Parlamenter sistem var mı ki yıkılsın?..

162 “İtfaiyeci yangın çıkarmaz” dedi Hüseyin Çelik, ama az sonra sözünü çürüttü. Baş itfaiyecinin yangını bizzat kendisinin çıkardığını söyledi. Dedi ki: “Cumhurbaşkanı eleştirilerini kamuoyu ile paylaşma yerine, gazetecilerle paylaşma yerine başbakanımızla paylaşsaydı..” 
Gerisini biz tamamladık: Böyle kavgalar olmazdı.
Haklı tabi.
Ama Sayın Cumhurbaşkanımız, “parlamenter rejimin miadını doldurduğunu” söylüyor. Bunun için de kendisinin seçildiği son seçimi gerekçe gösteriyor.
Bu durumda biten bir rejimin yerine yenisi almak veya ihya etmek şart oluyor tabi.. Durum böyle olunca da işler karışıyor. Düzeltmek de kendisine düşüyor. 
Bu sebepledir ki her olayda öncelik onun olacak.
O konuşacak.
O söyleyecek..
İlk fikir ondan çıkacak.
Gazeteciler hep birlikte onu muhatap alacaklar.
Büyük yatırımlar, kupon araziler, dev kampanya ve ihaleler, kısacası devletin tüm akçeli kararlarını herkesten önce o kararlaştıracak.
Türk tipi başkanlık dediği bu.
Ama yanıldığı bir husus var. Sözünü ettiği bu başkanlık Türk tipi değil çorba tipi. Türk tipi böyle olamaz. 
Bütün çirkinlikleri Türk kavramının arkasına getirerek açıklamasın kimse. Türk tipi başkanlık Bumin Kağan’ınki gibi olur. Atatürk’ünki gibi olur. 
Onların kurmaya çalıştığına ise devşirme tipi, dönme tipi, yeniçerilik denir. Enderunda bilinç yitimi sonucu ortaya çıkan sosyal kişiliklerin eseridir. Osmanlıyı yıkmıştır. Saraya, sürekli akçe isteriz diye kazan kaldırmıştır.
Akçe isteriz!
İsteriz de isteriz!!
Bugün de mesele akçe meselesi değil mi?
İşte size el altından son anda geçirilen örtülü ödenek yasası..
Mesele nedir?
Akçe.. 
Ne yapacak cumhurbaşkanlığı akçeyi?
İstediği gibi kullanacak. 
İcra yetkisi var mı? 
Yok! 
Yok da neden bunu istiyor?
Ne için kullanacak?
Orası hiç belli değil. Çünkü örtülü ödenek bunun adı.
Ta Osmanlı’dan bu tarafa yasaları değiştirerek devleti düzelteceğini sanan  insanlardan sıkıldık. 1876’dan bu tarafa anayasa yapma peşindeyiz. 
İktidara gelenlerin ilk işi yasaları ve anayasayı değiştirmek oluyor. 
Darbeciler de aynısını yapıyordu. 
1961’da anayasayı değiştirdik. 
80’den sonra gene anayasayı değiştirdik. 
AB gireceğiz diyerek değiştirdiğimiz anayasanın onlarca maddesini değiştirdik. 
Ne oldu sununda?
 “Parlamenter sistem bitti.” 
Peki, var mıydı parlamenter sistem de bitti? Yoktu... İktidara gelenler kendi seçtikleri milletvekilleri sayesinde parlamenter sistemi, tek adam sistemine çoktan dönüştürmemişler miydi? Kuralların olmadığı ülkede itfaiyeciler de yangın çıkarır azizim.

Yazarın Diğer Yazıları