AKP, inkar etse de, Osmanlıcı olarak tarif edilmeyi seviyor. Üstelik, Osmanlıyı kasıtlı olarak kutsallaştırıyor. Oysa ki Osmanlı'nın da diğer bütün imparatorluklar gibi başarılı ve başarısız politikaları olmuştur. Doğal olarak, ulusal olmayan, çok milletli ülkeler gibi ömrünü tamamlayıp yıkılmıştır. Roma, Avusturya-Macaristan ve Çarlık imparatorluklarının da yıkıldığı gibi. AKP, Osmanlı'nın bir Türk imparatorluğu olduğu gerçeğini göz ardı ederek çok milletli tarafını öne çıkartmaktadır. Türk adı taşımayan, Türk ulus devlet niteliği taşımayan, çok milletli kozmopolit bir ülke istiyor, bu nedenle de Türk adını ağzına almıyor ve nerede Türk adı görse onu kaldırtıyor. Osmanlı İmparatorluğu, 14-17. Yüzyıl arası büyük bir başarıyla yönetilmiş ve sürekli büyüyerek güçlenmiştir. 18.Yüzyıl'dan itibaren Osmanlı gerilemeye başlamış ve 20.Yüzyıl'da da yıkılmıştır. Bu gerilemenin ve yıkılışının çok nedeni olmakla birlikte, biz konumuzla ilgili önemli birkaç tane saymakla yetineceğiz. Birincisi; çağa ayak uyduramadılar, İslami taassuba girip Batı'daki teknolojik gelişmeyle gavur icadı yaklaşımı ile ilgilenmediler. İslamcı bir politikaya yönelip içe kapandılar. Fetihler yapan, dünyaya korku salan Yeniçeri ordusunu bozdular, orduda iç mücadeleler başladı, gücünü kaybetti. Devlet yönetimini sağlayan bürokrasi yeteneğe göre değil yakınları üst düzey tayinlerle ciddi yönetim zafiyeti ortaya çıkartılar. Ayrıca azınlıkları, İslam'a dönmüş Yahudi, Rum ve Ermenileri önemli devlet yönetimlerine getirdiler. Özellikle devletlerarası görüşmelerde kullanılan azınlık tercümanların ihanetleri çok ünlüdür. Eğitimde çağa uygun bir müfredat değil çağ dışı bir eğitim uyguladılar. Bunlar ve diğer yüzlerce neden Osmanlı İmparatorluğu'nu batırmıştır. Türkler, 15 devleti batırmış ve kaybetmiştir. Yani sicili temiz değildir. 16. Türk Devleti olan Türkiye'de yaşıyoruz ve Osmanlı'nın yıkılma döneminde yaşadığı sorunları yaşamaya başladık. Türklerin aklını başına alması gerekir.
AKP iktidarı Osmanlı'nın ne kadar hatası varsa, atalarımız böyle yaptı diyerek, aynı hatayı bilinçli bir şekilde tekrarlamaktadır. Dış ve iç politikada ülkeyi getirdikleri acıklı ve tehlikeli durumun nedeni, bu bilinçli politikadır. Rahmetli Atatürk ve silah arkadaşlarının kurduğu modern, çağdaş ve Türk ulus devletinin yok edilmesi için Osmanlı'yı bahane edip halka şirin gözükerek, ülkeyi tehlikeli bir noktaya getirdiler. Dış ve iç politikada bu kadar başarısız olmalarının önemli nedenlerinden birisi de, kritik yerlere getirdikleri bürokratların kalitesi ve kimlikleridir. Milli güvenliği ilgilendiren ne kadar gizli kararlar varsa, karşı taraf hemen haberdar oluyor. Hükümetin aldığı hiçbir karar laikiyle uygulanamıyor. Geçen hafta gizli olan 400 kilo patlayıcı taşıyan kamyon kaçırıldı. Bu bilgiler nasıl sızdı. Devletin en gizli, mahremi olan birçok toplantı dinleniyor ve sonuçları önce karşı tarafa servis ediliyor, sonra da bununla yetinmiyorlar Türkiye'yi sıkıntıya sokmak için kamuoyuna duyuruyorlar. İletişim şirketleri, stratejik maden ve hassas maddeler üretimi yapan tesisler yabancılara satılıyor, yok eğer bu mümkün değilse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ama dışarıdaki düşmanlara taş çıkartacak derecede Türklere düşman olanlara satılıyor veya ihale ediliyor. PKK ve Kürtler, devlet mekanizmalarındaki yandaşları vasıtasıyla kendileri hakkında devletin aldığı bütün kararları anında öğreniyorlar. Arap ülkeleri Türkiye'de yaşayan ve devlet mekanizmalarında görev yapan adamları vasıtasıyla kendi haklarında alınan politik, ekonomik ve stratejik kararları anında öğreniyorlar. Osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi, devlet içinde bulunan dönmeler, azınlıklar ve dindar kisvesi altında bu ülkeye ihanete yemin etmiş vatandaşlar vasıtasıyla devletin altını oyup içini boşaltıyorlar. Ordunun genleriyle oynanmış, üniversiteler susmuş, basın susmuş, yargı malum, bürokrasiden ve politikadan yurt severler uzaklaştırılmış, devletin kilit noktalarına şaibeli kişiler yerleştirilmiş, devlet çalışamaz hale gelmiş, ülke halkı bölünmüş, toprak bütünlüğü tehlikeye girmiştir. Ama bir kısım insan bunları görmemekte ve AKP'ye destek vermekte ısrarlı, belki de asıl tehlike burada. Zira 1919' da Osmanlı'nın yıkılışını göremeyen insanlar bugün hâlâ Osmanlı'yı Atatürk'ün yıktığını zannediyorlar.