Psikolog korkusu

Bu korku Türk toplumuna has bir korku gibi görünmekle birlikte gelişmemiş pek çok ülkede de sık karşımıza çıkabilmektedir. Biz bu korkuya psikologa gitme korkusu diyoruz. Eğitim düzeyi düşük ülkelerde bu korku çok yoğun olarak gözlenmektedir. Bu korku tedaviye geç gitme durumunu beraberinde getirir. Kişiler psikolojik tedaviye gitmeleri gereken zamandan çok gecikmiş olarak giderler veya götürülürler. Fiziksel şikayetlerde erken teşhis hayat kurtarır. Bu durum psikolojik şikayetlerde de çok önemlidir. Bazı durumlarda psikolojik olarak hastalığının başlangıcında bir psikolojik tedaviye olumlu bakarken, hastalığın ilerlemiş bir evresinde ise psikolojik tedaviye olumlu bakmaz, gitmek istemez. Hatta benim bir şeyim yok, sorun sizde diye tepki verebilir. Psikolojik rahatsızlıkların ilk evrelerinde hasta tedaviye götürülmesini kendi isteyebilir. Yakınlarının bu tür tekliflerine kızmaz. Kendisi de kafasının karışık olduğunu söyler. Tüm korkuların temelinde olduğu gibi psikolojik korkusu veya psikologa gitme korkusunun da temelinde bilgi eksikliği yatar. Bilginin olduğu yere batıl ve boş inançlar giremez. Bilim doğruları gösterir. Bilimde utanma küsme olmaz. Pek çok kişi hastalanmış yakınlarını tedaviye götürmek konusunda bir utanç duyduğunu söyler. Özellikle doktorlardan lütfen kimse öğrenmesin diye rica eder. Psikolojik hastalıkla ilgili konuşmaya başladığında ise bizim ailemizde hiç psikolojik rahatsızlanmış bir kişi bile yoktur diye konuşmaya başlar. Genel olarak toplumda fiziksel hastalık kavramıyla kıyasladığımız zaman pek çok kişinin fizyolojik olarak hasta olsunda psikolojik olmasın dediklerini biliriz. Kişiler fiziksel hasta olmaktan utanmazlar. Psikolojik rahatsızlık kendilerinde veya yakın çevrelerinde ise oldukça rahatsız olurlar. Saklama yoluna giderler. Bu defa hasta kişinin tedaviye gitmesi zorlaşmış olur. Tedavi o kadar ertelenir ki kişi artık tıbbi ekip tarafından hastaneye götürülmek zorundadır. Psikolog korkusu sadece psikologlarla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda psikiyatrları da kapsar. Ruhsal hastalık korkusu şeklinde de adlandırılabilir. Bilimden, psikolojiden veya psikologdan korkmamalı ve bu kavramları kullanmalıyız.

Yazarın Diğer Yazıları