Projeler-problemler...

Başbakan Erdoğan’ın özellikle bir dönem Büyükşehir Belediye  Başkanlığını yaptığı İstanbul için bazılarına göre  “muhteşem” bazılarına göre ise  “çılgın” projeleri var. Mesela Karadeniz’e kanal açma, Çamlıca tepesine Osmanlı mimarisi tarzında Selimiye veya Süleymaniye camileri gibi herhalde adı ‘Recebiye’ olacak dört minareli bir cami inşa etmek.
Önce Osmanlı özentisi tartışılmalı.
Yüksek Mimar Şehir Planlama Uzmanı, birçok projelere imza atan bu arada Ankara’daki MHP Genel Merkezi’nin de mimarı 1973’te İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden mezun olmuş, Ord. Prof. Emin Onat Hocanın gözde öğrencisi, bir aralık İstanbul Belediye Başkanlığına da aday olmuş fakat seçilemeyen, birçok uluslararası ödüller kazanan Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp,  “500 yıldır Sinan camilerini kopyalıyoruz” diyor. Onun tezi, Taksim’de inanç külliyesi projesinde olduğu gibi çağdaş camiler yapmak.
Fakat Erdoğan’ın Çamlıca projesi üslubuyla Osmanlı özentisi şanına uygun. Hem bu caminin yeri yerleşim olmayan bölgede olmauş, cemaat var imiş yok imiş ne gam... Şehir planlamasına ters olsa yerleşime açılır, cemaat sonradan gelir ve tabii arsa spekülatörlerinin inşaat çabaları da yan cebe...
Alp der ki, “Bir mucize olsa da Ser Mimaran-ı Cihan Koca Sinan mezarından çıkıp yeni bir anıt cami çizse, hiç şüphesizdir ki bu yeni eseri eski camilerine benzemeyecektir.”
 Sırası gelmişken mimaride çağdaşlaşma akımının öncüsü Yüksek mimar merhum Vedat Dalokay’ı da analım
 Minareleri füzeye benziyor hastalıklı varsayımı ile temelleri dinamitlenerek yapımından vazgeçilen Kocatepe Camii projesi ve Pakistan, İslamabad Kral Faysal Camii ile bu sihirli sentezi ustaca başarabilmiştir.
Caminin yapılacağı tepede şimdi İstanbul yöresine yayın hizmeti veren TV antenleri var. Ahmet Vefik Alp düşünmüş, orası için modern bir TV anten projesini de çizmiş...

***

İstanbul Belediye Meclisi, Suudi Kralı Abdullah’ın 1984’te satın aldığı Sevda Tepesi’ne inşaat yapmasına izin verdi.
Kent Bilimci  Ahmet Vefik Alp daha önce Kral’a açık bir mektup yazmış, “Majesteleri, yatırımlarınızı İstanbul dışına alabilir misiniz”  diye sormuştu.
Mektup aynen şöyle,  “Boğaziçi’nin nadide alanı Sevda Tepesi zaten zat-ı alinizin. Bence İstanbul sınırları içine yatırım yapmayın Kral Hazretleri. Eminim siz devasa muhteşem eserler yaparsınız. Şehir daha da yüklenir, siz de biz de içinde toptan boğuluruz. Kentin dışında çok güzel alanlarımız var. Mesela projelerini çizdiğim ancak 50 milyon dolar harcandıktan sonra yarım bırakılan Muallimköy’de TC Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü bölgesi biçilmiş kaftan...TÜBİTAK’ın doğusu, 3.8 milyon metrekare E-5 (D-100), TEM’in hemen kenarından İzmit Körfezi kıyılarına kadar iniyor. Körfez Köprüsü burada inşa ediliyor. İzmir-Ankara-İstanbul akslarının kesişme noktası. Türkiye’nin kavşağı.
Hazretlerinize burayı tavsiye etmek isterim; Aman, İstanbul’dan uzak duralım Kral Hazretleri...!”     

***

İstanbul’da ana köprüler tamirde. Başbakan dünyanın öbür ucunda gezide. Onun oralarda 1 saatte gittiği yerlere İstanbul’da saatlerce gidilemiyor. Alp, sıkıntıdan öte bu rezalet konusunda;  “Boğaziçi köprüsü, denizaltı yüzer tüp ile yedeklenmelidir. Yıllar önce tasarladım, yazdım. Dikkate alınsaydı bugün İstanbullular perişan olmazdı. Bu sefaleti hak etmiyoruz”  diyor.

 

Yazarın Diğer Yazıları