PKK’dan büyük TÜSİAD var!..

Yeni bir anayasayı aklı başında her vatandaş istiyor.. Siyasetin bu konudaki ortak paydası da biliniyor..
Ama bir konu var ki, Anayasa bahanesi ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin toprağa gömülmesi amaçlanıyor..
Mevcut Anayasa’daki “değiştirilmesi teklif dahi edilmemesi istenen” ilk dört madde..
Dilin, devletin, milletin tanımını yapan bu maddelere top atışı yapan bir “ortak cephe” dikkat çekiyor..
Kimdir bu “cephedeki” ortaklar?!
PKK ve TÜSİAD...
PKK ile mücadele edersin, vatan için göğsünü PKK kurşununa siper edebilirsin..
Peki TÜSİAD’ı yok edebilir misin?!
Senden “Türk kimliğini” söküp atmanı isteyen bu para babalarına karşı ne yapabilirsin..
Onları dinleyip kan beynine sıçradığında, serinlemek için soğuk bir gazoza sarıldığında bile, verdiğin para TÜSİAD’a dönüyor ve güç veriyorsa..
Şimdilik yapacağın, milli iradenin nasıl bir kuşatma altında olduğunu kavramaktan ibarettir..
PKK belli, açık düşman.. Bu ülkenin Türk ve Kürt insanlarının düşmanı..Varlığının sürmesi için ülkenin yoksul ailelerinin çocuklarının Türk ve Kürt kökenli gençlerini çarpıştırıyor..
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yıkılması için taşeron vazifesi icra ediyor...
Paraleline bakalım.. PKK’nın ağzından çıkanları tekrarlayan aynı hedef doğrultusunda beyanlarda bulunan öteki örgütlenmenin adı ne?.. TÜSİAD...
PKK’nın gücü malum.. TÜSİAD’ın gücü???
Memleketin bütün tersanelerini zapt edip, bütün köşe başlarını tutan güçten  “güçlüsü” olabilir mi?!.
TÜSİAD, “gücü” ile geldiği noktadan o kadar emin ki; Türkiye’nin ulusal değerlerinin boşaltılması “emrini”(!) verebilecek cüreti kendisinde buluyor.. Bu cüretini de şöyle açıklıyor:
“..Kısacası bizim cemaatimiz toplumun tümüdür”(!). Peki toplumun tümü için konuşma hakkını nereden buluyorsunuz diyenler de oluyor.
“Rakamlar bu sorunun cevabını gayet açık şekilde veriyor.
Türkiye’de kamu dışı üretimin yüzde 65’i bizim üyelerimiz tarafından gerçekleştirilir.
Kayıtlı istihdamın yüzde 50’si, TÜSİAD üyesi şirketlerdedir. Bunlar sigorta primlerini öder, çoğunlukla ISO standartlarında çalışır. Enerji dışındaki ithalat ve ihracat hacminde, üyelerimizin payı yüzde 85’tir. Devletin en önemli gelir kaynaklarından Kurumlar Vergisi’nin yüzde 90’ını üyelerimiz ödüyor...” (Bu sözlerde aynı zamanda Başkan Hanım’ın kocasının ‘Devlet yıkılsın birey mutlu olsun!!’ sözünün sırrı da vardır.)
Yani?.. Yani zihniyet budur!! Madem üyeleri bunca hakimiyetin sahibi, o halde memleketin patronu onlar ve bu memleketin kaderini tayin hakkına da onlar sahip!! Seçim, sayım, siyaset onların dünyasına konu mankeni!
“Üretimin yüzde 65’i, kayıtlı istihdamın yüzde 50’si, ithalat ve ihracat hacminde yüzde 85 bizim, o halde devlet millet biziz” diyen TÜSİAD’ın milli gelirin yüzde seksenini bloke ederek yüzde yirmiyi köleleştirenin de kim olduğunu açıklaması lazım aslında..
Türkiye’nin borçlandırılarak sıcak para cenneti olmasından yararlanıp bir anda dünya dolar milyarderleri arasına kimlerin katıldığı da izaha muhtaçtır..
TÜSİAD’ı oluşturan aile şirketleri Cumhuriyet’in kuruluşundan beri varlar.. İşe “Kurtuluş Ordusuna” malzeme satarak başlamışlar!.. Cumhuriyetle birlikte devlete müteahhit olmuşlar.. ABD’nin Cumhuriyete derin duhulü ile devletin borçlanarak aldığı faizli paralar bunlara yansımış.. (Faizi ve ana borcu fakir fukara üstüne almış!!) Zaman içinde cuntacı, despot, Demirkırat, Demirelci, Ecevitçi, Evrenci olmuşlar... Şimdi globalizmin sıkı savunucuları olarak Sevr’i kovalıyorlar!!
Çünkü, Batı öyle istiyor.. Çünkü, ellerindeki paranın asıl patronu Batı’daki çok uluslu şirketler...
Diyorlar ki:  “Devlet parçalansın, bireyler üstün olsun..” Zira bu Batı’nın sömürgelerine öngördüğü derebeyi uydu sistemidir..
PKK ile mücadele edebilirsin..
Sattığı çürük çarık otomobili almak için kıçındaki dondan vazgeçen vatandaş zihniyeti başındaki derebeyin dayatmalarını duymaz bile!..

Yazarın Diğer Yazıları