PKK'nın son mevzisi çöktü mü?..

PKK'nın Karadeniz'e açılma planı 20 yıl öncesine dayanıyor... Örgüt tıpkı Amanoslar'dan Akdeniz'e açılma çabası gibi ikinci kol olarak seçmişti orayı... İşte iki koldan yürütülen o plan Öcalan'ın "örgütü Türkiyelileştirme" düşünün de ürünüydü...

PKK Tokat'tan Gümüşhane'ye, Ordu kırsalından Trabzon'a kadar uzanmayı planlarken "Türk solu" diye de adlandırılan örgütlerin desteğiyle ilerlemeye çalıştı...

Örgütler bölgede barınabilmek için uzun süre iş birliği yapmak zorunda kaldı ve bu yapı Karadeniz'de büyük eylemleri de tetikledi...

Tunceli'nin Aliboğazı mevkiini geçiş güzergahı olarak kullanan örgüt son 20 yıl içinde Karadeniz kırsalında 100'den fazla eylem yaptı... Bu eylemler arasında CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna yönelik saldırı da var ki, kamuoyunda büyük şok yaratmıştı...

Son aylarda Karadeniz bölgesinde PKK'nın eylemleri açısından kaygı verici kıpırtılar yaşanınca, uzun yıllardan sonra ilk kez geniş kapsamlı bir operasyon süreci başlatıldı...

Çünkü Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna yönelik saldırı örgütün pervasızlığını da gösterirken, geçen yıl Trabzon'da erzak için köylere kadar inen militanların bir astusbay ile 15 yaşındaki Eren Bülbül'ü katletmesi bardağı iyice taşırdı!..

Son yıllarda bölgedeki terör unsurları ilk kez etkili biçimde kuşatılırken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu güvenlik birimlerinin Karadeniz müdahale planıyla ilgili stratejisini de değiştirdi. Yani, "tam kuşatma" projesi devreye sokuldu...

Kuşatmadan önemli sonuçlar alınmaya başlarken, Soylu 15 Temmuz 2018'de Eren Bülbül'ün katillerine yönelik operasyonu da sosyal medyadan şöyle duyurdu;

"Eren Bülbül; şimdi rahat rahat ismini anabiliriz... PKK'nın sözde Karadeniz lideri 'Zeynel' kod adlı Mehmet yakışır ve 'Sorej' kod adlı Barış Coşkun öldürüldü..."

***

"Açılım" grubuna darbe!..

Eren Bülbül'ün kaybının kamuoyunda büyük tepki çekmesinin ardından yoğunlaştırılan operasyonlar bölgenin tamamen kuşatıldığını da ortaya koydu...

Çünkü çember içinde tutulan bir grup militan yoğunlaşan operasyonlar nedeniyle, ne bölgeyi terk edebildi ne de yayılabildi...

Ancak militanların yıllardır sürdürdüğü "vur-kaç" eylemlerinin devam etmesi ve Güneydoğu'da sıkışan örgütün yeni timleri bölgeye sevk etmeye çalışması Doğu'da 33 yıldır yürütülen operasyonların benzerlerini uygulamaya soktu...

Ve sonuçta PKK; Suriye, Kuzey Irak, Lice, Güneydoğu ve metropollerden sonra 20 yıldır yayılmaya çalıştığı Karadeniz kırsalında da "büyük darbe" aldı... Son bilanço örgüt için vahameti gösteriyordu;

PKK'nın Karadeniz Bölgesi'nde "sansasyonel eylemler" yapması için barınan 22 kişilik "Açılım Grubu" aylardır sürdürülen operasyonlarla çökertildi.

Operasyonlarda, İçişleri Bakanlığı'nın "arananlar" listesinin "kırmızı kategori"sinde yer alan ve başlarına 4 milyon lira ödül konulan 2 militan ile "gri kategori"de aranırken başlarına 300 bin lira ödül konulan 6 militan olmak üzere, toplam 15 terörist öldürüldü... 3 PKK'lı teslim olurken, 4 terörist de yaralı ele geçirildi.

Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna saldırı ve Eren Bülbül'ün öldürülmesi olaylarının da tetiklediği büyük operasyonlar örgütü Karadeniz'de tam olarak bitirdi mi henüz bilinmiyor...

