Paylaşılamayan bir çizgi ustası: Necmi Rıza Ayça

Her günlük gazetede, çizgileriyle şaheserler yaratan karikatüristleri vardı. Karakalem ile adeta canlandırdıkları önemli bir şahısla ilgili haber, enfes bir fıkra, kişilerin tipik tarafları yanında, görenin dakikalarca incelediği kişilerin ve hatta çevresindeki bulunduğu topluluktakilerin de karikatürleri bir tablo gibi süslerdi baş sayfayı.
 Bu arada günün önemli bir yazısı veya karıştığı olay ile ilgili gazetelerin sahip ve başyazarlarıyla, arada bir fıkra yazarlarının da karikatürü yayımlanınca, o gazete, elden ele dolaşır, tüm gazete mensupları arasında günün olayı olurdu. Hepsi de ünlü karikatürist olarak tanınan Ramiz Gökçe, Yusuf Ziya, Kozma Togo, Sedat Simavi (arada-sırada) Cemal Nadir Güler, Elif Naci, Cafer Zorlu, Orhan Ural, Necmi Rıza Ayça, Münih  Fehim, Ali Ulvi Ersoy, sonraları Semih Balcıoğlu, Ethem Çalışkan, Altan Erbulak, Nehar Tüblek, Şahap Karamahmutoğlu,  Osman Filiz, Salih Erimez, Feruh Doğan ve birkaç gün önce yitirdiğimiz Turhan Selçuk...
 Karikatüristlerin ayrıca çok satan ve hatta haftalık yayınladıkları için günlük gazetelerin iki katı satan dergileri bile vardı. Karikatür, Akbaba, Şaka, Papağan, Pardon ve bilhassa Amcabey Mizah dergilerinde en ünlü çizgi üstatların eserlerinin başında Necmi Rıza Ayça’nın zarif ve esprili karikatürleri yer alırdı.
1914 Yugoslavya’nın Priştine şehrinde doğan Necmi, 1920 yılında ailesiyle İstanbul’a göç etti.
Devlet Güzel Sanatlar Akademisinde resim bölümünde eğitimini tamamladı. İlk karikatürünü 1936 yılında Akbaba mizah dergisinde yayınlandı. Dergi Sahibi Yusuf Ziya Ortaç Bey buna karşılık genç karikatürcü Necmi’ye 5 lira ödedi. Babası da mükafat olarak 1 lira kâğıt para verirken, annesi beline bağladığı kesesinden bir çeyrek altın çıkarıp oğlu Necmi’ye hediye etti. Necmi bu altını ekmek alamadığı günlerde bile bozdurmamıştı ama vefat edince ailesine miras kaldı.

Hızla ünlendi
Necmi Rıza’nın beğenilen karikatürleri bir süre “Akbaba” dergisinde çıktı. Sonra, sırasıyla “Karikatür” dergisi, ardından “Şaka” dergisi...  “Pardon” dergisi de karikatürlerine değer verip her birine 15 lira ödemeye başladı. “Papağan” dan da ayni paraya karikatür talebi gelince çalışması yoğunlaştı. “Papağan”a da çizdiği karikatürlerle de daha ünlü olan Necmi Rıza, dönemin üstad çizerlerinden Cemal Nadir Güler’in de dikkatini çekti. Kendisini kahve içmeye davet ederek, “Ben yoruldum, beraber çalışalım” teklifinde bulununca Necmi Rıza ilk kez Amcabey dergisinde aylık maaşlı bir işe kavuşmuş oldu.

Cazip teklif
Cemal Nadir Güler’den birlikte çalışma teklifi aldığında Necmi Rıza Ayça, Olgunlaştırma Enstitüsü’nün İstiklal Caddesindeki resim sergisini hazırlamak için 20 gündür geceli gündüzlü çalışmaktaydı. Ülkenin 1 numaralı çizgi üstadından aldığı teklif, süper bir teklifti... “Amcabey” dergisi de çok satıyordu, üstelik de ilk kez maaşlı olarak çalışması teklif edilince, ne yorgunluğu, ne de itiraz etme imkanı kaldı. Hemen şu cevabı verdi:
 “Sizinle çalışmak şerefini bana verdiğiniz için yarın sabahtan itibaren burada olacağım!.”
Nazik bir şahsiyet olan Cemal Nadir’in cevabı ise şu oldu:
 “-Haftada 4 gün, diğer günler serbestsiniz, diğer dergilerdeki işlerinizi de aksatmayın.”
Necmi Rıza teşekkür ederken, Cemal Nadir de zarif bir hareketle eline bir zarf tutuşturup, “Çalışmalar aralıklı günler olsun, Pazar tatilimiz var. Bunu avansımız olarak kabul edin” diye ekledi.
Necmi Rıza veda edip ayrıldığında, parmaklarıyla yokladığı zarfın oldukça şişkin olduğunu fark etti. Dayanamayıp zarfı açtığında 10 tane 10’luğu görünce mutluluğu bir kat daha arttı.      
 “Oradan, Topkapı tramvayına atladığımda, elim hala cepte idi, yol boyunca yokladım. Anneme müjdeyi verdim, aylıkçı olarak çalışacağıma çok sevindi” diye o günleri anlatan Necmi Rıza, “Amcabey” kapanana kadar dergide çalıştı. Cemal Nadir’le çok iyi anlaşmıştı, hayatı boyunca geçim için yıllık 15 albüm yapmış ve bir o kadar da sergi açmıştı. Bazı karikatürleri de satılmıştı. Ancak, gazeteler karikatür yayınlama sevdasından vazgeçince, dergiler de bir biri ardından kapanınca, işsizlik krizi diğer karikatüristler gibi onu da vurdu. Necmi Rıza Ayça’nın yaşamı işsiz kaldıktan Gazeteciler Cemiyeti Lokali ve evi arasında son günlerini geçiren Necmi Rıza Ayça üzülmemeleri için hastalığını bile arkadaşlarından saklamıştı.

6 Mart 2001 yılında 87 yaşında vefat eden Necmi Rıza Ayça, Kültür  Bakanlığı tarafından yayınlanan “Nasrettin Hoca’nın torunları-Necmi Rıza” adlı kitabını ölümünden bir gün önce görüp yatağının başucuna yerleştirmişti.

Yazarın Diğer Yazıları