Operasyonun iki cephesi...

Bugün, "Zeytin Dalı" harekâtında 25. gündeyiz. Harekât planlandığı gibi başarıyla devam ediyor. Ancak sınır ötesi operasyonlar hem maddi hem de manevi maliyeti ağır olan operasyonlar olduğu için, göze alınma zorunluluğu bulunan riskler de barındırıyor.

Harekâtta ele geçirilen bölgelerde sivillerin zarar görmemesi için özel bir ihtimam gösterilmekte; bu da, doğal olarak, harekâtın süresini uzatıyor. Tabii, bölgenin etkisizleştirilen teröristlerden arındırılması ve mayınların temizlenmesi süreyi uzatan diğer nedenler.

Operasyonun ne zaman sona ereceği bilinmese de, "Fırat Kalkanı" operasyonunun 7 ayda neticeye erdiği düşünüldüğünde, daha geniş bir alanı kapsayan Zeytin Dalı operasyonunun daha uzun süreceğini söylemek mümkün.

Nitekim devam eden süreçte neler olacağı bilinmezliğini koruyor... Operasyonun 2. ve 3. aşamaları olarak adlandırılan Afrin şehir merkezinin ve Menbiç'in de temizlenmesi halinde sürecin daha da uzun olacağını şimdiden kestirebiliriz. Yani bir süre daha Afrin gündemdeki önemini koruyacak...

Harekât sürdükçe, zorluklar da artacak...

Org. İlker Başbuğ, bu operasyonun Fırat Kalkanı'ndan çok daha zor şartlarda başarılacağını, Menbiç'in ise Afrin'den de zorlu koşullar taşıdığını dile getirmişti. Neticede El Bab, nüfusunun büyük çoğunluğu DEAŞ'tan kaçmış, büyük ölçüde de harap edilmiş bir şehirdi.

Afrin'in ise, 200 bin olduğu tahmin edilen nüfusunun yarısının şehri terk ettiği konuşulsa da, güncel nüfusunun ne kadar olduğu tam olarak bilinmiyor. Ayrıca, 8 bin YPG militanının Afrin'de konuşlandığı söylentiler arasında. Bu da ne yazık ki sivillerin kalkan olarak kullanılması ihtimalini akla getiriyor. Yani operasyonun bu doğrultuda devam etmesi halinde, daha temkinli olunması gerekecek, bu da süreci daha da yavaşlatacak...

Afrin'den sonra Menbiç derken, uzayan bu süreçte ittifaklarda değişmeler görebiliriz.

Türkiye, Zeytin Dalı operasyonu ile sınırlarına dayanmış, toprak bütünlüğü için tehlike oluşturan PKK-PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerini etkisiz kılmayı amaçlıyor. Böylece Türkiye'nin bekası garanti altına alınacak ve bu garantiden sonra TSK kendi topraklarına geri dönecek. Türkiye'nin, bu amacını gerçekleştirmeden de geri çekilmesi beklenemez.

ABD ise, Menbiç konusunda kararlı. ABD'nin Suriye'de yetkilendirdiği General Funk'ın Menbiç'te PYD'lilerin yanında gerçekleştirdiği röportaj üzerinden Türkiye'ye gözdağı veren gösterisinde bunu net olarak gördük. Ancak tüm bu gösterilere rağmen, ABD'nin TSK ile çatışmaya girmesi, bölgede iyice yalnız kalarak burada tutunmakta zorlanması anlamına geleceğinden, böyle bir çatışmayı göze alamayacağı kuvvetle muhtemel.

Buradaki gelişmeler, Fırat'ın doğusunun şekillenmesinde de etkili olacak elbet.

Bu süreçte Türkiye'nin yapması gereken, stratejilerini her zaman birkaç adım önceden belirlemektir. Elzem olan ise, Türkiye'nin bekasının kalıcılığı için, teröristlerden temizlenen Suriye topraklarının bütünlüğünün, Suriye Yönetimi ile kurulacak ittifakla siyasi birlik içinde sağlanmasıdır.

***

Harekâtın siyasi cephesi bu şekilde. Ancak bu tip harekâtlarda bir cephe siyasi sahaya ilişkinken, diğer cephe askeri sahaya ilişkindir. Askeri cephede ise 24. günün sonunda vaziyet şu: TSK'nın açıklamalarına göre, dün itibariyle harekâtın başlangıcından itibaren bin 369 terörist etkisiz hale getirildi. Hava Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen harekâtlar ile PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütlerine ait sığınak, barınak, mühimmat deposu ve silah mevziisi olarak kullanılan toplam 627 hedef imha edildi.

TSK, büyük bir kahramanlık örneği göstererek, Afrin'in soğuk ve zorlu koşullarında, mayınlarla döşeli bir alanda operasyonu başarıyla yürüterek terör örgütü militanlarını hezimete uğratıyor. YPG-PYD'ye büyük hasarlar vererek ilerliyor. Ancak ne yazık ki haberler her zaman iyi değil.

Daha hayli uzun sürecek bu süreçte kayıplar da yaşıyoruz... Henüz bu hafta sonu 12 şehit verdik. Ve her yitirdiğimiz şehidin ardından yürek yakan mektuplar, hikâyeler çıkıyor...

Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet; yakınları, TSK ve milletimize ise baş sağlığı diliyorum...

Yazarın Diğer Yazıları