Bilinen tek gerçek var; Suriye, Irak ve Güneydoğu'da büyük darbe alan PKK'nın Karadeniz'e "açılım"ı da önemli oranda kapandı... Yani, PKK'nın bu hat üzerinden metropollerdeki eylem kanadı da kırılmış oldu...

Süleyman Soylu nasıl bir strateji yürütüyor bilemiyoruz ancak mafya örgütlerinin yanı sıra IŞİD, El Kaide ve PKK'ya karşı sürdürülen ısrarlı operasyonlar, Doğu'dan Batı'ya kadar örgütler açısından sarsıcı sonuçlanıyor... Çünkü çok yoruldu Türkiye şiddetten ve terörden...

mumcu.jpg

***

Adına ihanet eden gazete!..

Yıllardır kimse okumuyor o gazeteyi... Orhan Erinç'in Kandil'e gönderdiği muhabirlerin PKK'yı pohpohlaması, Pensilvanya'ya yazar gönderilmesi ve "Fethullahçılar terör örgütü olamaz" kaypaklığı (2.) "cumhuriyet"in yeni çizgisini anlatmaya yetiyordu!..

Üstelik yazar ve yöneticilerine "FETÖ" yandaşlığından hapis cezası yağması bile o gazetenin, zavallıların elinden kurtartılması için gerekçeydi ama nafile!..

Baksanıza; cumhuriyet bayramına gidenlerle "mezarlık kenarında ıslık çalıyorlar" muhabbetiyle alay edenler, "Kandil'de yere izmarit bile atmıyorlar" diye PKK güzellemesi yapanlar ve kripto FETÖ'cülerle iftiracı-haysiyet celladı avukat bozuntuları yetmiyormuş gibi, cumhuriyetle, Atatürk'le kavgalı ne kadar zavallı varsa o gazetenin sayfalarında "arzı endam" ediyor...

Heyhat, okurlarıyla ısrarla alay edercesine, Ahmet Altan gibilerin reklamını bile yapmaya devam ediyor cumhuriyet... Ve orada yetişen bizlerin yüreği yanıyor...

"Kim Ahmet Altan" sorusunun cevabı cezaevine niye girdiğinden, çalıştığı tetikçi paçavralardan cumhuriyete, Atatürkçü'lere ve Uğur Mumcu gibi Kemalistlere taarruz etmesinden belli de, ona paye veren iş birlikçiler daha ne kadar mahvedecek cumhuriyet gazetesini?..

FETÖ'cü "Taraf" adlı paçavrada tüm cumhuriyetçi-Atatürkçü unsurlara saldıran Ahmet Altan'a sayfalarını açanlar kimin "iş birlikçi"leri oluyorlar acaba?..

***

Kincinin ekmeğine yağ!..

O gazeteyi terk etmek zorunda kalan tüm okurlar gibi sorarız; cumhuriyet FETÖ'den ceza almış ve tarihi yayın organının malını- mülkünü yok etmiş kinci cumhuriyetçi zavallıların elinde daha ne kadar tükenecek?..

Ve sorarız; adını Atatürk'ü koyduğu bu gazeteyi "vakıf" oyunlarıyla ellerinde tüketenler, itibarını yerle bir edenler aslında kime hizmet ediyorlar?.. "Yüce gönüllü"lüğe mi iş birlikçiliğe mi?.. Kime?..

Halen isyan ederek o gazeteyi almaya devam edenlere de anlatmak lazım vahameti; Bu gazete, vakıf oyunlarıyla cumhuriyetin başına çöreklenenlerin elinde ne yazık ki anlamsız, itibarsız, dağıtılmış-batırılmış bir kağıt tomarına dönüştürüldü ki, bu kaçıncı eyvah!!!

Ve ancak Atatürk çizgisine; Uğur Mumcu ve İlhan Selçuk'un çıraklarının eline geçtiğinde eskisi gibi itibarlı bir "gazete" olacaktır cumhuriyet...

O gün gelene kadar FETÖ tutuklusu Ahmet Altan'ların ekmeğine yağ sürmeye devam etmek Mumcu'nun, Selçuk'un ve Oktay Akbal'ların kemiklerini sızlatacağına göre; ey okur, ey solcular-aydınlar, ey Atatürkçüler nedir bu gaflet?..

Yazarın Diğer Yazıları