AKP tüzüğünü daha önce incelmiştim. Mufassal bir tüzük. Diğer partilerinki o kadar değil.

Ak Parti'nin tüzüğünün bölümleri "kısım" olarak ayrılmış. Tamamı 12 kısım. Kısımlar bölüm bölüm tesnif edilmiş. Tamamı 191 sayfa. 118 sayfası tüzük. Madde sayısı 162. Diğer sayfalarda "Kalkınma ve Demokratikleşme Programı" başlığı altında partinin geleceğe yönelik tasavvurlar işlenmiş. (Şimdi "Demokratikleşme" ironik geliyor değil mi!) 21 Mayıs 2017'deki olağanüstü kongrede yeni maddeler eklendi.

CHP'nin tüzüğü 10 bölüm, 87 madde, 140 sayfa; MHP'nin tüzüğü 12 bölüm, 122 madde, 161 sayfa.

Son kongrede, R.T. Erdoğan'ın sık sık tekrarladığı, hangi ülkede söylense fark etmeyecek belirsizlikle sıralanan "adsız" dört "tek" tüzüğe sokuldu. Bundan böyle Mısır'dan ithal "râbia" (dört parmak) işareti için, bu bizim "tek"ler diyecekler, zevahiri kurtaracaklar!

Tüzüğe eklenen o madde:

"... Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşları tek bir milleti teşkil eder. Bayrağımız bağımsızlığımızın ortak sembolüdür. Şehitlerimizin emaneti olan, milletimizin üzerinde yaşadığı, bayrağımızın özgürce dalgalandığı toprak, vatanımızdır. Devlet, milletimizin ortak eseridir. AK Parti, yukarıda belirtilen temel amaç ve hedefler doğrultusunda, 'tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet' anlayışını sarsılmaz bir ilke olarak kabul eder."

Ak Parti milletvekili Aydın Ünal, bu maddenin konulmasından pek memnun. Diyor ki:

"... Böylece AK Parti, Türk, Kürt ve diğer etnik kökenlerin ayrı birer millet olmadığını, hepsinin tek bir millet olduğunu tekrar ve tüzük boyutunda vurgulamış oldu. Bu kucaklayıcı ifadeler, AK Parti'nin önümüzdeki dönemde Kürt politikalarına da ışık tutacak." ("Tek millet", Yeni Şafak, 22 Mayıs 2013).

Ak Partililer "tek millet" (yani "ümmet"!) yanında bir şey daha diyor: "Türkiye Cumhuriyeti".

Bütün vatandaş nerede yaşıyormuş? "Türkiye"de değil mi? Türkiye, Türklerin yaşadığı yer manasına gelir ve "Türk" burada etnisitenin değil; bu topraklarda yaşayan herkesin ortak adıdır. Ayyıldızlı bayrak ezelden beri Türk bayrağı, bu topraklar Selçuklulardan beri bu Türk toprağı ve Türk devleti... Hangi etnisiteden olursa olsun, canımız. Ama bir ad gerek... Onu da Cumhuriyet'le birlikte değil; çok evvelden vermişler.

Aydın Ünal, tehlikeli sulara giriyor... "Türk, Kürt ve diğer etnik..." diyerek Türk'ü etnisiteye sokuyor. Ve "Kürt politikası"ndan bahsediyor.

Ak Parti camiasının yakından tanıdığı Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Başkanı D. Mehmet Doğan'ın yeni çıkan "Ortadoğu'nun Türkçesi" kitabını, Aydın Ünal Bey ve gibileri okumalı. Kitapta bir bölüm "Dünya'nın 2. 'Türk Devleti' Memlûkler!" başlığını taşıyor. (Birincisi Göktürkler.) "Rabia"nın ithal edildiği Mısır'da, Arapların ortasındaki devletin adı "Devletü't-Türk" veya "Ed-Devletü't-Türkiyye". Kurucular Türkler ve devlet Türklerin adıyla anılıyor. Hepsi bu!

D. Mehmet Doğan, kitabında, aklını ülkeyi dilimlemeyle bozmuşlara güzel bir ders veriyor. (Ortadoğu'nun Türkçesi, 180 s., Yazar Yayınları, tel. 0312 2320571).