Pompeo'nun Türkiye ziyareti

ABD'nin emperyal politikalarının hazırlanması ve uygulamasında en önemli rollerden birini oynayan istihbarat örgütü CIA'nın çiçeği burnundaki başkanı Mike Pompeo, ilk yurt dışı ziyaretini 8-9 Şubat'ta Türkiye'ye yapmıştır. AKP iktidarı, Pompeo'yu, Cumhurbaşkanı ve başbakan dahil olmak üzere en üst düzeyde ağırladı.

 CIA Başkanı şüphesiz hem ABD hem de dünya için özellikle de ABD ile çalışan müttefikler için çok önemlidir. Yeni ABD Başkanı Donald Trump resmi olarak işe başladıktan hemen sonra, ilk kurumsal ziyaretini CIA merkezine yapmıştır. Burada yaptığı konuşmada, birlikte çok yakın çalışacaklarını ve çok büyük destek vereceğini hatta öyle ki sizler bile bu destek için yok bu kadarı da fazla diyeceksiniz demiştir. Trump'ın bu tutumu biraz abartılı olsa da daha önceki başkanlar da CIA ile yakın çalışmışlar ve karşılarına almaktan çekinmişlerdir. Zira, ülke içinde ve dışında ABD devleti adına kritik görevler yapan ve en mahrem bilgilere sahip bir kurumdur. Yaklaşık 22 bin çalışanı ve 20 milyar dolar yıllık bütçesi ve ilave olarak yüklü miktarda örtülü ödeneğe sahiptir. Dünyanın birçok kıtasında ve ülkesinde operasyonlar yapma yeteneği ve kapasitesi vardır. ABD ve çok sayıda ülkede basın yayın ve başka enstrümanlarla, etkileme, baskı yapma, kamuoyu oluşturma, legal ve illegal operasyonlar yapma gücüne sahiptir. 

***

Türkiye yaşadığı sorunların önemli bir kısmını, özellikle de Suriye sorununu, başta, güvenli bölge olmak üzere, ABD'nin desteği ile daha rahat çözebilir. Ancak, iki ciddi sorun var, birincisi, Türkiye-ABD çıkarları örtüşmüyor, ikincisi, Türkiye, son altı aydır Rusya ve İran ile belli angajmanlara girdi ve farklı bir politika içindedir. Ayrıca, Trump ve ekibinin özellikle de CIA Başkanının, İslam ve İslam ülkeleriyle ilgili iyi duygular beslemedikleri malumdur. CIA Başkanı, özel Twitter hesabından, Türkiye için "Totaliter İslamcı diktatörlük" Erdoğan yönetimi için, ise "Bir komşu ülkesinin yönetimi kadar demokrat" demiştir.

Orta Doğu'da bugün yaşanan olayların planlanması Obama döneminde değil, Bush döneminde yapılmış ve Obama döneminde devam etmiştir. Bush ile aynı siyasi felsefeden gelen Trump ve CIA Başkanının çok farklı davranması beklenmemelidir. 8-18 Şubat tarihleri içinde Türk-ABD ilişkilerinde, CIA Başkanı ve ABD Genelkurmay Başkanı Türkiye'ye gelmiş, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ümit Yalçın ABD'ye gitmiş, iki ülke dışişleri bakanları Almanya' da G-20 toplantısında, savunma bakanları da Brüksel' de NATO toplantısında görüşmüşlerdir. Ancak, Türk-ABD ilişkilerinde PYD ve güvenli bölge konularında sorun henüz giderilemedi.

***

Haberler doğruysa Cumhurbaşkanı Danışmanı İlnur Çevik, AKP iktidarının PYD konusunda geri adım atacağı sinyalini vermiştir. Bu Türkiye açısından son derece sakat ve tehlikeli bir davranıştır. Umarız bu doğru değildir. Zira PYD'ye evet demek Irak'ın kuzeyinde ve Kandil'de PKK ile bugün ne yaşıyorsak yarın Suriye'nin kuzeyinde PYD ile aynısını yaşatırlar. AKP'nin, Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atmaması ve iki tarafının dost olmayan Kürt terör örgütleriyle çevrilmesine izin vermemesini umuyoruz.

AKP'nin bütün gücüyle ABD'yi ikna etmesi gerekir. Yok eğer bu mümkün olmuyorsa ABD'yi karşısına almayı göze alması gerekir. Kürtlere ve PYD'ye Suriye'de, özel, özerk bir alan verilmesi, Türkiye açısından son derece tehlikelidir ve bu bir beka sorununa dönüşür.

Yazarın Diğer Yazıları