Otel tanıtımı için boşa harcanan paralar

Turizm pazarından daha fazla pay alınması adına yapılan boş hamleler diyebileceğimiz “tanıtım harcamaları” ülke bütçemize yük olmaya devam ediyor. Her yıl malum çevreler “ülke tanıtımına ayrılan tanıtım bütçesinin yetersiz olduğu” nakaratını yüzleri bile kızarmadan yineliyorlar.
Dünyada başka bir ülke yoktur ki, hem krediler dağıtıp oteller yaptıran, daha sonra da yapılan bu otellere turist gelsin diye onun tanıtımı için ayrıca para harcayan. Eğer her şeyi devlet kredisi ile yapacaksanız o zaman sizin nereniz “özel işletme” bunu açıklar mısınız lütfen?
Ülkemizin en nadide bölgelerinde ormanı, denizi ve plajları “sırf otelinizin ön veya arka tarafına denk geliyor” diye özel plaj ve ormanınız gibi sahiplendiğiniz yetmiyormuş gibi, bu plaj ve ormanları halk kullanmak istediği zaman “özel güvenlik görevlinizce” engeller çıkarıyorsunuz. Daha sonra da devlete dönüp, “turizm tanıtımına ayrılan bütçe çok yetersiz” diyorsunuz.
Hani “insanda biraz yüz olur” diye atalarımız boşuna dememişler. Halka ait olan orman ve plajlara o halkı sokmayacaksın, ardından da halkın verdiği vergilerle oluşturan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinden “kendi otellerinin tanıtımı için bütçe isteyeceksin.” Hadi onlar istiyorlar anladık, ama bir de bu türden bütçelere onay veren bakanlığı anlamakta oldukça zorluk çekiyorum.
Özel işletmelerin bütçelerinde “tanıtım ve reklam giderleri” diye bir kalem vardır. Sanıyorum devlet edenlerimizin de böyle bir “gider kaleminden” haberleri vardır. Umarım devlet edenlerimiz bu tanıtım faaliyetlerinde yer alacak olan “özel işletmeleri” seçer iken, vergilerini düzgün vermiş ve tüm çalışanlarının sosyal güvenlik primlerini tam yatırmış olanları tercih etmişlerdir.  
Ülke tanıtımı denince akla neden hemen oteller veya tarihi yerler gelir anlamıyorum. Otel tanıtımları ile ülke turizmine sağlanan girdiler eğer artmış olsa idi, İspanya’da üç yıldızlı otel fiyatına Türkiye’de beş yıldızlı otellerin fiyatlarının aynı olmaması gerekirdi. Buradaki asıl sorun otellerin tanıtımı sorunu değil, bu otelleri dolduracak olan “tur operatörlerinin yerli tur operatörü olmaması”  sorunudur.
Kültür ve Turizm Bakanlığımız tanıtıma harcayacağı paraların büyük bir kısmını, “ucuz tarifeli uçak kiralayacağım” diyen yerli tur operatörlerine, kredi veya destek olarak sağlar ise inanın ülkemizin turizmden kazanacağı girdilerde iki üç katı artışlar olacaktır. Otelleri pazarlayan tur operatörü “yabancı” olduğu sürece, otel tanıtımları “bakın bizdeki tesisler daha güzel ve daha ucuz” karşılaştırmasından öteye gidemeyecektir.
Dolayısı ile yabancı tur operatörünün inisiyatifinde olan rezervasyon onayı, siz isterseniz otellerinizi altın kaplama yaptırın, bir fiyasko ile sonuçlanacaktır. Çünkü hocanın dediği gibi “parayı veren düdüğü çalar” bu sözün turizme uyarlanmış şekli de “müşteriyi getiren düdüğü çalar” olacaktır. Siz yerli tur operatörlüğünü teşvik etmedikçe, onları yabancı havayolu taşıma firmalarına mahkum ettiğiniz sürece, sonuç hiçbir zaman Türkiye turizminin lehine gelişmeyecektir.
Lütfen otel tanıtımları ile boşa zaman harcamayın, “ucuz tarifeli uçuşları nasıl çoğaltırsınız, bunun çalışmasını yapın.”  Ondan sonra her şeyin daha güzel olacağını ve girdilerin artacağını göreceksiniz.

Yazarın Diğer Yazıları