Terör bölgesinde paralel devlet faaliyetlerini tam kapasite hayata geçiren PKK ile ilgili Başkent Ankara’ya güvenlik ve istihbarat birimlerinden yağmur gibi rapor yağıyor.
Ama ne fayda !..
Hükümet  “acil”  ve  “gizli”  ibareli  raporların hepsini sumen altı edip İmralı Kandil- hattından  gelecek  mesajları  bekliyor. HDP’lilere  “militanlarınıza dokunmayacağız, soruşturup, yargılamayacağız”  sözünü ve garantisini verdikten sonra  “Cizre’de hendekler kapatılıyor” fotoğraflarını servis edip akılları sıra algı operasyonu yapıyorlar. 2015’in ilk günlerinde de bölgeden Başkent’e ulaşan bilgiler dehşet verici türden. Hangisini yazının başına çıkacağımı şaşırdım!..
Sırasıyla;
Son dönemde militanlarının bir bölümünü  Ayn-el Arab’a gönderen terör örgütü PKK, yeni eleman temini için farklı yollara başvuruyor. Bunun için  “evci”  uygulaması başlattı. Örgüt, Doğu ve Güneydoğu’daki gençlere “Kandil’de silahlı eğitim alın, sonra ailenize  dönün” mesajı veriyor. Bu şekilde birçok gencin dağa çıktığı bir süre eğitildikten sonra evlerine gönderilip tekrar çağrıldığı  belirtiliyor. Güvenlik birimlerinin hazırladığı raporlarda,  tehlikeli duruma dikkat çekilirken, dağa giden isimler de tek tek belirlendi.
***
PKK/KCK terör örgütünün, terör bölgesinde sözde Mahkeme, Sayıştay, Askerlik Şubesi, Maliye Bakanlığı  yapılanmasından sonra, yayınladığı “Kuzey Mali Birimler Çalışma Yönetmeliği” ile İhale Komisyonu da kurduğu ortaya çıktı.
PKK/KCK terör örgütünün, “Kuzey Mali Birimler Çalışma Yönetmeliği” ile kendisinden izinsiz yapılan ihalelere karşı ceza uygulayacağını, tüm birimlerine bildirdi. Buna göre; karakol, baraj ve askeri yolların yapımı yasak olduğundan kesinlikle vergilendirmeye tabi tutulmayacak. Örgütün izni dışında yapılan askeri ihalelere karşı ceza ve yaptırım uygulanacak, örgütten izinsiz ihale alan şirketlere ceza kesilecek.
Bölgede karakol, baraj ve askeri yolların yapımını alan şirketlere, örgüt tarafından vergi adı altında çok ağır para cezaları kesildiği, ceza ödemeyi reddeden şirketlerin ise araçlarının yakılması ve çalışanlarının kaçırılması yoluyla iş yapamaz hale getirildiği -her raporda tekrarlanan- bilgiler arasında yine yer aldı.
PKK/KCK terör örgütü, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yapılan askeri ihaleler dahil tüm ihalelerin kendi kontrolünde olduğunu, bölgede ihale alacak şirket veya şahısları kendisinin belirleyeceğini ilan etti. Bu doğrultuda bölgede, örgütün izin vermediği hiçbir ihalenin yapılamadığı ve yapılan ihalelerden örgüt tarafından vergi adı altında haraç alındığı bildirildi.
***
Ayn-el Arab’tan kaçanlar için Başbakanlık  AFAD tarafından Suruç/Aligör Mahallesine (D-100 karayolu kenarı, SUBOR Fabrikası civarına) 30 bin kişilik çadır kent inşaatında son aşamaya gelinirken, Suruç Belediyesi tarafından aynı dönemde Suruç/Aşağıoylum/Külünçe Mezrasına 10 bin  kişilik paralel Çadırkent inşaatına başlandı. AFAD’ın çalışmaları devam ederken, elini çabuk tutan (!) BDP’li Suruç Belediyesi paralel çadır kenti  tamamladı.
Bölgedeki istihbarat birimlerinin verdiği bilgilere göre, burada kalacak “Kobani” lilere PKK/KCK terör örgütü tarafından, askeri ve siyasi konuları kapsayan “Şervan eğitimi” verilecek ve çadır kent örgütün “Kobani kantonu” üssü konumuna getirilecek.. Ayrıca paralel çadır kentin PKK/KCK terör örgütünün askeri kampı gibi kullanılacağı,  “Kobani” ye gönderilecek örgüt üyelerinin geçici olarak burada barındırılacağı, güvenliğinin KCK/Asayiş tarafından sağlanacağı ve meydana gelen olayların örgüt mahkemesi tarafından çözüleceği ifade edildi.
***
Geride bıraktığımız yılın oldukça tartışmalı geçen son MGK toplantısına bir daha bakalım;
Başbakana yakın kaynakların  verdiği bilgiye göre, toplantıda en uzun süre “çözüm süreci” ne ayrıldı. Askerin çizdiği “karamsar” tabloya karşılık “Başbakan ve İçişleri Bakanı süreçle ilgili iyimser tablo çizip her şey yolunda gittiğini” anlattı.
Zaman zaman gerginleşen tartışmalarda, en hararetli bölümler  “özerklik”, “Öcalan’ın tahliyesi”  ile  “son Cizre olayları” ve  “kamu düzeni” oldu. Askeri kanat, acil önlem alınması gerektiğini savunurken,  hükümet çözüm sürecinin zarar görmemesi gerektiği üzerinde ısrarla durdu. Asker, PKK’nın siyasi görüşmelere devam ederek zaman kazanıp şehirlerde örgütlendiğini, teslim oldu görünen PKK’lıların şehirdeki örgütlenmeleri organize ettiklerini, şehirleri silahlandırmanın son aşamasına geldiğini, Kandil’in Öcalan ile ayni düşünmediğini, silah bırakmanın hiç bir zaman gündemde olmadığını, örgütün vergi/harç alma, adam kaçırma, hendek kazarak kurtarılmış bölgeler edinme, mahkemeler kurma yolu ile bölgede devlet otoritesini ortadan kaldırdığını ifade etti. Başbakanlık kaynakları diyor;
 “Tartışmaların sertleşmesi üzerine, toplantının  istenmeyen noktalara gideceğini anlayan Cumhurbaşkanı, konunun daha uzun süre gündem işgal etmesini engellemek için MGK’yı  çeşitli gerekçeler ile kısa tuttu.”
Tarafları dinlediniz!..