Provokasyon

Ses bayrağımız, güzel Türkçemizin sözcükleri öylesine anlamı dışında kullanılıyor ki okuyanlar veya duyanlar hayretler içinde ne diyeceğini bilemiyor. Bu sözcüklerin en başında ise provokasyon sözcüğü geliyor. Ülkemizde meydana gelen her türlü pisliğin üzerini örtmek, olayları basite indirgemek, halkı duyarsız hale getirmek ve amaçlara tez elden ulaşmak için tüm olayların başına veya sonuna ilave edilmektedir.

Özellikle son zamanlarda bir yerlere verilen taahhütlerin gerçekleştirilmesi için yapılan uygulamaları halktan saklama adına veya olayları haklı göstermek için kullanılan provokasyon sözcüğü, ülkenin temeline konan dinamitlerin fitillerinin ateşlenmesine neden olmaktadır. 
Öyle ki, Kürdistan partisi kuruluyor. Lazca televizyon yayınları başlıyor. Otobüs bagajlarında cephane taşınıyor. Bölücübaşı, “Gezi’de Başbakanı ben kurtardım.” diyor. 100’e yakın pilot istifa ediyor. Hayırdır ne oluyor dediğinizde provokasyon yapılıyor deniliyor. 
Yüksek faizde dünya üçüncüsü oluyoruz. Uyuşturucuya başlama yaşı 10’a düşüyor. Bazı evlerde kasalar ve ayakkabı kutularında paralar bulunuyor. Havuz medyası reklam adı altında devletten besleniyor. Çocuk suçlu sayısı 2 katına çıkıyor. Binlerce kişi dinleniyor. Kırım Türkleri Rusların insafına terk ediliyor. Olanlara karşı ne yapılıyor denince, ülke huzurunu bozmak için provokasyon yapılıyor deniliyor.
MİT Müsteşarının sülalesi bölücülere katılıyor. KCK’lılar çıksın diye yasa çıkarıldığı söyleniyor. Dinle alay ediliyor. IŞİD militanları Aksaray’da, Habur’da ve Hatay’da insanlarımızı şehit ediyor. Her gün yeni bir yolsuzluk tapesi yayınlanıyor. PKK, petrolden pay talep ediyor. Dış borçta Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılıyor. İstanbul’da sözde Ermeni soykırım etkinlikleri yapılıyor. Konularla ilgili açıklama istenince, provokasyon yapılıyor deniliyor.
Ülkede Amed adında ilk Kürtçe üniversite açılıyor. Barzani PKK’ya operasyonu ben yaptırmadım diyor. Sözde Ermeni soykırımının yıl dönümünde, Ermenilere taziyede bulunulurken onlar bizim bayrağımızı yakıyor. PKK asker, korucu ve sivilleri kaçırıyor. BDP kendi bayrağımız olacak, parlamento ve polis teşkilatını kuracağız diyor. HDP özerklik konusunda hükümetle anlaşmaya vardığını açıklıyor. Karakol duvarlarına PKK bayrakları ve Öcalan posterleri asılıyor. Acılı madenciye tokat atılıyor. Türkistan’da her gün Türkler şehit ediliyor. Neden bu tepkisizlik denince, provokasyon yapılıyor deniliyor.
TDK, Kürtçe sözlük basıyor. Maliye Bakanı köy adlarının Kürtçe tabelalarını asıyor. Binlerce çocuk dağ kadrosuna alınıyor. PKK çocukları kaçırıyor. Devlet yolları günlerce kapatılıyor. Bölücü başının emriyle Güneydoğu’dan güvenlik güçlerinin çekildiği iddia ediliyor. Belli illerde anıtlar sökülüp sokak isimleri değiştirilirken yerlerine bölücü başlarının anıtları dikilip isimleri veriliyor. Yasalar çiğneniyor denilince provokasyon yapılıyor deniliyor.
Kışladan bayrak indiriliyor. Diğer bir kışlada üniformalı askerler PKK marşı söyleyerek halay çekiyor. Halk ise Alevi-Sünni, Gezici ve paralel yapıdan diye fişleniyor. IŞİD denen iblisler Türkmen kentlerini işgal ederek katliam yapıyor. Musul konsolosluğunda çalışanlar aylardır rehin tutuluyor. İktidar bunların haklarını arama yerine duyarsız kalarak IŞİD’e terör örgütü bile diyemiyor. Bu duyarsızlık neden denince, provokasyon yapılıyor deniliyor.
Hükümet terör örgütünün isteklerini içeren yasa çıkarıyor. Hükümet sözcüsü Irak’ta Kürdistan’ın kurulacağını ve bunu kabul edeceklerini söylüyor. Kırmızı çizgilerimiz silinerek Kerkük Kürdistan toprağı oluyor. Özel okullarda Lazca, Çerkezce ve Kürtçe eğitim serbest bırakılarak Anayasa çiğneniyor. Camiler kundaklanıyor. Okullara ve yurtlara saldırılar yapılıp, Atatürk büstleri yerlerinden sökülüyor. Bunları kim ne adına yapılıyor denince provokasyon yapılıyor deniliyor.
Binlerce genç PKK ve IŞİD’e katılıyor. Bonzai kullanımı hızla yayılıyor. Şehitler gelmeye devam ediyor. Askerlerimizi şehit edenlerin heykelleri dikiliyor. Halkın borcu 52 kat artıyor. İcralar çoğalıp, kaçakçılıkta rekor kırılıyor. Müttefiklerimiz PKK’ya askeri teçhizat veriyor. Bunlarla ilgili ne gibi tedbir alındığı sorulunca provokasyon yapılıyor deniliyor.
Ne kelimeymiş ama... Eğer bunlar PROVOKASYON olarak ifade ediliyorsa, bunların yapılmasını teşvik eden ve göz yumanların yaptığına ne denir. Bu duyarsızlık, yasaların çiğnenmesine, olayların görmezcilikten gelinmesi bir ihanet değilse asıl provokasyonu söyleyenler yapmıyor mu? 

Yazarın Diğer Yazıları