Özdağ, "Halkının alacağı karardan korkan bir iktidar ve saray var"

Özdağ, "Halkının alacağı karardan korkan bir iktidar ve saray var"
Merzifon Mehmet Akif Ersoy Sosyal tesislerinde vatandaşla bir araya gelen MHP Genel Başkan adayı Özdağ, "Halkının alacağı karardan korkan bir iktidar ve saray var" dedi.

Referandum çalışmaları kapsamında yurt gezilerine devam eden MHP Genel Başkan adayı ve Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ konuşmasına televizyon kanallarına Halk TV haricinde çıkartılmadıklarını ve söz hakkı verilmediğini söyleyerek başladı.

Özdağ, “Televizyon kanalları bize ilgi gösteriyorlar ancak davet etmekten korkuyorlar ve çekiniyorlar. Kendi Halkının alacağı karardan korkan bir iktidar ve saray var. Neyin oylandığını bilinmesini istemiyor. Bu Anaysa değişikliği paketi meclise geldiğin de Televizyonlardan halkımız da takip etsin milletimizde görsün dedik. Ancak o zamanda buna izin vermediler.  

Sanki Uganda da referandum yapılıyor. Kendi Milletvekillerinin vereceği oydan korktular. Anayasaya aykırı olmasına rağmen kendi Milletvekillerine açık oy verdirdiler. O da yetmedi Türk Milliyetçileri Hayır diyor platformunun üyelerini Televizyonlara çıkarmayacaksınız, salon kiralamayacaksınız ve miting taleplerini erteleyip mümkünse vermeyeceksiniz. Ben Bir Milletvekili olmama rağmen bir İl de toplantı veya konferans yapmam için başvurduğumda başvuru süreci 13 gün sürüyor. Birileri Evet diyecek birileri de Hayır diyecek. Her iki tarafında Evet veya Hayır demesi meşru hakkıdır. Ancak halkın kararından korkanlar adeta halka çullanıyorlar. Hayırcılar teröristtir, Hayırcılar darbecidir şeklinde en ağır söylemlerle yüklendiler. Hayır diyenler mevcut anayasa ve parlamenter sistem kalsın diyorlar. Hiç darbeciler ve teröristler hiç parlamenter sistem kalsın derler mi. Bunlar millete gidip Evet’i anlatacak argümanlara sahip değillerdir. Çünkü anlattıkları zaman Evet’in olumsuz olduğunu milletimiz derhal anlıyor. Bir vatandaşımız dedi ki Bu anayasa değişikliğine hiç düşünmeden Evet diyorum ancak bir dakika düşündükten sonra hemen Hayır diyorum diyor. Vatandaşımız sadece bir dakika düşünse bile bu anayasa değişikliğine hemen Hayır der” İfadelerini kullandı.  

“BÖLÜCÜ VE DÜŞMANLAŞTIRICI BİR DİL KULLANIYORLAR”

Bu Anayasanın tek adam ve dayatma rejimi olduğunu ve Evetçilerin kampanyalarda bölücü ve düşmanlaştırıcı bir dil üslubu kullandıklarını belirten Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Bir kişi hem hükümeti hem meclisi hem de yargıyı kontrol ediyor. Bir kişi hem Valiyi atıyor, hem Kaymakamı atıyor. Hem İl Başkanı İlçe Başkanını atıyor. İl de komutanı atıyor, Jandarma komutanını atıyor. Emniyet Müdürünü atıyor. Hakimi atıyor, Savcıyı atıyor. Böyle bir rejim anlayışı Saddam rejiminde vardı. Esad’ın Suriye’sinde var. Kaddafi’nin Libya’sında vardı. Kuzey Kore’de var. Ülkemize kötülük yapmayalım diyoruz. Sadece Cumhuriyet Halk Partisi Hayır demiyor. Sadece Türk Milliyetçileri de Hayır demiyor. Sadece HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu Hayır demiyor. Sadece Saadet Partisi de İl ve İlçe teşkilatlarıyla birlikte Hayır demiyor. Sadece Demokrat Parti de Hayır demiyor. Hayır için bir çok dini yapılar da çalışıyor. Ama hepsinden önemlisi bir çok AKP’lide Hayır için çalışıyor. Cumhurbaşkanı ikide bir diyor ki Atatürk yaşasaydı, rahmetli Türkeş yaşasaydı, Menderes yaşasaydı Evet derdi diyor. Yaşadıkları dönemde ki görüşleri hepsinin ortada. Başkanlık sisteminin Türkiye’yi istikrarsızlığa sürükleyeceklerini söylemişlerdir. Biz de diyoruz ki o kadar uzağa gitmene gerek eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bile Hayır verecektir. Abdullah Gül Türk tipi bir başkanlık olmaz. Kuvvetler birliğinin olduğu bir yerde Başkanlık sistemi uygun değildir diye iktidar yanlısı bir gazeteye açıklama yaptı.

