​Pisliğini örten kedi misali

​Pisliğini örten kedi misali
Aç kurtlar gibi saldırdılar. Ermenileri alet olarak kullanıp Osmanlıyı hasta yatağında parçaladılar. Kışkırtan onlardı. Destekleyen onlardı.

(...) Yıl 1882:

Van'da Kara Haç Cemiyeti kuruldu.

Amacı Ermeni isyanı başlatmaktı.

Arkasında Rusya, İngiltere vardı.

Yıl 1890:

Taşnaksutyan Komitesi kuruldu.

Amacı Ermeni ihtilali yapmaktı.

Osmanlı Ermenilerini alet olarak kullanmak stratejisi güdüyordu. Kürtleri de yanına almayı planlamıştı.

Arkasında Rusya vardı.

İngiltere, Fransa, ABD.

Görünmez gizli destekçilerdi.

Yıl 1886:

İngiliz-Ermeni Derneği kuruldu.

Üyelerinin çoğu İngiliz'di.

İçlerinde 7 milletvekili vardı.

Amacı ihtilal şartları hazırlamak.

Dağlarda eşkıya çeteleri kurmaktı.

Amaçlarına ulaştılar.

...Erzurum isyanı... Merzifon İsyanı... Sason İsyanı... Zeytun İsyanı.

(...) Bütün bu gösteri, suikast, baskın, isyanların destekçileri, kışkırtıcıları, koruyucuları Ruslar, İngilizler, Fransızlar, Amerikalılar ve "Ermeni meselesi sadece Ruslara, Fransızlara ve İngilizlere bırakılamaz" diyen Almanlar oldu.

(...) Osmanlı Ordusu ile savaşan Rusya'nın üç kolordusunda toplam 180 bin Ermeni gönüllü yer aldı. 1. Dünya Savaşında Osmanlı Ordusu'nun yönetimi Alman Genel Kurmayı'na verilmişti. Alman Genel Kurmayı, Rus Ordusu'na güç katan Ermenilerin tehcirini istedi.

1915 Nisan'ına böyle gelindi.

(...)Tehcir trajedisinde acı çeken Ermenilerin baş sorumlusu bu emperyalistlerdir.

Utanma yok!

Necati Doğru Sözcü

 

*******************

 

Ankara'yı ne durdurdu?

Bizim artık kimseyi ürkütmeyen klasik tepkimiz; Büyükelçimizi geri çekiyoruz... Ve sonrası malum; Birkaç hafta içinde sessiz sedasız geri yolluyoruz... Peki sayın büyükelçimiz acaba bu kararın Federal Meclis'ten çıkması ihtimaline karşı ne yaptı? Almanya'daki lobileri harekete geçirdi mi?

Oradaki demokratik gücü mobilize etti mi? Hiç duymadık!

Ve, iki meraklı soru...

1. Almanya, mülteciler dolayısıyla Türkiye'ye en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde bu yasayı neden çıkardı?

2. Türkiye neden bu kadar sessiz kaldı? Cumhurbaşkanı neden önceki yıllarda soykırım tasarılarına karşı gösterdiği tepki ve öfkeyi bu defa göstermedi? Ankara'yı ne durdurdu?

 Melih Aşık Milliyet

 

*********************

 

Yine aynı film

(...) Bu tasarının Alman Parlamentosu'nda bugün oylanacağından ve bütün partilerin bu tasarı için olumlu oy kullanacağından sağır sultanın bile haberi vardı.

Bu tasarı dün ortaya çıkmadı, 14 aydır komisyonda bekliyordu.

Ve Cumhurbaşkanı diyor ki "Büyükelçi geri gelsin, o zaman nihai kararımızı vereceğiz".

Bu sözlerinden, bugüne kadar bu konuyla ilgili hiçbir tedbirin önceden düşünülmediğini mi anlamalıyız?

Öte yandan Cumhurbaşkanı böyle söylüyor ama zaten Türkiye'nin ne yapacağını da herkes biliyor. Bugüne kadar 29 ülke böyle bir tasarıyı kabul etti ve o zaman Türkiye şunları yaptı:

Büyükelçisini geri çağırdı, "sert bir nota" verdi, bu devletlerin savunma ihaleleri vs.. gibi büyük devlet ihalelerine giremeyeceğini bildirdi. Dolayısıyla yine bunları yapacağız.

Peki sonra ne olacak?

Daha önce ne olduysa o olacak tabii. Önce büyükelçi geri gönderilecek. Ardından ihalelerdeki kısıtlama kaldırılacak. En fazla bir yıl içinde bu konu tamamen unutulup kapatılacak.

Seneye bu vakitler, bu yazıyı hatırlatırım.

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

 

 

********************

 

Bu da unutulur!

(...) Bu yasa tasarısı Alman Parlamentosu'ndan geçiyorsa, Türkiye'deki iktidarın laçkalığının kabahati yok mu?..

