Son dönemlerde PKK terör örgütü eğitim kurumlarına yönelik saldırılarını artırdı. Gün geçmiyor ki bir okul veya bir öğrenci yurdu kundaklanmasın. Yetmedi, eğitim çalışanları kaçırılmasın. En son marifetleri ise Hakkâri Üniversitesini yakıp, ODTÜ Üniversitesine zarar verilerek amaçlarını gerçekleştirme etkinliklerini zirveye ulaştırdılar.
Olayların nedenlerinin tartışıldığı programları izlediğiniz zaman, son açlık eylemlerine destek amaçlı yapıldığı bahanesi altında, halkın cahil bırakılarak kandırılıp örgüte eleman kazandırma çalışmaları olduğu kafalara nakşedilmeye çalışılmaktadır. Tüm, bu insan kandırma olan fikirlerin mucitleri ise ülke yöneticileri, siyasi erk ve medyamızdaki bazı köşe yazarları ile televizyon kıdemlileridir.
Bu tür davranışlarda bulunan görevlilere sormak gerekir; bu açlık grevlerinin sebepleri nedir? Yapılan açlık grevlerinin sebepleri ne hikmetse sorgulanmıyor. Bu grevler öylesine masumane gösteriliyor ki, neredeyse insanın sokağa dökülesi geliyor. Sanki buna destek verenlerin okulları yakıp, öğretmenleri kaçırması bir hakmış gibi gösteriliyor.
Olanları, gözlerini yumarak izleyenlere de sormak gerekir. Maazallah yarınlarda ülkede bir iç savaş çıkar da ülke bölünmeye giderse, bunun sorumluları halkı yanlış bilgilendirerek yön saptıranlarla birlikte sizler de olmayacak mısınız? Yoksa nasıl olsa biz dereyi geçtik, alın atınızın hayrını mı görün diyeceksiniz?
Gelin birlikte doğruyu bulma adına bölücü örgütün ve bunların meclisteki uzantılarının açıklamalarındaki taleplerine bakalım.“Bölgede iki bayrak yan yana dalgalansa ne olur. Ana dilde eğitim hakkımız, bu hakkımızı ne pahasına olursa olsun alacağız. Bölgede vergileri biz toplamalıyız. İllerdeki emniyet birimleri de dâhil, tüm birimler belediyelere bağlanmalıdır” gibi istekler dile getirilmektedir.
Bu taleplerden çıkarılması gereken ise, önce özerklik, bilahare bağımsız bir Kürt devleti isteğidir. Maşallah bu istekler için dış destek tamam. Dostlarımız veya müttefiklerimiz dediğimiz ABD’den AB’ye kadar bu istekler kabul görmektedir. İçeride ise açılım adı altında bazı hakları elde ettiler, daha çoğu için ise pazarlıklar sürmekte. Diğer taraftan demokratik geçinen bir kısım aydıncıklar da buna destek vermekte. Geriye ise halkın uyutulması kalmıştır. Şimdi ise o yapılmaktadır.
Tüm bunlar olurken, PKK her şeyi yapar ve ister ama halkımız sağduyulu olmalıdır denilmektedir. Bu çağrılar ve kandırma maksatlı yapılan kirli propagandaların yanında halkın yanlış bilgilendirilmesi ülkemizi ve milletimizi hızla uçurumun kenarına sürüklemektedir.
Eğitim kurumlarına ve eğitim çalışanına yönelik saldırıların asıl nedeni ise, biz bu bölgenin hâkimiyiz, burada bizim sözümüz geçer, öyleyse biz ne istersek o olur denilmektedir. “Bölgenin geleceği açısından, buralarda Türkçe yerine Kürtçe eğitim yapılmalıdır. Türk öğretmen istemiyoruz. Gelirlerse böyle kaçırılırlar” diyerek, diğer taraftan da etnik temizlik yapılmaktadır. Dikkat edilirse eylem yapılan diğer şehirlerde ne okullara saldırılıyor ne de öğretmenler kaçırılıyor.
Yarınlarda o bölgede bugün istenmeyen asker, emniyet ve öğretmenlere diğer Türk asıllı memurlar da ilave edilecektir. Eğer bugün ülkenin Başbakanı bile o bölgede Türk bayrağı ile dolaşılamadığını söylüyor, askerlere bile bayrak indirttiriliyorsa bunu başka türlü izah etmek gaflet, dalalet ve hıyanetten başka bir şey değildir.
Vatan evlatları şehit olup bu toprakları mübarek kanlarıyla sularken, bazılarının saptırmalarını bu millete onlar açıklayamayacağına göre bizim açıklamamız farz olmuştur. Okul yakmak, yurt tahrip etmek, üniversitelere zarar vermek ve öğretmen kaçırmak bölge halkını cahil bırakmak değildir. Yapılanlar önceden senaryolaştırılıp bugün sahneye konulan oyunun bir parçasıdır.
Bu senaryonun ve senaryoya uygun oyunun oynanışının halk tarafından bilinmesini istemeyenler, o senaryoyu yazanını da oyuncularını da çok iyi tanımaktadırlar. Ancak bugün halkı yanlış yönlendiren bunlar, aldıkları talimatı uygulamaktadırlar.
Ey yüce Türk milleti, şunu çok iyi biliniz ki, her konuda olduğu gibi bu konuda da size yanlış bilgi verilerek yalan söyleniyor. Olayları bu yalanlarıyla size hazmettire hazmettire hedeflerine bir adım daha yaklaşıyorlar. Yakın zamanda oradaki askerlerimiz gibi öğretmenlerimiz ve diğer memurlarımızı da şehit ederek bölgeyi boşalttıracaklardır.