PKK bilir asker bilmezse!

İktidar ve terör örgütünün uzun müzakereler sonucu çizdiği çözüm süreci yol haritasından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bilgisi yok! Yazarken benim içim daralıyor ancak bu can sıkıcı duruma güvenlik güçleri bizzat katlanıyor!

Asker, jandarma ve polisin canını ortaya koyarak çatıştığı terörist, hükümetle pazarlık yürütüyor! Üstelik teröristin bildiği bir sonraki adımı güvenlik güçleri bilmiyor! Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in sözlerinin anlamı tam olarak budur!
Bölgede görev yapan bir emniyet görevlisi duygularını şöyle ifade ediyor: “Süreç bazen insanı dayanılmaz hale sokuyor. Çoğu zaman da insan kendinden şüphe ediyor. Elime çarpım tablosunu alıp kendimi test edesim geliyor! Ankara’da oynanan oyuna paralel olarak Kandil de benzer şeyleri yapıyor! Her önemli olay sonrası örgütün elebaşlarından biri haberimiz var dese diğeri yok diyor. Onlar da kendi tabanlarını şaşkına çevirdi!” 
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde PKK mezarlığındaki heykel krizinde İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın, “fiberglas heykel” yaklaşımı ile  “haberimiz vardı-yoktu tartışması” örgütte de yaşanmış. Örgütün eski tüfeklerinden Sabri Ok, “Ya, bu heykel nereden çıktı, bizim haberimiz yok” diyerek hükümete destek verdi. Fakat 25 Ağustos’ta Murat Karayılan telsizden Diyarbakır sorumlusu Ararat kodlu Ekrem Güney’le konuşmasında  “nedir bu şehitlik meselesi, neden bize sorulmadı”diye sorunca Ararat, “Çoktandır şehitlik çalışması yapılıyor, heykel için bahardan beri çalışıyorlar. 14 Temmuz’da açılacaktı ancak Agit (Mahsum Korkmaz kod) arkadaşın anılması için 15 Ağustos’ta açıldı. Ayrıca arkadaşların bundan bilgisi vardı” diye cevaplıyor. 
Karayılan bunun üzerine,“Heykel konuluyor, basın çağrılıyor, karşı olanların hepsi geliyor, parlamenterler geliyor, halk geliyor, peki bu heykeli kim koruyacak? Bunun karşılığında misilleme yapsan olmaz, yapmazsan olmaz? Heykelin şahsiyetinde arkadaşlarımıza, halkımıza hakaret ettiler. Ayaklarını üzerine koyarak hakaret ettiler. Buna karşı tahammül edemeyiz. Sabotaj tarzında şeyler yürütülebilir. Bu süreçte arkadaşlar dikkat ederlerse iyi olur. Yöntem zengin olmalıdır!”  talimatı veriyor.
Yani Karayılan, işine gelirse kabul, sıkıştığı zaman ise reddedebilecek eylem öneriyor! Memleketin doğusuyla batısında işler nasıl da birbirine paralel değil mi? Bu bilgileri aktaran güvenlikçi dostumuzu dert söyletiyor: “Üstad Necip Fazıl yaşasa; Ah süreç ah yok eden halleriyle, ah süreç ah devlet ve milletle dalga geçen zihniyetiyle, ah süreç ah kaybolan yıllar, giden canlar, eriyen milli geliriyle... derdi herhalde!” 
Eski Türkiye’nin tüm kötü alışkanlıkları aynen devam ediyor. Sürecin sonunu PKK ve Kürtler ne kadar öngörüyor? Suriye’de, Irak’ta bugünkü duruma dikkat çeken bir yetkili biliyor musunuz? Esad’ın daha isyanın baharında devrileceğini, istenirse birkaç günde Şam’a girebileceğini müjdeleyenler vardı. Birkaç yıl öncesine kadar Irak’ın toprak bütünlüğünü savunan devlet politikası şimdi Kuzey Irak’taki hükümeti korumaya çalışıyor. İşin özeti, ne T.C. Devleti ne de bölgedeki devlet ve örgütler kendi başlarına düzenleme yapamıyor!
PKK’ya inanan Kürtler ise şu ikazımıza kulak vermeli: Bölgedeki şiddet potansiyeli her an Güneydoğu’yu Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyine benzetebilir. Yıllar önce Anadolu’yu kana bulayan sağ sol çatışması, Türk-Kürt kavgasından önce Kürtleri kendi içinde çatışmaya sürükleyebilir. Varlığını silaha borçlu olan bir gün o silahların kendine de doğrultulacağını bilir! Eğitim kurumlarını yıkan ve yakan dar kafalar bölgeye huzur getiremez! Ne ateş kesebilirler ne de yangını durdurabilirler!
Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki artık hiçbir şey şaşırtmıyor. PKK, IŞİD’e karşı Türk askeriyle ortak komuta altında hareket edebileceğini, hatta devletin örgüte silah yardımı yapması gerektiğini söylüyor. Bir yandan da asker ve polis katletmeye devam ediyor. Hükümetle sözde çözüm sürecinde anlaştıklarını, yol haritası çıkardıklarını açıklıyor ancak Genelkurmay Başkanlığı yol haritası konusunda hükümetin bilgi vermediğini söylüyor. Açıklamalar doğruysa hükümetin askere PKK kadar güvenmediği sonucu çıkar ki, inanıp inanmamak size kalmış!
Hükümete hakim zihniyet istikbali için bölünmeyi, dağılmayı, parçalanmayı dahi göze alabilir! Tek korkuları hakimiyetlerinin çökmesi... Çünkü karıştıkları yolsuzluklar ile iç ve dış örtülü operasyonların her biri on kere sonlarını getirebilir. Onun için Batılı ülkelerin dinlemeleri karşısında susuyorlar, susmayanları ise hain ilan ediyorlar...

Yazarın Diğer Yazıları