Orkun’u, Kabaklı’yı, Özdağ’ı anıyoruz

Sayın okurlarım bu haftaki yazımla sizlere, içinde bulunduğumuz aylarda uçmağa varan üç Türkçü büyüğümüzden bahsetmek istiyorum.
1.Türk Milliyetçi Kültür Hareketi’nin temellerini atan büyüklerimizden biri olan Prof. HÜSEYİN NAMIK ORKUN hocamız, elli beş yıl önce 23 Mart 1956’da uçmağa varmıştı. Ben kendilerini, gençlik yıllarımda Ankara’daki milliyetçi kültür hareketlerinin önderliğini yapan lider kadro içindeki gayretleri ile tanıdım. 1945-1953 yılları arasındaki sekiz yıl süre ile “Ankara Kültür Derneği” ve “Türk Milliyetçiler Derneği Ankara Şubesi” olarak her hafta türlü konularda tertiplediğimiz kültür toplantılarında bizleri yalnız bırakmayan büyüklerimizin başında Prof. H. Namık Orkun hocamız gelirdi. Hele askerliğimden sonra elimden tutup beni M. Eğitim Bakanlığı’na götürmesini ve memur olarak göreve başlamamı sağlamasını hiç unutamam. 1902 İstanbul doğumlu olan Hocamız İ.Ü.Edebiyat Fakültesini bitirdikten sonra Macaristan’a giderek Budapeşte Üniversitesinde asistanlık yapmıştır. 1928 yılında TÜRK DÜNYASI adlı ilk eserini yazmış ve hazırladığı “Atilla ve Oğulları” adlı eserini de yurda döndüğünde 1933 yılında yayınlamıştır. Macaristan’da yedi yıl eğitim yapmıştır. Türkolog olarak en verimli eserlerini Ankara Gazi Üniversitesinde tarih öğretmenliği yaptığı yıllarda tamamlamıştır. Türk tarihi ile ilgili, yirmiye yakın eserinin yanında en önemli eserleri dört ciltlik Türk Tarihi, Yer Yüzündeki Türkler, dört ciltlik Eski Türk Yazıtları ve Türkçülüğün Tarihidir. Genç yaşta aramızdan ayrılan Türkçü Hocamız Prof. H. Namık Orkun’un kızı Prof. Dr. Konçuy Mergen ve torunu genç tarihçi Nazlı Esin Mergen başarılı çabaları ile yaşantılarını sürdürüyorlar.
2. AHMET KABAKLI, benden üç-dört yaş büyük olduğunu bildiğim Hocamıza “ağabey” diye hitap eder ve milliyetçi muhafazakâr günlük gazetedeki baş makalesini de severek okurdum. Bahçeşehir’e taşınmadan önce de, Türk Edebiyatı  Vakfımızın Çarşamba günleri tertiplediği toplantıların uzun yıllar katılımcısı idim. Türk Edebiyatı Vakfımızın, kuruluşundan beri Türk milliyetçilerinin ihtiyacına cevap veren konularda hassasiyet taşıyan bir kuruluş özelliği taşır.
O yıllarda Kıbrıs’ımızdaki gelişmeleri değerlendirmek ve Başbakanımız Rauf Denktaş’a destek vermek amacı ile İstanbul’daki bütün milliyetçi kültür kuruluşlarımızı Türk Edebiyatı Vakfı’nda toplayarak “Kıbrıs Milli Koordinasyon Komitesi” kurduğumuzu ve Vakıfça düzenlenen “Türk Dünyası’nın Bugünkü Durumu” konulu sohbetinde konuşmacı olarak görev aldığını unutamam.1993’lü yıllarda Ahmet Kabaklı Hocamızla beraber yaptığımız Bakü seyahatimizdeki resimlerimiz ve imzalayarak bana verdikleri “Şiir İncelemeleri” adlı eseri, en güzel hatıralarımızdandır. 8 Şubat günü uçmağa vardığında, Eyüp Sultan Mezarlığına gidip Şeyhülmuharrirîn Ahmet Kabaklı Hocamız’a görevimi yaptığımı unutamam ve Vakfın Türk kültürüne yaptığı hizmetleri devam ettiren sevgili kardeşimiz Servet Kabaklı’ya ve görevli dostlarımıza sevgi ve saygılarımı sunarım.
3.MUZAFFER ÖZDAĞ Türk Milliyetçi Düşüncenin ve Hareketinin ömür boyu bayraktarlığını yapan sevgili kardeşim Muzaffer Özdağ’ı dokuz yıl önce, 5 Şubat günü kaybettik. Kurmay subay olan Özdağ kurucumuz Alparslan Türkeş’imizi siyasi platformda yalnız bırakmamak için mesleğinden ayrılmış ve 13. Dönem Afyon Milletvekili olarak siyasi hizmetine başlamıştır. Eğer bugün 70 milyonluk Cumhuriyetimizin siyasi platformunda Türk Milliyetçi Düşünceyi temsil eden güçlü bir Milliyetçi Hareket Partisi varsa, bu oluşumda başta Alparslan Türkeş’imizin olduğu gibi, Dündar Taşer’imizin ve Muzaffer Özdağ’ımızın da, önemli katkıları olmuştur. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı (TÜDEV) in organize ettiği toplantılarda Muzaffer Özdağ kardeşimle çok beraberliğimiz olmuştur. Onun Türk Milliyetçi Hareket ve düşünceye en büyük katkısı da, bu hizmete armağan ettiği oğlu Prof. Ümit Özdağ ile olmuştur.
Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları