Ortak dilimiz olmalı

       Türk Birliği kurulmasını ifade ettiğim çarşamba günkü yazıda, önemli bir hususa değinmeyi bugüne bırakmıştım. Şimdi ona değinmek istiyorum...

       Türk Cumhuriyetleri arasındaki birlik ve beraberlik elbet de salt ekonomiyle ve dış dünyaya karşı el ele vermekle sağlanamaz.

       Birlik ve beraberlik için ortak dil çok önemlidir.

       Birbirimizi anlamak zorundayız...

       Bu, hiçbir zaman Türkçe'yi Türkçe'ye çeviren görevlilerin gayretiyle sağlanacak iş değildir...

       Bir sonuç da getirmez...

       Bir dili kullanan, o dili kullanan başka topluluklarla anlaşmak için arada çevirmene ihtiyaç duyuyorsa, ortak dilin ne kadar elzem olduğu ortaya çıkar...

       * * *

       Bugün Orta Asya'da yaşayan ve bağımsızlığına kavuşmuş olan Türk devletlerinde yaşayan soydaşlarımızın her biri Türkçe'yi değişik şivelerle kullanıyor. Dolayısıyla anlaşmakta da zorluk çekiyorlar.

       Erol Uğur adındaki Kırım Türk'ü okurum ortak dil isteyen, olmamasından yakınan bir soydaşımız. "Kazakistan'da yaşayan kardeşlerimizle anlaşmakta zorluk çekiyoruz" diye yakınıyor...

       Bendeniz de Türkmenistan'dan ve Kazakistan'dan gelen soydaşlarımızla anlaşmakta hayli zorluk çekiyorum. Üstelik Türkmenistan'da kullanılan Türkçe'de, çokça Anadolu Türkçesi'ne ait kelimeler de var. Buna rağmen Türkmen kardeşim Ramazan ve Çağrı ile birbirimizi anlamakta zorlanıyoruz...

       * * *

       Ne yapmak lazım?

       Buna dil uzmanları, bilim adamları, Türkçe sevdalıları karar verecek. Bütün cumhuriyetlerimizden uzmanların bir an önce masaya oturup ortak dili oluşturmaya başlamaları lazım. Evvel emirde de hepsinin Latin harflerine dönmesi ve ortak abece kullanması gerekiyor.

       Soydaşlarımız topraklarının Sovyet işgaline uğramasıyla kültür emperyalizmine -Yozlaşmaya- maruz kaldı ve dilinden başlayarak özünü teşkil eden bütün değerlerde kırıma uğradı...

       Müthiş bir eriyip yok olma dönemi başladı...

       Türkler her işlerini, ibadetleri ve konuşmaları dahil, gizli yapmak zorunda bırakıldı. Bu yozlaşma ortak dil oluşumunu da engelledi...

       * * *

       Dediğim gibi bugün, masaya oturmalı ve ortak Türkçe'yi oluşturmalıyız. İlle de Anadolu Türkçesi demiyorum, öz Türkçe diyorum. Kardeş ülkelerin dilinde öyle güzel kelimelerimiz var ki bunları Anadolu Türkçesi'ne monte edebilir, Arapça, Farsça ve Batı dillerinden Türkçe'ye girmiş kelimelerden dilimizi kurtarabiliriz.

       Ha gayret arkadaşlar!

Bir tur atalım diyorum  

-----------------------------

       Evet bugün bir haber turuna çıkıyoruz...

       Ortadoğu gazetesi Devlet Bahçeli'yi aklayacak ya, yürütme yasamaya karışmayacak diye başlık kullanmış. Erdoğan hiç karışmadan durur mu... KHK'lar nasıl ve kimin talimatı gereği çıkarılıyor, gazeteyi hazırlayan kafalar bunu hiç düşündü mü...

       * * *

       Anayasa değişikliğinde Cumhurbaşkanı'nın kararname yayınlama yetkisi olacak. Peş peşe soruyorum; bunun şimdiki uygulamadan farkı ne; yasama organına rağmen yasa hükmünde kararname çıkarmak millî iradeyi kenara itmek değil mi; TBMM görevi başındayken Cumhurbaşkanına bu yetki neden...

       * * *

      OECD verilerine göre eğitim ve öğretimde Türkiye 70 ülke arasında 49'uncu sırada, yani hayli gerilerde... Çocuklarımız, matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi fen derslerinde başarısız.

Eee okulları imam hatip okuluna çevirirseniz öyle olur, hatta daha beteri de olur. "Önünde sonunda imamlıkta bize kimse yetişemez" diye göbek atan var mıdır acaba...

      * * *

    Yedek milletvekilliği kurumu geliyor. Bu ne demek? Bu, vekile "İstediğim gibi olmazsan yedeğin var" demek, yani gözdağı vermek. Ayrıca Stepne vekillik kurumu neye işaret onu da düşünmek gerek!

     * * *

     Askeri alanlara ek koymak, AKP'nin 15 Temmuz darbesinden önce verdiği kararlardan biriymiş. Amaç, askeri dımdızlak bırakmaktı herhalde. Uygulama sürüyor. Cemaat-AKP arasındaki didişme nerelere kadar getirildi görün; bunu bugün konuşamasak bile tarih yazacaktır, hiç olmazsa gelecek kuşaklar konuşacaktır.

     * * *

     FETÖ'den sanık Mehmet Baransu'nun eski eşi, çocuklarının okulda ve sosyal hayatta soyadlarından dolayı aşağılandıklarını söyleyerek değiştirilmesini istedi. Nüfus Müdürlüğü adına duruşmaya katılan temsilci karşı çıktı; yargı, değiştirilmesine karar verdi. Şimdiii, değişikliğe karşı çıkan Nüfus Müdürlüğü temsilcisine FETÖ'cü diye dava açılır mı...

ANLAMLI SÖZLER

---------------------------

      BİR geleneğin oluşması üç yüzyıl sürer, bir geminin yapımı ise sadece üç yıl (Amiral CUNNİNGHAM)

Yazarın Diğer Yazıları