Eski Başbakan Davutoğlu’nu da biz hiç Evet kampanyası yaparken görmedik gören de yok. Köprüleri birlikte yaptığınız Partiyi birlikte kurduğunuz Bülent Arınç da Hayır diyor. Bir çok AKP’lin Hayır diyeceğine inanıyorum. Bugün Hayır’ın %57 oy oranına ulaşmasının sebebi sadece bizim çalışmamız değil AKP’den de önemli bir tabanın Hayır vermesidir. Başından beri bu milleti Türk-Kürt, Alevi-Sunni diye bölüyorlar. Hayat tarzlarınız farklı Şimdi de Evet-Hayır cephesi diye bölüyorlar. Bizim bu Ülkeyi karış karış gezmemizin ana sebebi Evet diyenlerle Hayır diyenlerle bir milletin üyesi olduğumuzu ve o milletinin adının da büyük Türk Milleti olduğunun gerçeğini de hatırlatmaktır. Milletimiz gezilerimiz de en büyük şikayetleri Evetçilerin bölücü düşmanlaştırıcı dili tasvip etmediklerini söylüyorlar. 16 Nisan referandumundan sonra yine birlikte yaşayacağız. Ancak bir olursak beraber olursak bu coğrafyada yaşayabiliriz” dedi.

ÖZDAĞ, “2010 YILINDAKİ EVET OYLARI MECLİSE BOMBA OLARAK GERİ DÖNDÜ”                                        
2010 yılında yapılan referandumda atılan evet oylarıyla kol kola girdikleri FETÖ yargıyı ele geçirdi diyen Özdağ, “Askerlik yeminine sahip askerleri de kumpaslarla tasfiye ettiler. FETÖ bütün mahkemeleri ele geçirdi. 2010 yılında atılan Evet oyları 15 Temmuzda Meclisin çatısına bomba olarak düştü. 2017 yılında yine bağımsız ve tarafsız yargı kuracağız diye her yere afiş asmışlar hani 7 sene önce bağımsız ve tarafsız yargıyı kurmuştunuz. Yedi sene önceki astıkları afiş bile aynı bari afişi değiştirseydiniz” diye konuştu.  

ÖZDAĞ: “BAŞKANLIK MACERASIYLA EKONOMİYİDE FELAKETE GÖTÜRÜYORLAR”

Bölgemizde iç karışıklığa ve Suriye de kullanılan Kimyasal silaha da değinen Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, “Irak parçalandı. Suriye parçalandı. İç savaşlar milletlerin bağırsaklarının ortaya döküldüğü zamanlardır. Savaşın bile ahlakı vardır. Ancak İç savaşın ahlakı yoktur. İç savaş en ahlaksız savaştır. İç savaşın sadece dış kazananı vardır. Bu Suriye de ki iç savaştan en büyük zararı bizim ülkemiz gördü. Ülkemizin resmi açıklamasına göre 3 milyon dış ülkelerin açıklamasına göre ise 5 milyon Suriyeli ülkemize göç etti. Suriyeliler için harcanan para 25 Milyar doları bulmuştur. Her aile ayda 600 TL harcama yapmış oluyor. Bunların hepsini faizle borçlanmayla yapıyoruz. Artık dış ülkeler son birikimiz olan varlık fonlarının karşılığında borç veriyorlar. 10 binlerce esnaf kepenk kapattı. Üreterek değil tüketerek büyüyen bir Türkiye var.  

Yani borç alıp borcu yiyoruz. Bölgemiz karışıkken yapmamız gereken Başkanlık sistemini getirmek değil Ekonomiyi ayağa kaldırmaktır. Ülkemizin 600 savaş uçağı var. Ancak 300 pilotumuz var. Bunun anlamı Allah korusun savaş çıksa 300 savaş uçağımızı kaldıramayacağız yerde olacak demektir. Ordumuzu tekrardan eski gücüne kavuşturmaya çalışalım. Bizlerde hükümete destek verelim. Bunları ayağa kaldıracaklarına, uğraşacakları şey başkanlık sistemi. Adaletin olmadığı yerde hukukun olmadığı yerde zaten ekonomide olmaz. Son bir yıl içinde yıllık geliri 1 milyon doların üzerinde olan 6 bin kişi Türkiye’den ayrıldı. Ayrılanların çoğu Yeni Zellan da ve Avustralya'ya göç etti.

Büyük şirketler mal varlıklarını satıp ülkemizden ayrılıyorlar ve gidiyorlar. Yabancı şirketler ülkemizdeki yatırımlarını çekiniyor. Nedeni ülkemizde hukuk düzeni kalmadı. Hakim ve Savcıları bir kişinin atadığı bir yerde adalet ve Hukuk’tan bahsedilebilir mi. Bu başkanlık manasıyla ekonomiyi de felakete götürüyorlar. Türk halkı Başkanlık sistemini 7 Haziran seçimlerinde kabul etmedi. 16 Nisan da yine kabul etmeyecektir. Bir oy bir oydur kesinlikle sandığa gidip oyunuzu kullanın o bir oy sizin geleceğinizi ve çocuklarınızın geleceğini belirleyecektir. İnşallah Hayırlı günlerde buluşacağız.” dedi.