Öznur: "İsrail, Kudüs'ü başkent yapmak istiyor!"

Öznur: "İsrail, Kudüs'ü başkent yapmak istiyor!"
BBP Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Öznur, İsrail Devleti tarafından Mescid-i Aksa'da Müslümanların ibadet özgürlüğüne yönelik uygulanan müdahaleleri sert şekilde eleştirdi.

"Müslümanların ilk kıblesi ve peygamberlerimizin mübarek mirası Mescid-i Aksa ve Kudüs çok tehlikeli gelişmelere gebe" diyen BBP YİK Başkanı Hakkı Öznur, "Kudüs’te ezanın yasaklanması, Mescid-i Aksa'nın ibadete kapatılması, ardından kapılarına metal arama dedektörlerin yerleştirilmesi, Mescid-i Aksa’ya girmek isteyen Filistinlilere yönelik hunharca saldırılar terör rejimi İsrail’in Kudüs ile ilgili planlarını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

İşte Öznur'un açıklamalarından öne çıkanlar:

KUDÜS TÜM İSLAM ÜMMETİNİ İLGİLENDİREN BİR DAVADIR

Siyonist işgal rejimi Mescidi Aksa’yı bazı vakit namazlarında kapattıysa da Cuma namazına kapatma cesareti gösterememişti. Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatan işgalci rejim, Filistin’i işgal ettiği 1948 yılından beri ilk kez Mescid-iAksa’da Cuma namazı kılınmasına engel olmuştur. Filistinli kardeşlerimiz, canları pahasına Mescidi Aksa’yı koruyorlar. Üzerlerine kurşun yağıyor, yerlerde sürünüyorlar. Ama yine de Mescidi Aksa’ya girmenin yolunu arıyorlar. 
 

KUDÜS YAHUDİLEŞTİRİLMEK İSTENİYOR

Siyonist rejim, ilk kıblemiz olan Mescid - i Aksa’nın yıkılmasını bile göze alarak, Filistin topraklarında terör estirmeye devam ediyor. Kudüs bütünüyle Yahudileştirilmek isteniyor. Kudüs’ü bütünüyle Yahudileştirme ve Mescid - i Aksa’yı yıkıp Haremi Şerif bölgesinde Siyon Tapınağı inşa etme faaliyetine hız verdikleri anlaşılıyor.

Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve tüm terör olaylarının kışkırtıcısı İsrail’dir. İlk kıblemiz olan Mescid- i Aksa’nın,  İsra ve Mirac’ın şehri olan Kudüs’ün işgali kabul edilemez.  Şu an kutsal şehirde meydana gelen hadiseler kuşkusuz ‘Kudüs Savaşı’dır. Tam anlamıyla bir Kudüs mücadelesidir. Bu savaş da birçok şekilde devam ediyor.

İSRAİL KUDÜSÜ BAŞKENT YAPMAK İSTİYOR

2014 yılında Mescid-– i Aksa saldırısının ardından Başbakan Netanyahu, “Kudüs 3 bin yıldır Yahudilerin başkentidir. Kudüs için savaşıyoruz. Uzun bir savaş olabilir ancak galip geleceğimize eminim. Müslümanların ilk kıblesinin yerine Yahudi tapınağı yapacağız”  demişti. Siyonist liderler her fırsatta Kudüs'ün İsrail'in başkenti olacağını söylemekteler.

Siyonistler, yerleşimci politikasıyla Filistinlileri evlerinden, yurtlarından çıkararak Kudüs’ü Yahudileştirme ve arkeolojik kazı adı altında Mescid-i Aksa’yı yıkıp yerine Siyon Tapınağı inşa etme planlarını adım adım uygulamaktadır. İsrail İç Güvenlik Bakanı Siyonist Gilad Erdan’ın, “Mescid-i Aksa bizim elimizde. Açılıp kapanması konusunda ilk ve son söz İsrail’e aittir. Mescid-i Aksa ve çevresini de kapsayan mekânın efendisi İsrail’dir.” şeklindeki sözleri bu gerçeği ortaya apaçık ortaya koymaktadır.

Büyük şeytan Amerika ve Siyonist İsrail'in planlarının bozulması, İslam dünyasının atacağı adımlara bağlıdır.  İslam dünyası buna sessiz kalmamalı. Yoksa bir gün elimizde ne Mescid-i Aksa kalır ne de Kubbet’üs-Sahra….

Kudüs semalarından ezanın susturulmasına izin vermeyeceğiz.

MUHSİN BAŞKAN, LÜBNAN SINIRINDAYDI

Şehit lider Muhsin Yazıcıoğlu, İslam dünyasında yaşananlara hiçbir zaman kayıtsız kalmamıştı. Her zaman ezilen, zulme uğrayan Müslümanların yanında yer aldı. Zulme uğrayan mazlum ümmetin derdiyle hep ilgilendi. İkinci Dünya Savaşı sonrası Batı emperyalizminin desteğiyle Filistin’i işgal eden, yakıp yıkan terör rejimi İsrail’e en şiddetli tepkiyi koyan liderlerin başında Muhsin Yazıcıoğlu gelmekteydi.

Terör devleti Siyonist İsrail’in Temmuz 2006 ortasında Lübnan’ı işgaline ve yapmış olduğu hunharca katliamlara sessiz kalmayan ve BBP yöneticileri ile Lübnan sınırına giden yine Muhsin Yazıcıoğlu’ydu. 

Terörist İsrail, Lübnan’ı işgal ettiğinde, kan döktüğünde Lübnan sınırına giden ve  “katil İsrail  Filistin  topraklarından, Lübnan topraklarından defol” diyen ve Siyonizme   meydan okuyan, Lübnanlı Müslümanların yanında olan tek hareket  Alperen  hareketiydi.

Şehit liderimiz Lübnan sınırında  şu sözleri söylemiştir:

 “Terörist İsrail, işgal ettiği topraklardan çekilerek, cinayetlerine son vermeli. Eşkıyanın bile insani değerlere saygısı varken, bunlar sabi bebeklerin yaşam hakkına saldırıyorlar. Eşkıyayla düzeyli bir ilişki kurulamaz, eşkıyalık meşru görülemez. İsrail ile ilişkilerin derhal kesilmesi gerekir. Kundaktaki emzikli bebekleri bile katletmekten çekinmeyen bir devlete devlet diyemeyiz. Bütün insanlığı Filistin’e ve Lübnan’a yardıma davet ediyorum.”