'Radyonun Altın Sesi' ömrünü güzel Türkçe aşkına adamıştı




Bir yandan güzel konuşması, harika sesiyle şiirler okuması ve son günlerde kendi mütevazı stüdyosunda “En doğru ve en güzel Türkçe için” adlı “gerçek diksiyon” eğitimi veren, 43 yıllık gazeteci, radyo-TV Devlet Sanatçısı spiker Nedret Selçuker’in “Solunum yetmezliği” nden yaşamını yitirmesi hazindir.
Nedret Selçuker ile 40 yılı aşkın bir meslek arkadaşlığım var, o yanımda veya toplulukta olunca hepimiz sessiz kalır, O’nun şiir okur gibi sesini dinler olurduk. İyi ve kaliteli bir muhabir olarak tanınırdı. Edebiyat Fakültesini bitirince 1965 yılında Yeni Sabah Gazetesi’ne başladığında, Yazı Müdürü ihsan Ada, kendisini karşısına almış şöyle bir görev vermişti;
“-Bak Nedret; büyük gazetelerin edebiyatçı, gazeteci kızları muhabirlere kök söktürüyor, haber atlatıyorlar... Sen de bu günden başlayarak, Milli Eğitim ve Üniversite alanında onlara ağaçları söktür, senden bunu istiyorum...”          
Nedret ile o gün işe başladığında Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yeni atanan müdürün basın toplantısında yan yana oturuyorduk. Önümüzdeki iskemlelerde Cumhuriyet’ten Vasfiye Özkoçak, Vatan’dan Necla, Milliyet’ten Aysel, Dünya’dan Sabahat oturuyordu. Nedret bana usulca; “Bunlar da muhabir mi?. ” diye sorunca, “evet” dedim. Ayni sessizlikle, “Müdürüm İhsan Ada, demek ki, bunları kastetti” dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım. Sonra yeni Milli Eğitim Müdürü konuşmaya başladı. Müdür kendisini tanıtırken, nerelerde görev yaptığını ve överek kendisini anlattıktan sonra talimat verircesine şöyle devam etti:
 “-Bunları yazmanıza gerek yok, ancak şimdi size hazırladığım konuşmayı virgülüne kadar yazmanızı istiyorum, yarınki gazetenin baş sayfasında göreceğim...”
Ve gereksiz konulardan bahsederken bizlere de baktığında yazmadığımızı görünce, çıkıştı:
“-Neden yazmıyorsunuz?..”
Bu soruya ilk itiraz Vasfiye’den geldi:
“-Anlattıklarınızda haber niteliğini göremedim, haber olarak bize anlatın!.”
Müdür aynen bildiğini okumaya devam edince artık dayanamayan Nedret Selçuker, o sakinliğinden sıyrılarak dedi ki:
“-Müdür Bey, biz kâtip değil gazeteciyiz... Sizin bizlere dikte ettiklerinizin hiç birisi haber değil.. Ben Yeni Sabah Gazetesi’nde bunları vermem. Eğer haber yoksa ben kalkıyorum...”
Nedretin bu çıkışının ardından salondaki hanım muhabirler de ayağa kalkıp kendisini alkışlamaya başladılar. Nedret Selçuker’in gazeteciliğe başlaması ve hanım muhabirlerin gözdesi oluşunun başlangı bu olay oldu.
1935  Bursa doğumlu Behire ve Sami Selçuker’in oğlu Nedret Selçuker, kısa sürede muhabirlik ve gazeteciliği ile birlikte şairliği, sunuculuğu, konferansların takdimciliğiyle şöhreti giderek arttı. Yeni Sabah, ardından Akşam, Tasvir, Son Telgraf gazetelerinde, Akbaba ile Neşe dergisinde de köşe yazarlığı yaparken çizdiği karikatürlerle de kendini gösterdi. Akbaba dergisinde kendisine sayfa ayrılmıştı. Yarın Gazetesi’nde “Gençlik” sayfası şiirler, karikatür ile mizah yazılarıyla ünlendi. İstanbul Radyosu’nda ve TRT’de “Bir Şiirdir Yaşamak” programı ile bu alanda da kendisini gösterip yıllarca devam etti.



Gazeteci Selma ile hayatını birleştirince, sunuculuk yaptığı gösteri ve konferanslarda, konserlerde kendisine iyi bir yardımcı da bulmuş oldu. Hayatı boyunca da ve bilhassa Orhan Taşan’ın düzenlediği ve tam 10 yıl devam eden Pera Palas Otel’inde basın mensuplarının ailece katıldığı “Gönül Dostları” gecelerinin eşiyle birlikte baş davetlisiydi. TRT programları ve TV kanalında yayımlanan “Ben de Geçtim Bu Dünyadan” kaset ve plağı da büyük ilgi görmüştü.
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından “Devlet Sanatçısı” ödülüyle onurlandırıldı. Kendi adına kurduğu mütevazı stüdyosunda verdiği güzel konuşma kursları da büyük ilgi gördü ve çok sayıda genç yetiştirdi. Güzel Türkçe konuşulmasını hayatının gayesi haline getiren Nedret Selçuker, bir Gönül Dostları gecesinde yaptığı sohbet sırasında, dilimizi katledenleri hedef alarak yaptığı konuşma büyük yankı yaratmıştı. Selçuker, “Türkçeyi katledenlere karşı kinim var ama bir yandan da ben öğretemedim diye içim yanıyor!.” demişti. Böyle güzel konuşmalar yapan Türkçemize ve şiirlerimize ömrü boyunca soluk veren Nedret Selçuker’in solunum yetmezliğinden 11 Ekim 2008’de vefatı da büyük üzüntüyle karşılandı. Nedret Selçuker için TRT İstanbul Radyosu binasında yapılan törende konuşan İstanbul Bölge Müdürü Erhan Anzerlioğlu, Selçuker’in Devlet Sanatçısı oluşunun yanısıra Radyo Spikerliği sırasında kendisine “Radyonun Altın Sesi” unvanına sahip olduğunu da hatırlattı. Nedret Selçuker, sayısız ödül sahibi ve bir de kitabı bulunan Selçuker iyi arkadaşlığı ve kimseyi kırmamasıyla da tanınırdı. Ruhu Şad olsun.

Yazarın Diğer Yazıları