Ortalık şimdi karıştı

Müthiş kulis ve bazı gazetecilerin de desteği sonuç verdi. FETÖ operasyonunun da cezaevlerini boşaltması buna eklendi. Rüzgar Çetin sonunda tahliye edildi. Sinan Çetin'in bir baba olarak çabasını görmezden gelemeyiz. Ancak Cengiz Semercioğlu'nun savunmaya dahil oluşunun yansımaları kolay kolay bitecek gibi değil. Sosyal medyada olağanüstü patlamalardan biri yaşanıyor. Beni telefonla arayan birinin söylediği şu sözleri kayda geçeceğim; "Senaryoyu sette yazan bir yapımcı. Ona destek veren Güney Amerika dizilerinin Türkiye temsilcisi".

Duyumlarıma göre Semercioğlu yoğun bombardıman karşısında moral bozukluğu yaşamakta. Bu yüzden ne Galataport'un gürültüsünü ne de Beşiktaş'ın kuş kovalayan sirenlerini duyabiliyor. Cengiz'in yerinde olsaydım konuyla ilgili hiçbir topa girmezdim. Dün canlı yayına çıkması hata idi. "İlle de cevap vereceğim"i sürdürürse sonunu getirebilir. Mensup olduğu grup "en vazgeçilmez sanılanları" kolundan tutup kapıya koymasıyla ünlüdür.

"Kadın kocasının kanını parayla sattı" diyenlere katılmam mümkün değil. O da Star'a bağlandı ve "para almadım" dedi. Kaldı ki çocuklarının geleceğini düşünmek zorunda. Eşini geri getirmek mümkün mü? Sinan Çetin avukatları başta nasılsa, dağıttığı paraları sonunda toparlar. Ancak böylesi kamuoyu baskısında filmleri ilgi görür mü? Gösterime sokacak salon verirler mi? Ali Ağaoğlu'nun desteği sürer mi? İşte bunları devam ettirebilmesi zorlaştı.

Rüzgar Çetin'e de ders olacak mı? Bunu da zaman içerisinde göreceğiz. Alkollü ortamlardan uzak durması şart. Eğer aynı hayatı sürdürecekse, ona saldıracak birileri mutlaka çıkacaktır!

Artık susun

NTV'nin "Doğrudan Siyaset"inde Bülent Tezcan'ın Deniz Baykal'ın hakkını teslim edişini beğendim. Doğrudan, FETÖ'nün daha adı konmadan Baykal'ın 15 Temmuz alarmını verişini anlattı. Aynı programda söz alan MHP Genel Başkan Vekili Mevlut Karakaya lafı partisindeki muhalefete getirdi. "Bunlar FETÖ'cü" karalaması bile yaptı. Bereket kısa kesti. Karakaya bu tavrı ile MHP'ye hizmet ettiğini mi sanıyor? Yoksa olası baskın seçimde yerini garantiye alma peşinde mi? Turgut Özal'ın ANAP'ının kuruluşundan bu yana pek çok politikaya atılma teklifi aldım. Demirel'inkiler buna dahil. Hepsini reddettim. Sebep ortada. Sıkıntılar çektim, çekiyorum ama kişiliğimden hiç taviz vermedim.

Gerçek mahalle baskısı

"O Ses Türkiye"de Sibel Can'ın genlerine yakışan çıkışına nihayet tanık olduk. Biga kökenli Ferdi'ye "Beni seçmezsen seni bir daha maalleye sokmazlar" tehdidinde bulundu. Sonucu da aldı. Bir dönem siyasete de malzeme olan mahalle baskısını uygun şekilde yaşamış olduk.

Yarışmada dikkat çeken 2 konu daha vardı. İlki Hadise'ye "arabesk repertuvar" hazırlanacak. İkincisi, Özbek Nişana Alimov'un müthiş performansı. O da Sibel Can'ı tercih etti. Hem de Maalle Baskısı görmeden?

TRT Spor canlandı

Mehmet Buğra Şahin'in bitmez tükenmez enerjisi TRT Spor'a da yansıdı. Canlanma derhal fark edildi. Habercilikte "ön alma"ları sıkça görmeye başladık. İtiraf etmeliyim bunu zaten bekliyordum. Şahin'in haberden habere koştuğu günler gözümün önünde. Poposunu kaldıramayanların arasında, dikkatimi çekmişti. Ayrıca TRT Antalya Bölge Müdürlüğü dahil tam 25 yıllık gazeteci. Spor müdürlüğüne de onun bunun torpiliyle değil, tırnaklarıyla geldi.

Yazarın Diğer Yazıları