Özür dilemeyin Sayın Cumhurbaşkanı!

Kulaklarımda çınlıyor hâlâ "Yargı Operasyonu"nun her adımındaki sözleri..

Dedi ki:

-Durun arkadaş, acele etmeyin.. Bak İtalya'da da vardı bir savcı.. Temiz eller operasyonu yaptı.. Bırakın bizim savcılarımız da görevlerini yapsın..

Görevini yapsın dediği savcıların yarısı 'terörist' suçlamasıyla içeride, diğer yarısı tüydü gitti..

Onlara cesaret, güç ve imkân veren kişi elini kolunu sallayarak geziyor..

**

Dedi ki:

-Sen bu davaların (Ergenekon, Balyoz, Casusluk vs..) avukatıysan, ben de savcısıyım..

O kumpas davalarının savcılarının yarısı terörist suçlamasıyla içeride, diğeri yarısı tüyüp gitti..

Onlara o gücü, cesareti ve imkânı veren kişi elini kolunu sallayarak geziyor..

**

Dedi ki:

-Bak devletin her yerine sızmışlar.. Orduya sızmışlar, polise sızmışlar, yargıya sızmışlar.. Devletin her yerini ele geçirmişler.. E şimdi biz bunların temizliğini yapıyoruz..

Neydi o temizlik? Ergenekon, Balyoz gibi kumpaslar.. Sızmışlar dedikleri, fetönün sızmasına engel olmaya çalışan askerdi, polisti, hâkimdi, savcıydı..

Ondan aldıkları güçle, devletin temeline dinamit koyup, ordunun komutanını terörist diye içeri atanların yarısı içeride, diğer yarısı kaçtı gitti..

Onlara o yüzü veren, onlara o imkânları yaratansa elini kolunu sallayarak geziyor..

**

Bir başkası dedi ki:

-Devletin bağırsaklarını temizliyoruz.. Şimdilik aşağıdakiler.. Artık büyükbaşların üzerine gidiyoruz..

Bunu diyen, yargının zirvesine istedikleri adamlar oturtuldukça da ekliyordu:

-Kurban olduğum Allah, verdikçe veriyor..

"Verdikçe veriyor" dediği fetöcülerin mevki-makam-güç sahibi olmalarıydı..

Bu lafları eden, bu organize suçu öven, bu organize suçtan mutlu olan, yüzü kızarmadan bir de Allah'a şükredenin arka çıktığı o savcıların hâkimlerin yarısı terörist suçlamasıyla içeride, diğer yarısı kaçıp gitti..

Bu lafları eden, bu suça ortak olan, elini kolunu sallayarak geziyor..

**

Bu daha küçük bir bölümü..

Diyordu ki, boyun damarlarını şişirerek:

-Statükoyu yıkıyoruz.. Yargıyı nihayet hukuk adamlarının eline teslim ediyoruz..

Hukuk adamları diyerek, oralara yerleşmelerine, ardından kumpasları kurmalarına, ülkeyi uçurumun eşiğine taşımalarına, bildiğin teröristlere, yardım ve yataklık ettikten sonra, dün bir baktık, bir özür daha:

-Bu bir öz eleştiridir.. UYAP'ı maalesef fetöcülere kaptırdık..

**

Kim bunu diyen? Cumhurbaşkanı.. Ne yapmış? UYAP'ı, yani 'Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi"ni terör örgütüne kaptırmış..

Yani yine kandırılmış..

Hayıııııııııııııırr..  "Kandırılmadı"

Bizzat arkalarında durarak.. Bizzat yasal düzenlemeler yaparak.. Bizzat Anayasa'yı değiştirerek.. Bizzat atamaları imzalayarak.. Bizzat ve bilerek ve taammüden tercih edip, imza atarak, UYAP'ı terör örgütüne teslim etti..

**

Orduyu fetö'ye teslim etti.. Pardon..

Diplomasiyi fetö'ye teslim etti.. Pardon..

Sermayeyi fetö'ye teslim etti.. Pardon..

İhaleleri fetö'ye teslim etti.. Pardon..

Arsalar fetöye peşkeş çekildi.. Pardon..

Kozmik Oda'yı, devletin mahremini fetö'ye teslim etti.. Pardon..

Yargıyı fetö'ye teslim etti.. Pardon..

Ve bugün yine ve yeniden pardon.. Ne için? UYAP'ı fetö'ye teslim etmiş..

**

Sayın Cumhurbaşkanı, sizi her halükarda alkışlayanlardan özür dilemenize gerek yok zaten.. Onlar nemalandıkları için her şeraite razılar..

Biliyoruz ki, ne onların özür beklentisi var, ne de siz, onlardan özür diliyorsunuz..

Siz, bu ülkenin doğru insanlarından özür diliyorsunuz, onlara pardon diyorsunuz..

Gerek yok..

Onlar, siz o davaların savcısıyken, kumpaslara alkış tutarken, kumpasçıların arkasında kapı gibi dururken, orduyu, yargıyı, devleti bir terör örgütüne teslim ederken de feryat ediyorlardı..

**

Özrü, onlardan, bizden dilemeyin.. Çünkü onlar, çünkü biz ortada bir yanlış olmadığını biliyoruz..

Siz yanlışlıkla bu tezgaha gelmediniz Sayın Cumhurbaşkanı..

Siz, bu terör örgütünü taammüden, bilerek ve isteyerek destekleyip, büyüttünüz..

UYAP'tı muyaptı, hikaye.. Biz kandırılmadığınızı, aksine koca bir milleti "kandırdığınızı" biliyoruz..

Hükümsüz olduğu için, özre gerek yok..

Yazarın Diğer Yazıları