Hukukun ‘Hu’su...
... Dincilik duygusu ile istila tutkusu birleşince, işte ilk yıktıkları kurum oldu:
Hukuk...
*
Öyle bir yıkım ki; kendi getirdikleri Danıştay Başkanı dahi dayanamadı, isyan etti...
“Şu memlekete baktığım zaman, affınıza sığınıyorum, işte polis, emniyet teşkilatımız savcı olmuş, bilirkişi de hâkim olmuş, mübaşir de yazı işleri müdürü olmuş, ondan sonra ‘adalet’ diye bağırıyoruz. Yok ya. Böyle bir şey olmaz. Mümkünatı yok” dedi çıktı...
Mümkünatı yoktur...
Hukuku yıkılmış bir ülke; işte böyle adli cinayetlerin işlendiği, yargı zulmünün can yaktığı, çaresiz insanların nereye gideceklerini şaşırdıkları, korku ve dehşetin esip gürlediği, biraz olsun vicdanı olan yargıçların bile dayanamayıp dizlerine vurdukları, sıradan bir diktatörlüktür...
*
Hukukun “Hu”su gitmiştir...
“Kuk” ile idare edersiniz...
Bekir Coşkun/Cumhuriyet
+++
Eskişehir Barosu, “Türklük ve Türk milleti kavramları bir çimentodur” diyor. Müteahhit işte bu yüzden çimentodan çalıp binayı yıkmaya çalışıyor...
Fahrettin Fidan/Milliyet (Açık Pencere)
+++
Kim kimin ayağının altında şimdi
Samsun Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç, Sinop ve Samsun olaylarını bir sosyal paylaşım sitesinde:
“Milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyenlerin ayaklar altına alındığının ispatı” sözleriyle yorumluyor... Kime yanıt bu mesaj? Başbakan Erdoğan’ın şu sözlerine kuşkusuz:
“Kimse bizim karşımıza Kürtlükle, Türklükle çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız.”
Bakalım ne olacak?
Melih Aşık/Milliyet
+++
Tank Hasan’dı Besleme oldu!
Hasan Celal Güzel, bakanlık, müsteşarlık yapmış biriydi. Bir ara parti de kurmuştu. Bütün Türkiye’yi gezmiş, seçmenine tek tek sarılıp öpmekle meşhur olmuştu. Lakabı da “Tank Hasan”a çıkmıştı. Şimdi iktidarı destekleyen yazılar yazıyor. Yazabilir. Sahibi olduğu eski dergisini, yeniden çıkarmaya başladı. Bu dergiye başbakan da bir makale yazmış. Yazabilir. Ancak başbakan makalesinin yer aldığı dergiye; Ziraat Bankası, Yüksek Hızlı Tren, THY, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Müzeleri, İstanbul Büyükşehir Belediye şirketi İSTON, Emlak Konut, Türkiye Diyanet Vakfı, İstanbul Büyükşehir Belediye başka şirketi KİPTAŞ, İGDAŞ, devlet bankası Halkbank ilan yağdırmışlar. Devlet ilanıyla beslenen özel dergi, gazeteciye bütün dünyada verilen tek isim “besleme”dir.
Necati Doğru/Sözcü
+++
Sarmısaktan lale çıkmaz!
İktidar sözüm ona “baskıcı darbe dönemleri”nin izini silmeye, bunun için de 12 Eylül ürünü olarak nitelediği Anayasa’yı değiştirmeye çalışıyor.
Bu anayasanın yerine yenisi konulmadan Türkiye’nin tam olarak özgürleşemeyeceğini ve demokratikleşemeyeceğini savunuyor. Yani amaç özgürlükleri artırmak, baskıları azaltmak ve demokrasiyi daha hissedilir hâle getirmek!
Amaç gerçekten buysa anayasa değişikliği gerektirmeyen konularda neden susuyorlar?
Mevcut anayasanın ve yasaların sağladığı hak ve özgürlükleri kullandırtmayan devlet adamlarına, neden tepki gösterilmiyor?
Mustafa Mutlu/Vatan
