geliştirmektir. Biz bunu bir savaş sebebi sayarız gibi bir anlam çıkmasın ama bu hükümetin savaş çağrısı yapmasıdır. 50 cenaze orada bekliyor. Diyanet İşleri Başkanı  Görmez, Alevilerle ilgili açıklama yapacağınıza bunları görün” dedi. Açıklamaya, TBMM Başkan Vekili Pervin Buldan ve HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de katıldı.

Demirtaş yine özerklik istedi
HDP Eş Genel Başkanı Selahatti­­­n Demirtaş, iktidarı, 27 Aralık’ta Diyarbakır’da açıkladıkları “özerklik” i konuşmaya çağırdı. Demirtaş, partisince Van’da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ülkenin yönetim ve idare biçiminin değişmesine karşı olmadıklarını, daha demokratik bir Türkiye için herkesin yönetime katılmasını sağlayan bir model önerdiklerini söyledi. “HDP olarak ne hendeği biz kazdık ne de kazdırdık” diyen Demirtaş, şöyle dedi: “Süreci bitirdiniz bari operasyonlarla işi içinden çıkılmaz hale getirmeyin dedik. Mitinglerde, ’genç kardeşlerim sizlerin ne silah kullanmasını, ne hendeğe barikata gerek yok. Acı çektik ama bizler seçilmiş olarak demokratik siyasette sizin hakkınızı savunabiliriz. Kan, gözyaşı olmasın, görev bizimdir’ dedik. Biz hendek barikat normaldir demiyoruz ama sizin saldırınız da anormaldir. Gelin bunları konuşarak çözelim diyoruz. ’Başkanlık diyoruz, gelin tartışalım’diyor. Biz de özerklik diyoruz, gelin tartışalım diyoruz. Dokunulmazlığımız kalksın ama herkesin kalksın. Hepimiz mahkemenin karşısına çıkalım. Bize dokunulmazlık lazım değil.”