Peçetelerde kalan istihbarat notları!..

Ankara'nın göbeğinde patlattılar bombaları...

"Barış Mitingi"  oluk oluk kana bulandı.

Yine, acıyı kelimelerle, cümlelerle ifade edememe noktasındayız.

"Nereye gidiyoruz?" sorusu gündemdeki rutin yerini daha da sağlamlaştırdı!..

Bu sorunun  sağlıklı bir cevabını bulabilmek için önce "nereden geliyoruz"u iyi analiz etmeliyiz!..

Yaklaşık 5 gün önce Ankara'da devlet koridorlarında çok önemli bir istihbarat notu dolaşıyordu. El Muhaberat'ın Ankara'da, Reyhanlı benzeri  kanlı bir katliama imza atacağı yönünde.Ve, bu eylemin benzerlerinin daha sonra başka yerlerde de devam edeceği bilgisi de vardı.

Bir başka kırmızı not da vardı o istihbarat raporlarında; Ankara'ya 5 PKK'lı canlı bombanın giriş yaptığı... Hatta, söz konusu 5 teröristin açık kimlik bilgileri de yazıyordu...

Artık, "sözün bittiği yerdeyiz" tekrarı da çok anlamsızlaştı!..

Devletin resmi istihbarat raporlarına giren bilgilere rağmen acı tablo ortada. Birileri ellerini kollarını sallaya sallaya Türkiye Cumhuriyeti Başkenti Ankara'ya giriyor. Tam merkezi noktada, 24 saat kalabalığın bulunduğu, mobese kameralarının cirit attığı tarihi Ankara Garı'nda bombaları patlatıyor.

Güvenlik güçleri nerede, ne iş yapıyor? İstihbarat teşkilatımız diye bildiğimiz MİT ha keza!..

Türkiye terör şirketlerinin cenneti olduğu gibi Ankara'yı da kevgire çevirdiler.

Peşpeşe yaşatılan bu travmaların ardından  aklınıza onlarca soru, kulağınıza da bir o kadar senaryo gelebilir.

Çok kirli bir oyun oynanıyor Türkiye'de. Sıkıntı tarif edilemeyecek kadar büyük!..

Fakat getirilmek  istenen nokta da ayan beyan; Kutuplaşmanın daha da derinleşmesi ve de kemikleşmesi. Bunlardan kim ve kimlerinde maksimum fayda sağlayacağı çok açık. Zaten kendilerini de saklayıp, gizlemiyorlar!..

Aslında, dünkü acı olayı yaşamasaydık,  önceki gün kaldığım yerden devam edecektim bugünkü yazıya. Devlet mekanizmalarının iğdiş edilmesi yüzünden nerelere geldiğimizi ve kimlerin nerelere hizmet  ettiğinin/ettirildiğinin  belgesini haykıracaktım. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün  bir genelgesini...

Acı ortak, büyük... O nedenle  çok daraltıyorum çerçeveyi.

Yazı şöyle;

"İlgi : Emniyet Genel Müdürlüğünün 29/09/2015 tarih ve (11202)-1012/12837 sayılı yazı.İlgi sayılı yazı ile PKK/KCK terör örgütünün eylem planlamaları kapsamında devlet ricalini kaçırma/alıkoyma planlarının olduğu, Eski Başbakan yardımcısı ve Van ili milletvekili  adayı Sn. Beşir Atalay ile Doğu ve Güneydoğu illerimizden milletvekili adayı olan önemli isimlere yönelik kaçırma /alıkoyma tarzı eylemler yapılabileceği bildirildiğinden, muhtemel eylemlere karşı duyarlı bulunulması ve gerekli emniyet tedbirlerinin alınması istenilmiş olup, Bu bağlamda; 1- Gerçekleşmesi muhtemel terör eylemlerine karşı personelimizin duyarlı bulunması, 2- Müdürlüğümüz tarafından sabit koruma görevi yürütülen başta ABD temsilcilikleri olmak üzere,  AK parti binaları, diğer parti binaları Bakanlık binaları ve diğer kamu binalarında, Emniyet binaları ile eklenti ve araçlarında koruma görevi yürüten personelin konu ile daha dikkatli ve duyarlı bulunması konusunda uyarılmasını, 3- Geçmiş tarihlerde örgüt tarafından hedef gösterildiği bilinen üst düzey bürokrat ve siyasilerin gerekli koruma tedbirlerinin gözden geçirilerek ilgili noktalarda görevli personellerin uyarılmasını, 4- Hedef olabilecek Büyükelçilikler, hassas bölgeler, tüm siyasi partiler ile ilgili önceden alınmış olan tedbirlerin yeniden gözden geçirilerek sağlanan tedbirlerin azami seviyeye çıkartılıp duyarlı bulunulmasını, 5- Bomba şüphesi uyandıran şüpheli paket ve araçlar konusunda duyarlılığın arttırılması, gizlilik kurallarına riayet edilerek bilmesi gereken prensibinden hareketle Beşir Atalay ikameti noktasının sık sık denetlenmesi, görevlisinin başka noktalar ile müştereken görevlendirme yapılmamasını, ihtiyaç ve benzeri durumlarda noktanın kesinlikle boş bırakılmamasını, 6- Belirtilen yerler ve çevrelerinde  görülen şüpheli şahıs ve araçlar konusunda daha duyarlı davranılarak münferit hareketlerden kaçınılması, 7- Noktalara yönelik kontrol ve denetimlerin arttırılarak herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesini..."

Özelde geçen isme bakarsanız, bir oyunun sosuydu bu yazı. Bir yerlerde tezgahlanan mağduriyet/kamplaşma planlarının maalesef bir parçası...

Hamaset dolu nutuklara kanmamalıyız. Kirli tezgah çok yönlü sahneliyor. Akıl, mantık duvarları da patlatıldı.

Korku imparatorluğunda biz gazetecilerinde işi çok zor. Hele mantık ve akıl tutulmalarının yaşandığı/yaşatıldığı günlerde. Ama birleri çıkıp cesaretle "kral çıplak" diye haykırabilmeli.

 

Türkiye'nin çok acil olarak, ruh sağlığı, akıl sağlığı tam yerinde olan adam gibi devlet adamlarına ihtiyacı var!..

Acil milli devlet adamı/adamları aranıyor!..

 

Yazarın Diğer Yazıları