Milli birliğimize ve beraberliğimize her zamankinden daha çok sarılmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Türkiye üzerine oynanan oyunların birçok versiyonları her gün başka başka resimler şeklinde sergileniyor. Özgürlüğümüzden, bağımsızlığımızdan ve iman gücümüzden korkanlar öncelikle bu hasletlerimizi yok etmek istiyorlar. Oysaki Ulu Önderimizin de dediği gibi “Özgürlük benim karakterimdir”.
Evet sevgili okurlarım, özgürlük Türk insanının karakteridir. Atalarımızdan bu yana genlerimizle taşıdığımız ve aktardığımız özgürlük, bağımsızlık Türk insanının ortak sevdasıdır. Binlerce yıldan beri içten ve dıştan birçok saldırılara maruz kalan Türk milleti bu özelliğini hiçbir zaman yitirmemiştir. Bütün mücadelelerden başı dik, gururlu, onurundan ödün vermeden çıkan bu millet ulu önderimizin de dediği gibi daima payidar olmuş ve olacaktır. Türk’ün gücü asaletinde, erdeminde ve imanındadır. Büyük Atatürk de kendi milletinin bu özelliklerini çok iyi bilen ve tanıyan bir lider olduğu için gözünü bile kırpmadan zorlu bir kurtuluş mücadelesinin içine cesurca atılmıştır. İşte bu yüzden bütün dünyaya ve mazlum milletlere örnek olan büyük kurtuluş mücadelesinin lideri Mustafa Kemal arkasındaki asil, soylu milleti ile birlikte taçlanarak yükselmiştir. Çünkü biliyorlardı ki bir milletin özgürlük ve bağımsızlığını korumak için en önemli güç birlik bilinci, iman ve inançtı. İşte bu duygularla sırt sırta güç birliği yapmış olan Türk milleti, böylece kendi kalesini kendi yapmıştır.
Ulu önderin ölümünden sonra ülkemiz üzerindeki çirkin oyunlar tekrar sahneye koyulmaya başlanmış, bu oyunlar ABD ve AB oyunları adı altında farklı sahnelerde perde demektedir. Her şeye rağmen ülkemizi zayıflatmak ve hatta bölmek için defalarca tekrarlanan bu oyunlar her seferinde duvara toslayan adice girişimlerden öteye gidememiştir, gitmeyecektir. Gün yine o gündür. Tam da bu noktada Yeniçağ yeniden uyanışın, Yeniçağ aydınlık yarınla buluşmanın, Yeniçağ vatan sevdalılarının buluştuğu, yüreği Türklük ve Türkiye için çarpanların gazetesi, milli direnişin serhattaki bekçisi, aydınlık Türkiye’nin doğru habercisi, her türlü “izm” e sosyal, liberal, kapital ve emperyal oluşumlara “Hayır” diyen Türkiye’nin güçlü sesi olmuştur. Vatansever yazarın ve okurun buluştuğu millet kalesi, yurtsever insanların doğru haberi, gerçek haberi okuyabilecekleri ilkeli ve dürüst gazeteciliğin adresi olmuştur. Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü savunan, Atatürk ilkelerini rehber edinen, “Türkiye Türklerindir” diyenlerin gazetesi olmuştur. Haydi, Türkiye yeni bir çağa Yeniçağ ile ilerleyelim. Bir size, bir de dostlarınıza... Milli direnişin kalesini hep birlikte korumaya var mısınız ? Ben varım, biz varız diyenlerin gazetesi Yeniçağ iyi ki varsın.
