Paralel yapı bahane ülkücü kıyımı şahane

On iki yıldan beri devam eden AKP hükümetleri, uyguladıkları eğitim politikalarıyla eğitimi içinden çıkılmaz sorunlar yumağına dönüştürmüşlerdir. Bu yetmezmiş gibi öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının kazanılmış bütün özlük haklarını ellerinden almışlardır. Hak etmeyenleri göreve getirerek ve hak edenlerin haklarını çalarak büyük bir zulüm ve işkence dönemi başlatmışlardır. 

Nitekim on iki yıl boyunca akla hayale gelmez entrikalarla, hak etmedikleri halde on binlerce kişiyi MEB’de kurum yöneticisi olarak atamışlardır. Üstüne üstlük paralel yapıyı eğitimden temizlemek bahanesiyle bütün okul müdürü, okul müdür başyardımcısı ve okul müdür yardımcılarını görevden almak için kanun çıkarmışlardır. Kanunun uygulamasına geçilerek 21 Ağustos’ta 2014 tarihi itibarıyla 16 bin okul müdüründen 7 bininin görevine son vermişlerdir. Sırada 57 bin okul müdürü ve yardımcıları bulunmaktadır. Onlar da idarecilikte dört yılını doldurur doldurmaz, milliyetçi-muhafazakâr daha doğrusu ülkücü ve Türk Eğitim-Sen üyesi iseler görevlerine son verilecektir. 
Ne hikmetse görevine son verilen 7 bin yöneticinin tamamına yakını Türk Eğitim-Sen üyesidir. Bu yöneticilerin resmen hakları çalındı. Türk Eğitim-Sen üyelerinin hiç birinin, hükümetin iddia ettiği paralel yapı ile uzaktan-yakından ilişkisi bulunmamaktadır. Hepsi milliyetçi-muhafazakâr diğer bir ifadeyle ülkücü, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde gören, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz insanlardır. İşte bu tertemiz kadronun hakları çalınarak, hak etmeyenler ve başkasının hakkını yemeyi meşru görenler okul müdürü yapılmak istenmektedir.  Daha doğrusu paralel yapı bahane edilerek, ülkücü kadroların Milli Eğitim’den tasfiyesi hedeflenmektedir. 
Yıllardır ve özellikle sekiz aydan beri Milli Eğitim Bakanlığı’nda büyük oyunlar tezgâhlandığını, eğitimi bitirmek için her türlü hukuksuzluğun, haksızlığın, hak gaspının meşru sayıldığını ve her türlü ahlaksızlığın mubah görüldüğünü, paralel yapı bahane edilerek milliyetçi-muhafazakâr kadroların tasfiye edileceğini yüksek sesle dile getirmemize rağmen sesimizi duyan olmadı. Duyanlar da paralel yapıdan dem vurarak başka bir yolun olmadığını ileri sürmüşlerdir. Ancak gelinen noktada iddia ettikleri paralel yapı değil, milliyetçi-muhafazakâr yani ülkücü kesim tasfiye edilmiştir.       
Milli Eğitim Bakanı’nı, müsteşarını ve valileri kutlamak gerekmektedir. Aferin size, objektif kriterler dediğiniz milliyetçi-muhafazakâr, ülkenin birlik ve bütünlüğü için gece gündüz çalışan, toplum menfaatini kendi menfaatinin üstünde tutan, bilgili, liyakat sahibi, çalışkan, dürüst, alnının teri ile okul müdürlüğü makamına gelmiş, yolsuzluğa ve haksızlığa bulaşmamış tertemiz eğitimcileri okul müdürlüğünden almak olmalıdır. Yani sizin göreviniz Artvin Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitimi Müdürü ve Kilis Belediye Başkan Yardımcısı olan şahıslara yüksek puan verdirmek, yolsuzluktan sürülen okul müdürüne 85,75 puan vererek tekrar okul müdürü olarak görev yapmasını sağlamak mı? Sizin objektif kriterleriniz anlaşıldı: İstanbul’da Eğitim Bir-Sen şube başkanlarına 100, üyelerine de 90 puan, Kocaeli’nde yolsuzluktan sürülen Eğitim Bir-Sen üyesine de 85,75 puan vermek...
Devletin çivisi çıkmış kimsenin umurunda değil...
Başta MHP, CHP ve vicdan sahibi bütün sivil toplum kuruluşlarını Milli Eğitim’deki bu zulüm ve hırsızlıkları sona erdirmek için harekete geçmeye çağırıyorum. AKP’de bulunduğu iddia edilen milliyetçi-muhafazakâr, sağduyu sahibi, hak ve hukuktan yana olan kadrolara da bu hak gasplarını ve hırsızlıkları durdurmak için eyleme davet ediyorum.
Çağrı bizden, vebal ve sorumluluk size aittir.

Yazarın Diğer Yazıları