Onur yok cilve var

"bekle paşa geliyor biraz bes için pres yap işve cilve…"

Her gün bana ulaşan yüzlerce bankacı şikayetinden biri sanarak açtığım bir elektronik postada bu cümlelerin yazdığı bir ekran görüntüsü çıktı.

İlk aşamada anlayamadım.  Yerli sermayeli bir bankanın müdürü ile personeli arasındaki yazışmaydı.

Daha sonra detayı okuyunca adeta kanım dondu.

Bugüne kadar bankacılara hedef baskısı için yapılan her türlü zulmü ve haksızlığı duydum okudum ama böylesini gerçekten ilk kez görüyordum.

İstanbul'da bir bankanın bayan şube müdürü personeline  bir BES yani Bireysel Emeklilik satması için müşterisine işve-cilve yapmasını talep ediyordu.

Bu elektronik postanın sahte olacağını düşündüm.

Gözlerime inanamadım

Çünkü bankacılara böyle bir ahlaksız teklifin gelebileceğini hiç düşünmemiştim. Hele bir bayan müdür tarafından.

İnanılmazdı.

Hedef için ahlaksız teklif yapılan E.A , 33 yaşında 10 yıllık pırıl pırıl bir bankacı.

İsmini açıkça yazabileceğimi söyledi. Ancak bankalar yasası gereği ismini buradan veremiyorum.

Zaten burada ismin ne önemi var ki?

Ayşe veya Fatma…

Burada önemli olan Türk bankacılık sisteminde kaderine terk edilen 200 bin bankacının yaşadığı.

Bir gece de  yüzlercesi hatta binlercesi kapı önüne konuldu.

O da yetmezmiş gibi başka bankaya gidip çalışmasın müşterileri gitmesin diye haklarında kötü referans verildi.

İşsizliğe ve açlığa mahkum edildiler.

Şimdi ise hedef baskısının geldiği son nokta ahlaksız teklif!

Bankanın daha çok hatta daha da çok kazanması için müşteriye cilve yapması isteniyor.

Müşteriye satış için cilve yapmayı red eden E.A bankası tarafından işten atıldı.

Atılma gerekçesi iş kanununun 17 ve 18 maddesi.

Yani düşük performans.

E.A müşterisine cilve yapıp onunla akşam yemeğe gitseydi  performansı yüksek mi olacaktı?

Yazıklar olsun!

Bir dönemin en saygın mesleğini bu hale getirenlere.

Yazıklar olsun bu tür ahlaksız teklifi yapan ve yapmasına izin verenlere.

Bilançolar geliyor

----------

Son bir yıldır kriz edebiyatı yapan bankalar ikinci çeyrek bilançolarını açıklamaya başladı.

Şu ana kadar açıklanan bilançolar arasında en düşük kâr artışı yüzde 60.

Düşünün Türkiye bu yıl yüzde 3 bile büyümeyi imkansız görürken bankalar yılın daha ilk 6 ayında yüzde 60 hatta yüzde 110 bile kâr artışı sağılıyor.

Bankalar bu müthiş kârı elde ederken personeli adeta köle gibi kullanıyor.

Tüm bankalar bunu yapıyor demek gerçekten çalışanına değer veren bankalara haksızlık olur. Ancak mevcut bankaların en az 6-7'si  çalışanlarına köle muamelesi yapıyor.

Adına "performans sistemi" denilen ve tam bir acımasız oyun bankacıları adeta ruh hastası yaptı. Çünkü psikiyatristlerin en iyi müşterileri bankacılar oldu.

Eğer Çalışma Bakanlığı bu  bankalara "dur" deyip çalışanları korumadığı sürece daha çok ahlaksız teklifler yapılacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları