Özal'ın rüyasını Bahçeli gerçekleştirecek

Özal'ın rüyasını Bahçeli gerçekleştirecek
Özal'ın rüyasını Bahçeli gerçekleştirecek

MHP yönetimi, mahkeme tarafından kongrenin toplanması için atanan çağrı heyetinin açıkladığı tarihten farklı bir tarihte kongreyi toplayacağını açıkladı.

Böylece MHP için iki ayrı kongre tarihi ilan edilmiş bulunuyor. Bu işin nereye gideceği de yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyor.

Mahkemeler, kongreler, tekrar mahkemeler vs.

Mahkemenin, çağrı heyeti ataması, Yargıtay'ın bu kararı onaması ve çağrı heyetinin tüzük değişikliği için olağanüstü kongre çağrısından sonra aslında yapılması gereken basit bir işlemdi. Kongre toplanır, tüzük değiştirilir, bu kez seçimli olağanüstü kongre için yeterli imza bulunursa partinin genel kurulu yapılabilirdi. Devlet Bahçeli yönetimi normal yolu tercih etmedi.

Sol literatürde Bahçeli'nin pozisyonuna "likidatör" denilebilir aslında.

Partiyi parçalayarak, seçmenini de götürüp AKP'ye yamamakla sonuçlanacak bir likidasyon hareketi.

(...)

Bahçeli'nin "Küçük olsun benim olsun" ısrarı ve parti içi muhalefetin, bu sorunu sadece bir "genel başkan değişikliğiyle" idare edebileceğini zannediyor olması bu süreci hızlandıracak. Turgut Özal'ın rüyası ölümünden hayli sonra gerçekleşecek ve Türkiye siyaseti 2.5 partiye indirgenecek...

Mehmet Y. Yılmaz  Hürriyet

 

 

*

 

İstanbul'un yeniden fethini bitirdiyseniz cevap verebilir misiniz?

İncirlik neden kapatılmıyor?

İstanbul'u gerçekten Fatih Sultan Mehmet mi fethetti? Kuşkuluyuz. Eğer öyle olsa pazar günkü Fetih şenliklerinde onun portresini görürdük, hiçbir yerde göremedik. Demek ki esas Fatih o değil!

Kutlamada 9 bin polis, 5 helikopter, 1 fırkateyn, 1 denizaltı, 3 sahil güvenlik teknesi, onlarca zırhlı araç ve TOMA görev almıştı. Fatih Sultan Mehmet'in elinde bu güçler olsa İstanbul'u kuşatması kuşkusuz o kadar uzun sürmeyecekti.

Fetih şenlikleri coşkulu geçti.

Ancak şenlikleri gölgeleyen durumlar da vardı. ABD ile PKK uzantısı YPG, birlikte güle oynaya Rakka operasyonunu başlatmıştı. Ankara, Amerikan askerlerinin YPG arması takmasına çok kızmıştı. Armalar çıkınca biraz rahatladık! Ancak Cumhurbaşkanı yaptığı konuşmalarda yine de ABD'ye sitem ediyor, suçluyor, kızıyor.

Belli ki ABD - YPG (Yani PKK) ortaklığı Rakka'dan sonra dümeni Cerablus - Afrin hattına kıracak, bölgeyi IŞİD'den kurtarma manevrasıyla PYD buraya yerleşecek, Güney sınırımızdaki koridor tamamlanacak, ondan sonra fetih sırası sınırın bizim tarafına yani Güneydoğu Anadolu'ya gelecek!

ABD'yi PYD ile işbirliği yapıyor diye kınamak güzel... Güzel de bu kara operasyonu havadan desteklenmiyor mu?

Hava desteği İncirlik'ten sağlanmıyor mu?

İncirlik ABD ve NATO müttefiklerine bunun için mi açıldı? Neden şimdi ABD'nin kullanımına kapatılmıyor?

Bu soruların cevabı nedir?

Melih Aşık Milliyet

 

 

*

 

Yüksek yargı üyeleriyle boşuna çay toplamadı

Bir taşla üç kuş vurmak istiyor

Cumhurbaşkanı Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanlarını önce Rize'ye götürdü..

Birlikte çay topladılar..

Ardından Kırşehir'e çağırdı..

Birlikte Ahilik Haftası etkinliklerine katıldılar..

Cumhurbaşkanı her zaman olduğu gibi muhalefet partilerini eleştiren konuşma yaptı.. Günlük siyasete girdi..

HDP'yi hedef aldı..

Partili Cumhurbaşkanı gibi davrandı..

Salonda bulunan yüksek yargı başkanları da alkışladı..  

Kıyamet koptu..

Muhalefet Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanlarını topa tuttu..

Yargıtay Başkanı 'resmi gezi' dedi; geziye katılmasının normal olduğunu söyledi..

Tartışma ilk günkü şiddetiyle sürüyor..

Türkiye günlerdir bu konuyu konuşuyor..

*

Soru şu.. Saray böyle bir tepkiyi bekliyor muydu?

Muhalefetin sert tepkisi Saray için sürpriz mi oldu?

Hayır!..

Bence, Saray bu sonucu planladı.. O fotoğrafı boş yere vermedi.. 

Niye mi?

Üç nedeni var..

BİR: Saray partili Cumhurbaşkanı fotoğrafına toplumu hazırlamaya başladı.. Partili Cumhurbaşkanı algısını zihinlere yerleştirmeye çalışıyor..

İKİ: Muhalefetin tepki vermesi Saray'ın işine yarıyor.. Cumhurbaşkanı'nı kitlesini konsolide ediyor..

Partili cumhurbaşkanı sistemini hoş karşılamayan AKP'liler bile Erdoğan'a sahip çıkmak adına destek çıkıyor..

ÜÇ: Saray aynı zamanda; partili cumhurbaşkanının nasıl olacağını gösterip 'başkanlık' sistemine kapı açmaya çalışıyor..

Hem parti başkanı, hem cumhurbaşkanı sistemi ister istemez bu manzaraları doğuracak, başkanlık farklı mesajı veriyor..

*

Kısaca Saray bir taşla üç kuş vurmaya çalışıyor...

Mehmet Tezkan Milliyet

 

 

*

 

Fık­ra gi­bi...

Tür­ki­ye, Fran­sa'yı pro­tes­to et­ti...

Ne­den?..

Gü­ven­lik güç­le­ri­nin, pro­tes­to­cu­la­ra kar­şı sert dav­ran­ma­sı, in­san hak­la­rı ih­lal­le­ri yü­zün­den...

Dün bi­zim Dı­şiş­le­ri Ba­kan­lı­ğı Söz­cü­sü, "F­ran­sız gü­ven­lik güç­le­ri­nin ça­lış­ma re­for­mu­nu pro­tes­to eden gös­te­ri­ci­le­re gi­de­rek sert­le­şen mü­da­ha­le­ler­den du­yu­lan en­di­şe­yi di­le ge­tir­dik, Fran­sız yet­ki­li­le­ri­ni gös­te­ri­ci­le­re kar­şı oran­tı­sız güç kul­lan­mak­tan ka­çın­ma­ya da­vet et­ti­k" de­di...

Ar­ka­dan Re­cep Tay­yip de ay­nı laf­la­rı söy­le­mez mi?!.

Şa­ka de­ğil, val­la ger­çek...

Bu­nu de­mok­ra­si­yi ra­fa kal­dır­mış, in­san hak­la­rı ih­lal­le­riy­le gün­dem­den düş­me­yen, en ma­sum gös­te­ri­ler­de bi­le gaz­la, cop­la, taz­yik­li suy­la şid­de­tin fe­riş­ta­hı­nı kul­la­nan ve bu ko­nu­da­ki sa­bı­ka­sı ta­van ya­pan Tür­ki­ye, Fran­sa'ya söy­lü­yor..

Fran­sız­lar da çok gül­müş­tür!..

Mehmet Türker Sözcü

 

 

*

 

Ayna ayna söyle bana...

Almanya Federal Meclisi, iki gün sonra alacağı kararla, 1915 yılında bir milyon Ermeni'yi öldürdüğümüzü iddia ederek Türkiye'yi "Soykırım

suçlusu" ilan edecek!

Almanlara kızıyoruz ve kızmakta haklıyız. Ahlâksızlığa varan kalleşçe bir tutum izliyorlar!

Ancak bir de aynaya bakıp, halimizi görmemiz lâzım!

Bunu, başta Tarık Karslı olmak üzere okurlarım mesajlarıyla anlatıyor:

"Rahmi Bey... Almanlara ve diğerlerine kızalım ama bir de kendi durumumuza bakalım.

Neden Almanya bu yöne gidiyor?

Onlarla aramız çok iyiydi? Neler oldu?

Amerika ile aramız çok iyiydi, neler oldu?

Rusya ile aramız şahaneydi, neler oldu?

Suriye ile aramız çok iyiydi, neler oldu?

Bu liste uzar gider. Peki, neden bu duruma düştük?

(...) Sorun, iktidarla birlikte muhalefet partilerinde...

Ne yazık ki buna da çözüm bulamıyoruz!"

Okurlarım haklıdır.

(...) Düştüğümüz bu siyasal hastalığın bir çaresini bulmak zorundayız!

Rahmi Turan Sözcü

 

 

*

 

Washington'un Türkiye'ye ihaneti

Olaylar öyle bir yöne doğru gelişiyor ki Türkiye yalnızca ABD değil, AB tarafından da "yalanlarla oyalanma" dönemi içinde.

 Son haftalarda her ikisine karşı gösterdiğimiz tepkiler durumun gözden kaçmayacak kadar ciddi olduğunu, bu yalanların farkında olduğumuzu anlatıyor.

 ABD'nin "IŞİD saldırılarını bahane ederek PKK'nın Suriye kolu PYD'yi Fırat'ın Batısı'nda kalan bölgeye geçirme planını" gördük.

 Türkiye her ne kadar "sınırının neredeyse içinde", 6 km mesafedeki Azez ile Cerablus arasındaki bölgeyi "kırmızı çizgisi" olarak belirlediyse de bunu dinlemeden her ikisini de, onların yanında "petrol şehri Rakka"yı da alıp PYD'ye sınırımız boyunca devlet kurduracakları açıkça ortada.

Bu şehirlerin IŞİD'in veya Esad muhaliflerinin elinde olması önem taşımıyor. Kimin elinde olursa olsun sonunda ondan alınıp PYD'ye verilecek ve bunu Suriyeliler de, Esad da biliyor.

Hatta dünya biliyor. Dün Rus gazeteci-TV programcısı Valdimir Solovyov'un konuğu ABD'li gazeteciye "ABD'li askerlerin Suriye'de YPG üniforması giymesi Washington'un Türkiye'ye ihanetidir" demesi haber oldu.

 Rus gazeteci "ABD'nin kendi müttefiki Türkiye'ye, Suriye'de ihanet etmesinin kendisini çok şaşırttığını" söylüyor.

 Baştan beri bu plan ortadaydı...

Güngör Mengi Vatan

 

 

*

 

PKK'ya bilinçli mi göz yumuldu?

PKK'nin son iki üç yıldır bütün bu mahalleleri bir silah deposuna dönüştürdüğü devlet tarafından da biliniyor. Geliyorlar, orada evlere yerleşiyorlar silahlarıyla ve silah ve mühimmat yığınağı yapıyorlar...

Durumun böyle olduğunu devletin, MİT'in, askerin bilmemesine olanak var mı?

Kandırıldık, dünyanın en büyük yalanı ve atmasyonudur. Hele hele bu iktidar döneminde! Kandırıldık lafını ancak bunlar söyleyebilir, başka bir siyasetçinin böyle bir yalana cesaret edebileceğini kimse düşünmesin!

Bu akla şunu getiriyor: Bilinçli olarak göz yumuldu silah yığınağına.

Neden? Arka planda şu siyasi plan yatıyor: "Biz bunları nasıl olsa temizleriz, büyük bir propaganda ve milliyetçi söylemle halkı da MHP'lileri de arkamıza alırız. PKK'nin terörüne kurban gidecekler, şehitler de, arkamızdaki bu milliyetçi birikimi yükseltir. Bunun tüm siyasi getirilerini toplarız."

Orhan Bursalı Cumhuriyet

 

*

ercan-akyol-003.jpg

Ercan AKYOL