AKP Balıkesir Milletvekilinin 600 yıllık Osmanlı yönetiminden sonra 90 yıllık Cumhuriyet için reklam arası benzetmesi, sağdan ve soldan bütün cumhuriyetçileri rahatsız etmiştir. AKP vekilinin bu cümlesinden şunu anlıyoruz, Osmanlıya bir ara verildi ama tekrar döneceğiz, cumhuriyet bir Türk ulus devletidir ama tekrar çok ırklı, çok dinli, çok milletli yapıya döneceğiz veya laik ve modern devleti terk edip şeri kurallarla yönetilen arkaik devlete tekrar döneceğiz gibi niyetler anlıyoruz. Bu AKP vekili ile aynı soyadı taşıyan bir başka AKP’li de, AKP sayesinde  “Hepimiz Türk olmaktan kurtulduk”  beyanında bulunan kişiyle aynı zihniyetin temsilcisidir. Bu düşünceye sahip insanları acaba kimler koruyor ve cesaretlendiriyor. Bu tavır açık bir şekilde Türk ulus devletine açılan bir savaştır. Cumhuriyetçi aydınların bu sakat zihniyete ve kötü niyetli emellere ders niteliği taşıyan demokratik usullerle çok ciddi bir cevap vermeleri gerekir. Bu insanlar yanıtsız kalmamalıdır. AKP’liler bize halk oy veriyor o halde biz ne yaparsak meşrudur numarası doğru değildir. AKP’ye kimler oy veriyor herkesin malumudur. Eğitimsiz kentliler ve köyde yaşayan insanlar sizlerin amaçlarını ve iyi niyetini anlamıyor ve okuyamıyor, bu demeçlerin ne anlama geldiğini bilmiyorlar. Size oy veren yine bizlerce malum olan diğer kesim de zaten size bunun için oy veriyor. Yani cumhuriyet karşıtları ve Türkiye Cumhuriyetinin Türk olma özelliğini ortadan kaldırma ve Türkiye’yi çok uluslu bir devlet yapmak isteyenler. Bu çarpık zihniyetin hak ettiği yanıt, birkaç demeç ve birkaç köşe yazısı olmamalıdır, zira cumhuriyet düşmanlığı, entelektüel mülahazalar seviyesini çoktan aştı ve bir mücadele safhasına, cumhuriyet ve Atatürk ilkeleriyle hesaplaşma aşamasına gelmiştir.
On Altı Türk Devleti
Günümüzün, bir başka tartışma konusu, Cumhurbaşkanlığı Forsunda bulunan, 16 Türk Devletini temsilen geleneksel kıyafetli askerlerin protokolde yer alması olayıdır. Türklük ve Türk tarihi bilinci olanlarla, Türklüğü yok etmek için AKP saflarında yalın kılıç savaş veren ve kendisine Türk dememek için  “Türkiyeli” sıfatını kullananlarla birlikte,  “gülelim mi, ağlayalım mı” ikilemine düştüler. Her fırsatta, ben Gürcü’yüm karım da Arap’tır, Türk Milliyetçiliğini ayağımın altına alıyorum diyen Erdoğan, hangi dağda Kurt öldü de, 16 Türk devletinin simgesini gündeme getirdi. İşin aslı, kısaca hemen belirtelim, 7 Haziran seçimlerinde, Türklerin oyunu almak için Erdoğan’ın yeni bir taktiği olma ihtimali çok yüksektir. Seçimlerden sonra uygulamayı kaldırırsa hiç şaşırmayınız. Her devletin töreni ve ritüeli vardır. Törensiz ve ritüelsiz devlet olmaz. Doğruyu söylemek gerekirse biz de dahil olmak üzere çok sayıda insan, 16 Türk Devletinin 17. Türk devleti törenlerinde temsil edilmesi fikri çok hoş geldi. İçinde Türk motifi bulunan bu yeni tören şeklini Erdoğan gibi biri de yapsa beğendiğimizi itiraf edelim. AKP içindeki yeminli Türk düşmanları ile eski tüfek Marksist-Leninistler,Erdoğan’ın yeni kararını AKP ve Erdoğan’a yakıştıramadılar ve kritikler yapmaya başladılar. Bu cins insanların genelde itiraz ettikleri konuların hayırlı bir iş olduğu gerçeğini de unutmamak gerekir.
Erdoğan ve AKP yönetiminin aldığı karar ve uygulamalarının mercek altına alınması ve irdelenmesi iyi bir harekettir. Turgut Özal ile başlayan ve Erdoğan ile devam eden Türk devletine, kurumlarına, gelenek ve göreneklerine saygısızlık büyük tahribat yapmıştır. AKP döneminde sadece hükümet ve politikacılar değil aynı zamanda, AKP zihniyetinin ele geçirdiği belediyeler ve devlet kurumları da aynı tahribatı yaşamaktadır. Sanki Türk devletine, topyekûn, organize olmuş bir saldırı vardır. Türk ırkı yoktur diyenle, Osmanlı ruhunu çağırma seansları düzenleyenler aynı kaynaktan beslenmektedir. Dini kendisine kisve yapıp Türklere ve Türk devletine saldıranların, kimlik ve niyetleri Türklere iyi anlatılmalı ki gelecek nesiller daha rahat etsin ve daha bilinçlensin.