Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Operasyon Valkyre (1)

Gaziantep'in Nizip İlçesinin Gevence Köyünde doğan Ahmet Özkılıç 6 kardeşten biri... Çiftçi ailenin oğlu ilkokulu köyünde, ortaokulu ilçede yatılı okumuş. Sonra Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu... En zor sınıf tankçılık... Bir çok ödülü var. Yurdun en zor yerlerinde görev yapmış. 10 yaşından beri devletin okullarında yatılı okuyan Ahmet, dişi-tırnağı ile çalışmış. Çalına sorularla bir yerlere gelme yok. Nitekim kurmay yapılmıyor. Onurlu bir Türk subayı. Entellektüel boyutu kendi adıma beni çok etkiledi. Yıllar önce ilgi ile izlediğim "Operasyon Valkyre" filmini Ahmet'in uyarısı ile yeniden seyrettim. Analizlerine bayıldım. Sincan Cezaevi'nden bana ulaşan mektubu paylaşırken, 15 Temmuz darbesine bakış açınızın mutlaka değişeceğine inanıyorum:

***

Merhabalar,

 

Size, 02 ve 13 Kasım 2017 tarihinde Beyaz TV'de iki kez yayınlanan "Operasyon; Valkyre" filminin özetini, 15 Temmuz 2016 gecesi yaşadığım olayları ve sonrasında da yaşadığım olaylarla bu filmde geçen olaylar arasındaki benzerlikleri anlatacağım.

Alman Ordusu 2. Dünya Savası'nda iken Almanya içerisinde çıkabilecek herhangi bir toplumsal olaya müdahale etmek için yedek ordu kurulur ve bu yedek ordunun nerede, nasıl kullanılacağını gösteren bir plan hazırlanır. Plan dönemin Başbakanı Führer Adolf Hitler tarafından imzalanıp onaylanarak askeri birliklere gönderilir. Askeri birlikler bu planla ilgili de eğitim yaparlar. İşte bu planın adı Valkyre Planı'dır ve Türkiye'de toplumsal olaylarda uygulanan KOKTOD Planı'nın benzeridir. Almanya'da 1'i emekli general olmak üzere 4 sivil ve 1 grup askeri personel Hitleri öldürüp yönetimi ele almaya karar verirler. Bir plan yaparlar ve bu planda askeri birlikleri harekete geçirmek için Valkyre Planı'nı devreye sokmaya karar verirler. Bunun içinde darbenin ismini Valkyre Operasyonu koyarlar. Darbe planına göre Kurt İni'nde bulunan Hitler'e toplantı esnasında bombalı suikast düzenlenecek, Hitler ölünce "Şehirlerde toplumsal olaylar, isyanlar veya terör faaliyetleri baş gösterdi" diyerek , Valkyre Planı devreye sokulup Silahlı Kuvvetler emir-komuta zinciri kullanılarak "Tüm devlet kurumlarının emniyeti alınıyor" görüntüsüyle kurumlar işgal edilecek ve böylece Almanya'daki tüm kurumların yönetimi darbecilerin eline geçmiş olacak.

***

Darbe planında yer alanlara parola maksatlı özel bir kart dağıtılır ve sadece bu karta sahip olanlar darbenin yönetileceği karargaha alınır. Darbe planının ana yöneticisi, savaşta bir gözünü ve bir kolunu kaybetmiş, ama hala karargahlarda aktif olarak görev yapan, orduda tanınan ve çok güvenilen ve bizzat Hitler tarafından takdir edilmiş, filmde aktris Tom Cruise'un canlandırdığı bir Albay'dır. Bu Albay 15 Temmuz 1944'te Hitler'e bombalı suikast düzenlemek için Hitler'in karargahı Kurt İni'ne gider ve toplantı salonuna girer. Aynı zamanda Valkyre Planı'na göre askeri birliklere "alarm" verilir. Toplantı salonuna tesadüfen Hitler gelmediği için suikast yapılamaz ve alarm verilmesi üzerine toplanan birliklere "tatbikat amacıyla toplanıldığı" söylenerek birlikler dağıtılır. Bu Albay 20 Temmuz 1944'te yine Kurt İni'nde Hitler'in katıldığı bir toplantıda saniye fitilli bir bombanın bulunduğu çantayı odaya bırakıp dışarı çıkar ve bomba patlar. Darbenin yönetileceği karargahı arayarak oradaki generallere Hitler'in öldüğünü, derhal Valkyre Operasyonu'nu başlatmalarını söyler. Darbeci generaller Hitler'in patlama esnasında ölüp ölmediğinden emin olamadıklarından yavaş davranırlar ve Albay karargaha gelene kadar hiç bir şey yapmazlar. Albay gelince direnen bir kaç generali derdest ettirip bir odaya kapattırır ve ordunun muhabere merkezine tüm birliklere Alarm verilmesi mesaj emrini çektirir. Tabi bu mesaj emirlerinden emir-komuta zincirindeki askerlerin/komutanların isimleri yazılıdır. Havuzda yüzerken alarm mesaj emrini alan tabur komutanı Binbaşı derhal taburunu toplatır. Tabur içtimada beklerken "Hitler'in öldüğü ve Valkyre Planı'nın uygulanması" mesaj emri gelir. Tabur komutanı Binbaşı derhal harekete geçer ve bulunduğu şehirdeki "Devlet kurumlarının emniyetini alıyorum" düşüncesiyle etraflarını askerlerle sardırır. Ordu Muhabere Merkezine hem darbe karargahından hem de Kurt İni'nden aynı anda birbiriyle çelişen mesaj emirleri gelir ve bunların ast birliklere yayınlanması istenir. Muhabere Merkezinde çalışanlar Muhabere Merkezi komutanı Yüzbaşı'nın kafası karışır, biraz düşünür ve "Bizim görevimiz mesajları yorumlamak değil, gelen mesajları ast birliklere iletmek, o yüzden her iki yerden gelen mesajları da gidecekleri yerlere gönderin" der. Mesajlar ast birliklere çekilir...

Yarına devam edeceğiz...

***

Deniz Ağabey de gitti...

Türk siyasi tarihinin sembol isimlerinden Osman Bölükbaşı'ının oğlu idi... Ülkesine hizmet edebilmek, emperyalizmle mücadele için diplomatlığı tercih etti. Dünyanın en önemli ülkelerinde çalıştı. Atina'da ki görevi esnasında ermeni terör örgütünün bombalı saldırısı sonucu ağır yaralandı. Çakma değil gerçek "Gazi"dir Deniz Ağabey... Akciğer kanseri tedavisi görürken hayattan kopmadığı gibi alışkanlıklarına devam etti. Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri "real-politik" alanda değerlendirmeye devam etti. O'nun kitabı yazılmalı. Türk Milletinin başı sağolsun...

Yazarın Diğer Yazıları