Özel Avrupa Florence Nightingale Hastanesi bu bina size yakışıyor mu

İktidarı hep eleştiriyoruz ama sağlık hizmetlerini değil.. Sağlık Bakanlığı Allah var çok iyi hizmetlere imza atıyor.. Hastanelerin o pejmürde, acıklı halleri ortadan kalktı.. Ağır hastalar ilaç kuyruklarında ölmüyor..
Gelgelelim, geçen hafta bir hastaneye yolum düştü, manzaraya inanamadım..
Beşiktaş Fulya’daki Avrupa Hastanesi...
Önce soruyorum; Bakanlık buraya nasıl ruhsat verdi?!!
Ruhsatı verdi de hiç denetlemiyor mu?!
İkincisi, o çok saygı duyduğumuz  “Florence Nightingale” ismini kullandıranlar nasıl oldu da bu kadar cömert davranıp, ismin yıpranmasına aldırmadılar..
Kötü olan ne diye sormayın!! Radyasyon odasının dibine bekleme yeri düzenleyen, yaşlı hastalara merdivenlerde telef olmayı reva gören zihniyetin yansıdığı mekanda, ben bile cahil halimde ruhsatı iptal ettirecek bir yığın teşhis yaptım...
İyi olan tek unsur personelin iyi niyeti, güler yüzü..
Bu kadar iddialı isim altında böyle hastane olmamalı beyim..
Olursa, Sağlık Bakanlığı’nın üzerine  “ruhsat izni” ile başlayan soru işaretleri düşer!!?



Okuyucumuz Sayın Fehmi Eskin, dar gelirli bir vatandaş.. En büyük sermayesi parlak bir beyne sahip olan evladı.. Öyle ki Fehmi Bey’in evladı “Türkiye’nin aydınlık geleceğini yaratacak beyin takımı”  içerisinde yer almaya aday.. Bu kadar iddialı söylüyoruz, çünkü kendisi şimdiden, üniversite öğretim üyeliğine hak kazanmış durumda.. Gelgelelim bir önemli sorun var.. Burs konusu.. En iyisi konuyu okuyucumuzun satırları ile aktaralım..
“Sayın Başbakanımız, Türkiye’nin artık beyin göçü veren değil; beyin göçü alan bir ülke olacağını söyledi. Bu çerçevede dışarıdaki yetişmiş beyinlerin, çalıştıkları ülkelerdekinden daha iyi imkanlar sağlanarak, Türkiye’ye çekileceğini belirtti. Bu arada üniversiteyi bitiren, üstün başarılı, yetenekli, geleceğin beyin takımını oluşturacak gençler de yurtdışında doktora yapmaları için burs tahsis edilerek başta Amerika olmak üzere çeşitli ülkelere gönderiliyor. Bu gençler, doktoralarını bitirdikten sonra ülkemize dönüp; geleceğin modern üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak görev alacaklar, daha kaliteli, bilim üreten nesiller yetiştirecekler.
Bu burslardan yararlanmak için girilmesi gereken ALES, TOEFL vs.. gibi sınavlarda en yüksek puanları alarak yurtdışı doktora bursu  kazanan gençlerden, tam teşekküllü hastanelerden alınacak sağlık raporu, yüklenme senedi vb.. formalite belgeler istenmekte. Sağlık raporu için en az bir hafta hastanede vakit harcamak ve epeyce bir masraf da etmek gerekiyor. Hepsinden daha vahimi, kefil olacak iki çalışan bulmak. Zaten bu zamanda kimse kimseye kefil olmak istemiyor. Bir de emekli olmuyor. İlla ki maaşlı bir işte, tercihan devlet işinde beş yılını doldurmuş çalışan kişiler olacak. Sırf kefil bulamadığı için bu hakkını kullanamayan gençler var. Bunlardan biri de benim oğlum. Ben olamıyorum, çünkü emekliyim. Ablası olamıyor, çünkü henüz beş yılını doldurmadı. Dolayısıyla doktoradan sonra, İstanbul’da kurulacak Medeniyet Üniversitesi’nde, öğretim üyesi olma hakkı kazandığımız halde, sırf kefil bulamadığımız için yurtdışına gidemedik. Bizler dar gelirli
insanlarız.
Bu, çocuklarımızın iyi yetişebilmeleri için önemli bir fırsattı.
Böyle önemli bir meselede devlet, bin bir zorlu sınavdan başarıyla geçip en iyi üniversiteleri bitirmiş, yarının üstün beyinlerinin vereceği imzaya güvenemez mi?..”
 

Yazarın Diğer Yazıları