Almanları perişan etmek (!) için dün merkeze çağırılan bizim uzun saçlı, sakallı Berlin Büyükelçisi ne iş yapıyormuş?!.

(...) Merkel oylamaya katılmamış... İyi de geçen hafta bunun provası yapıldığında Merkel bu yasa tasarısına "evet" demedi mi, siz uyuyor muydunuz?..

Şimdi ne yapacağız, Alman mallarını sokağa atıp üzerinde tepinecek, büyük tepki mi göstereceğiz?..

Yok canıııım, hiçbir şey olmaz...

Bu kadar mezhebi geniş iktidar varken, bu da unutulur, bu da geçer!..

Mehmet Türker Sözcü

 

*************

 

MHP Genel Merkezi yüksek yargının kesin hükmünden kaçamaz...

Madde madde "kurultay hukuku"

Eski CHP Milletvekili, Seçim ve Siyasi Partiler Hukuku Uzmanı Sabri Ergül önce "Başka partinin sorunudur, sözlerim yanlış yorumlanır" dese de ısrarımız üzerine Türkiye'de tartışılan MHP olağanüstü kurultayı ve tüzük konusunda şunları söyledi:

1) Öncelikle belirtmek gerekir ki, MHP gibi CHP ve AKP tüzüklerinde de olağanüstü kurultaylarda 'seçim' yapılması imkânsız ve yasaktır. Siyasi Partiler Yasası'na (SPY) açıkça aykırı, antidemokratik bu türden tüzük hükümlerinin iptali için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı (YCB) görevini yapsa, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvursa idi, siyasi partilerde 'tek adam' sultası yaşanıyor olmaz, Türkiye bugün daha farklı olurdu!

2) '(...)  Yargıtay'ın onama kararı ile yetkisi ve görevi kesinleşen 'Çağrı Kurulu' artık kurultayı olağanüstü toplama konusunda görevli ve yetkili tek kuruldur.

 3) Çağrı Kurulu'nun mahkemenin kesin kararını ve kendi kurul kararlarını ekleyerek kesin mahkeme kararına uygun olarak yapacağı talep ve başvurulara kurultayın toplanması ile ilgili ve görevli her kamu kurum ve kuruluşu, idare, valilik, icra daireleri, kolluk güçleri ve MHP Genel Merkezi Anayasamızın 138/4 maddesinin buyurucu nitelikli, 'yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır ve bunları hiçbir suretle değiştiremez ve geciktiremezler' hükmü karşısında uymak, kurultayın yapılması ile ilgili işlemleri gecikmeden yerine getirmek zorundadırlar. Bütün bu yapılan ve yapılacak olanlar mahkeme ve Yargıtay'ca verilen kesin bir hükmün icrası kapsamındadır.

4) MHP Genel Merkezi'nin, önceleri "Mahkeme kararı da olsa toplamayacağız" dediği kurultayı, "10 Temmuz da biz topluyoruz" açıklamaları, kesinleşen mahkeme kararını 'dolanarak' geçersiz kılmaktır ki, hukuk buna izin vermez. Mahkemeler ve seçim kurulları, Yargıtay'ca onanmış mahkeme kararının çiğnenmesi yönündeki bu girişimleri önleyecektir görüşündeyiz.

5) Çağrı Kurulu'nun, olağanüstü kurultayın 19 Haziran'daki toplantısının yapılacağı yerin mülki amirine(...)  yapacağı bildirim üzerine toplanacak kurultay için mülki amir istenen güvenlik önlemlerini de almakla yükümlüdür.

6) Çağrı Kurulu, kurultaya katılanlara ait hazirun listesini düzenleme, çoğunluk olduğunu tespit ile kurultayı açma ve kurultay başkanlık divanı seçimi yaparak, kurultayın gündemini görüşmeye geçmesini de sağlamış olacaktır.

7) Kurultayın yönetimi divan başkanlığınca yerine getirilecektir... Kurultayda alınan kararları, tüzük değişikliğine ait oylama sonuçlarını gösterir kurultay tutanakları divan kurulunca tanzim edilecek ve imzalanacaktır.

8) Olağanüstü kurultay kararları ve tüzük değişikliğine ait kurultay tutanakları divan başkanı ve Çağrı Kurulu'nun imzalarıyla YCB verilerek, tüzük değişikliğinin YCB Siyasi Partiler Bürosu'nca tutulan 'Siyasi Partiler Sicili'ndeki 'MHP Parti Sicili'ne işlenmesi ile MHP tüzüğünün olağanüstü kurultaylar da 'Genel Başkan Seçimi Yapılamaz' hükmü yürürlükten kalkmış ve daha sonra da SPY'nın 21. maddesine göre Çankaya İlçe Seçim Kurulu hâkiminin ve görevlendireceği seçim sandık kurullarının gözetim ve denetiminde genel başkan seçimi yapılmasının yolu açılmış olacaktır...

Yalçın Bayer Hürriyet