Penaltıları hesaba katmamak!

Rizespor''a 3 penaltı kazandırarak Süper Lig''de bu sezonki ikinci yenilgisini alan Trabzonspor''da teknik direktör Abdullah Avcı sanırım bu sefer hesabı-kitabı çok iyi yapmadı.

Futbol oynamaya değil, yürümeye bile pek uygun olmayan bir sahada olup biteceklerin hesabını kitabını yapabilmek her ne kadar zor olsa da, "yöneticinin iyisi önünü ve muhtemel olabilecekleri görüp ona göre tedbir alandır" gerçeği ister istemez Abdullah Avcı''nın takımının Rizespor karşısındaki görüntüsü, bunun tersi hareket eylendiğini gösterdi.

Kısa kesip, Rizespor''un 3 golünü de kıssadan hisse alınabilecek bir şekilde penaltıdan kazandığı gerçeği tüm çıplaklığı ile ortada.

Trabzonspor''un maçı 3 penaltı golü ile kaybetmesinin bir genel, bir de özel olarak değerlendirilmesi gereken 2 yanı var.

Geneli yani teknik direktör Abdullah Avcı ve sahadaki futbolcuları kapsayan, rakibin 3 penaltı kazandığı bir maçta Trabzonspor''un tartışmayı bile gerektirecek bir faul olayını Rizespor''un ceza sahası içinde icra edememiş olmasıdır. Yani rakip ceza sahasına özellikle havadan indirme yaparak topun elle oynamasını, ya da rakibin kural dışı olarak ayağa, omuza basmasını bordo-mavililer hiç hayata geçiremedi. Daha doğrusu böyle bir niyet ve uygulamayı Abdullah Avcı tercih edip, oyuncularına oynatmadı. Topun hızını kesip, gidişatına engel olan karlı, çamurlu zemine rağmen ısrarla yerden oynatmayı sürdürdü.

Biraz teknik direktörlüğe soyunmamıza izin verilse Djaniny ile Cornelius''u birlikte oynatıp, Nwakaeme ile Visca''ya kenar ortaları yaptırarak rakip ceza sahası içinde kural dışı hareket ile penaltı kazanma ihtimali oldukça yükseltilebilirdi. Rizespor''un yükselterek 3 tane kazandığı gibi.

Söz konusu penaltılarla kazanmak olduğunda işin genel yanı böyle.

Özel yanı ise kaleci Erce''nin de penaltı atışlarında golleri yapan Pahjanpalo gibi inadı ve ısrarından vazgeçmemesi. Pahjanpalo 3 vuruşu da Erce''nin soluna doğru yaptı. Erce''de hepsinde ısrarla sağına atladı.

O ki bu maçın kaderini penaltılar tayin eyledi... Trabzonspor teknik heyetinin de böyle bir durum ile karşı karşıya kalınabileceği yönünde bir öngörüsü, çalışması olup olmadığını da irdelemek gerek.

Öyle ya, oyunda rakibin penaltıya sebebiyet vermesini sağlamak hesabı kitabı da bir taktiktir. Birincisi bu taktik hiç hesap edilmiş midir?

İkincisi Rizespor''da genelde penaltıları kullanan Pahjanpalo''nun vuruşlarının nasıl ve hangi yönlere olduğu geçmişi bakılarak tespit edilmiş midir?

Hatta bir üçüncüsü (ki kaleci çalıştırıcısının görevidir) Erce''nin ısrarla hep aynı yöne atlamaması için kendisine gereken taktikler verilerek uyarılar yapılmış mıdır?

Yeri gelmiş iken 3''üncü penaltı için Rizesporlu oyuncunun ceza sahası içine girişine müsaade eden maalesef kaleci Erce oldu. Bu gibi durumlarla ya hiç tereddüt etmeden daha önce çıkıp, müdahaleyi ceza sahası dışında kırmızı kart görmeyi de göze alarak yapacaksın.

Tereddüt eylediğinde ise rakip oyuncunun hemen yanı başındaki Trabzonspor defans elemanının tedirginliğini de hissedecek şekilde alt pas veya ona yakın yerde vuruş yapmasını bekleyeceksin.

Ezcümle; Trabzonspor, böyle bir maçtan önce ve oyun sırasında hiç ama hiç penaltı kazanıp atarak, ya da kurtararak sonuca gitme hesabını ne teknik adamlar, ne de futbolcular hiç yapmadılar ve 9.15 metreden yapılan direkt vuruşlarla da şampiyonluğu değil, ama maçı kaybettiler.

Rizespor maçı penaltılarla kazanma hesabı yaptı mı?

Bana göre o da yapmadı. Ama güçlü rakibi karşısında topu rakip ceza sahasına taşımanın en kestirme yollarını tercih ettiler. Bu şansın da yaver gitmesi ile yeşil mavililere penaltılarla maçı kazanma ve zor da olsa önündeki maçlarında tamamına yakını kazanma umudu ile ligde kalmanın matematiksel olarak, olabilme ihtimalini sağladı.

Yazarın Diğer Yazıları