Parabenli ilaç açıklaması: Faydası zararından fazla!

Birçok doktorun "önermiyoruz" dediği paraben içerikli demir damlasının Sağlık Bakanlığı tarafından milyonlarca bebeğe ücretsiz olarak dağıtılmasını konu alan iki eleştirel yazı yazmıştım geçtiğimiz hafta.

Sağlık Bakanlığı'nın "bilgilendirme notu"yla başladım yeni haftaya.

"Emziren anneler ve çocuklarda yüzde 50'lere varan oranlarda demir eksikliğine bağlı kansızlık olduğu" tespiti üzerine "her anne ve bebeğe ücretsiz demir desteği sağlanması" kararı aldıklarını, bu amaçla da "2004 yılından bu yana 13 milyonun üzerinde bebeğe ulaşarak, demir eksikliğine bağlı kansızlık oranını %7'nin altına düşürdüklerini" anlatıyorlar.

***

Paraben meselesine gelince...

"İlaç, Gıda ve Kozmetik ürünlerle vücuda alınan Paraben'in %99'u idrarla atılır, vücutta birikmez... Ağız yoluyla alındıklarında ise midedeki asit ortamı nedeniyle parçalanmaları yüksek olup kana geçen miktarı yok denecek kadar azdır. Bu maddenin vücutta toksik etki yaratacak ölçüde biriktiğini gösteren ve insanlarda doğrudan kanser oluşturmasına yönelik kanıtlanmış bilimsel veri bulunmamaktadır... Ülkemizde ilaçlar, klinik kullanıma sunulmadan önce, içeriklerinin ve katkı maddelerinin (parabenler dahil) mevzuatımız sınırları içerisinde olması kaydıyla ruhsatlandırılmaktadır..." diyor ama ekliyorlar:

"Bugünkü veriler doğrultusunda parabenlerin, bilimsel olarak risk yaratmamakla beraber, çocukların korunmasına yönelik -özellikle bebeklik döneminde- kozmetik ürünlerin hekim veya eczacıya danışılarak kullanılması önerilir..."

Biz danıştık "kullanmamamızı" önerdi;

Zaten bu benim de konuyu ısrarla sorgulamamın nedeni...

***

Velhasılı kelam...

"Halihazırda piyasadaki Sağlık Bakanlığı onaylı oral demir damlalarının büyük kısmının yardımcı madde olarak paraben içerdiğini, sadece 2 değerlilikli bir damla da paraben olmadığını, paraben içermeyen diğer ürünlerin Sağlık Bakanlığı'ndan ilaç ruhsatına değil Tarım Bakanlığı'ndan gıda takviyesi ruhsatına sahip olduğunu" bildiren Sağlık Bakanlığı'nın son tahlilde söylediği şu:

"TİTCK Beşeri Tıbbi Ürün Klinik Değerlendirme Komisyonu'nca yapılan değerlendirmede "bebeklerde ve çocuklarda demir desteğinin yarar beklentisi paraben ve bütil hidroksianisolün zarar beklentisinden yüksek olduğu" ifade edilmiştir."

***

Sağlık Bakanlığı'na "höt-zöt" yerine "bilgilendirme"yi tercih ettikleri için teşekkür ediyorum.

Ben kendi endişelerimi de, hekim görüşlerini de, Bakanlığın bilgilendirmesini de paylaştım; karar anne-babaların...

Benim kararım mı?

"Faydası zararından çok" yetmiyor benim içimi rahatlatmaya; damla yerine gıda takviyeleriyle dengelemeye çalışacağın kan değerlerini.

***

Boşuna mı "ÖSO'yu, TSK'yla eşitlemeyin" dedik

Çok değil, üç beş gün oldu "ÖSO şehidi demeyin; şehit Mehmetçiklerle, TSK mensuplarıyla ÖSO militanlarını eşitlemeyin" yazalı...

 "Türk bayrağıyla ÖSO paçavrasını eşitlemeyin" diye yazalı günler değil saatler sadece...

Hani derler ya "mürekkebi kurumadan"; tam da öyle bir zamanlamayla, ÖSO'lu -en nihayetinde kendi ülkelerinin ayaklanmacısı, isyancısı- olan unsurların Afrin'deki "yağma görüntüleri" servis edildi dünyaya... Üstelik de "TSK-ÖSO yağma yapıyor" başlığıyla!

Elbette, tartışmasız, kılçıksız bir iftira bu TSK'ya...

Ama bir düşünün bakalım bu "özdeşleştirme"nin, "bir tutma"nın ilhamını kim verdi medyaya?

***

GÜNÜN SÖZÜ

Dur, dinle. Hep konuşursan hiçbir şey duyamazsın.

Kızılderili Atasözü

***

SORU-YORUM

Türkiye'nin yargının bağımsızlığı şaibeli de, "FETÖ kumpası" olduğu ortaya çıkan yani olmayan "Ergenekon"u "Hükümeti şiddet yoluyla devirmek isteyen bir terör örgütü" olarak tanımlayarak, yapılan "hak ihlali" başvurularının çoğunu görüşmeden reddedip, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın "özgürlük, güvenlik ifade özgürlüğü" haklarının ihlal edildiğine hükmeden AİHM'in değil mi?

Türkiye "adil yargılama"da sınıfta kalmış olabilir ama AİHM'in de az lekeli değil sicili!

***

ÇOK SEVDİM

Ben iyi bir Beşiktaş taraftarıyım. Ama Fenerbahçe Başkanlığına aday olan Ali Koç'un, "Benim nasıl bir Fenerbahçe hayal ettiğimi anlayamamışsınız" tepkisini çok sevdim...

Büyük düşler, küçük hesaplara karşı ancak bu kadar zarif savunulabilirdi...

Yazarın Diğer Yazıları