'Ne davası ne casusluğu hedef TSK!'

'Ne davası ne casusluğu hedef TSK!'
'Ne davası ne casusluğu hedef TSK!'

İzmir’de devam eden Casusluk Davası’nda “üretilmiş belgeler” gündemden düşmedi. Davayı takip eden CHP Ge

İzmir’de devam eden Casusluk Davası’nda “üretilmiş belgeler” gündemden düşmedi. Davayı takip eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Balyoz Davası’nda olduğu gibi Casusluk Davası’nda da sahte belgelerin avukat savunmalarının ana konusu olduğunu belirtti. Tezcan, “Avukatlar, savunmalarında, yazılarda delil olarak üretilmiş bilgisayar belgelerinde “ö” ve “ç” harfinin kullanılmadığını söyledi. ABD sisteminde ve bizim orduda kullanılan 128’lik klavye sisteminde “ö” ve “ç” harfi var. Bu klavye sistemi İsrail’de kullanılmıyor. Bu da operasyonunun arkasında MOSSAD’ın olduğu şüphesi uyandırıyor ifadesini kullanıyorlar” dedi.
CHP’li Tezcan kamuoyuna yansıtıldığı biçimiyle davanın bir itibarsızlaştırma davası olduğunu söyledi. Tezcan, “TSK’nın tasfiyesine dönük alçakça iftiralar içeren bir dava. Bir insan için en ağır itham fuhuştur, bir asker içinse bununla birlikte en ağır ithamlardan bir tanesi de casusluk iddiasıdır. Dosyanın hiçbir yerinde casusluk ile ilgili bir veri yok. İtibarsızlaştırmak için casusluk davası olarak yansıtılıyor” diye konuştu. Tezcan, belgeleri üretenlerin İngilizce düzeylerinin de word ile world kelimelerini birbirine karıştıracak kadar düşük olduğunu ifade ederek,  “Belgeleri yazanlar word dosyası yazamamış, world yazmış. İngilizceleri zayıf. Dikmen’de Emniyet binasının 5. katında üretilmiş belgeler bunlar diyor avukatlar. Bunu da bilgi ve belgeleriyle ortaya koyarak kanıtladılar” şeklinde konuştu. Bilgin Özkaynak’ın evinde bulunan flash bellekteki bilgilerin kanıt olarak davada kabul edildiğini hatırlatan Tezcan, “Sanık avukatları çok net söylüyor bütün deliller sahte. Duruşma sırasında ispatlandı” dedi.