Rakka alınınca Suriye devleti 3'e bölünecek!

Rakka alınınca Suriye devleti 3'e bölünecek!
Syria Comment’ın uzmanlarından ve Oklahoma Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Yrd.Doç Landis, Rakka Operasyonu ile ilgili yaptığı analizde, ABD’nin neden Türkiye’nin taleplerine kulak vermediğini ve Rojava Kürtlerine yardım ettiğini inceledi.

Salim Yavaşoğlu / Yeniçağ

Analizde,  Türkiye’nin Suriye’de askeri nüfuzunu genişletmek istediğini, Rojava Kürtlerinin hedefinin ise IŞİD’le savaşıp bu tehlikeyi Suriye’den uzaklaştırmak olduğu belirtildi. Analizde, ABD’nin de Suriye’de IŞİD’e karşı verdiği mücadelede güvenebileceği tek gücün Kürtler olduğu, bundan dolayı Türkiye’nin itirazlarına rağmen ABD’nin onlara yardımları kesmediği da ifade edildi.

Joshua Landis, ABD’nin Kürtlere askeri, siyasi ve lojistik destek sağlamasının nedeninin, “Suriye’yi 3 devlet temelinde yeniden inşa etme” planı olduğunu da öne sürdü. Türkiye’nin El Bab’ı aldıktan sonra Suriye Ordusu’nun, Türkiye’nin Rakka’ya ilerlemesinin önünü almak için kentin kuzey bölgelerini ele geçirdiğini hatırlatılan Landis’in analizinde, Türkiye’nin Rakka Operasyonu’na katılma güzergahını Tel Abyad’a taşımak istediğinı ancak Kürtlerin hakim olduğu bölgeyi ikiye ayıracağı için ABD tarafından kabul edilmediği belirtiliyor.

Analize göre ABD, Suriye’nin Güney ve Güneybatısını Esad’ın, Kuzey ve Batısını Türkiye’nin de desteklediği Sünni
Arapların, Kürterin hakim olduğu alanlarda ise Kürtlerin hakim olacağı 3 devletli bir yapıyı öngörüyor. Analizde, “Kürtlerin Rakka’da çıkarları olmamasına rağmen neden operasyona katılmayı kabul ettiler?” sorusuna ise, “Kürtler, ABD ile olan ilişkilerine yatırım yapıyor” yanıtı verildi.

Landis, “Kürtler, çok iyi eğitim alacaklar. ABD’den aldıkları birçok ağır silahları olacak. Kendi kuvvetleri için bir komuta ve kontrol ağı inşa ediyorlar. Bu operasyon sona erdiğinde, Suriye Kürtlerinin daha önce sahip olmadığı, iyi eğitimli, iyi organize edilmiş ve iyi silahlanmış dört tane tugayın olacağını tahmin edebiliyoruz” satırlarına yer veriyor.

Milyonlarca kişinin hayatını kaybettiği ve bir o kadar da insanın mülteci konuma düştüğü Suriye’de Deyr Az Zor, Rakka, El Bab, Menbiç ve Idlib gibi stratejik öneme sahip kentler halen hassasiyetini koruyor. DSG’nin öncülüğünde Rakka’yı IŞİD’ten almak amacıyla başlatılan “Fırat’ın Gazabı” adlı operasyonun 3. aşaması sürüyor. DSG tarafından kuşatma altına alınan Rakka kentinin merkezine yönelik büyük operasyonun hazırlıkları devam ederken, bir taraftan da ABD, Rakka operasyonu kapsamında Suriye’nin kuzeyine askeri sevkiyat yapıyor. Bölgenin önemli aktörlerinden birisi olan Rusya ise Idlip ve Deyr Az Zor’da yapmayı planladığı hamleler ile yeni kazanımlar elde etmeyi amaçlıyor.

MENBİÇ'İ TÜRKİYE'YE KARŞI KORUYORLAR

Surİye’de hesaplar Rakka-Deyr Az Zor ve El Bab-Idlip kentleri üzerinde yoğunlaştı. El Bab ve Idlib kentlerinin Suriye rejimine, Rakka ve Deyr Az Zor kentlerinin ise terör örgütü PYD/YPG’nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bırakılması planlanıyor.

IŞİD ise kendi güçlerinin bir bölümünü Yemen ve Ürdün’e kaydırma hesapları yapıyor. Rusya, Idlip ve Deyr Az Zor’da
yapmayı planladığı hamleler ile yeni kazanımlar elde etmeyi amaçlıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri desteğindeki Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) IŞİD’den geri aldığı El Bab kentinin Türkiye tarafından Suriye Rejimi’ne devredileceği konusu gündeme gelirken, Türkiye tarafından Menbiç’te terör örgütü PYD/YPG’ye karşı başlatılan saldırılar neticesinde söz konusu kent ABD ve Rusya tarafından koruma altına alındı.

SATRANÇ TAHTASI KENTLER:

RAKKA

Surİye’de devam eden “Fırat’ın Gazabı” adı altında Rakka kentine operasyon başlatan terör örgütü PYD/YPG kenti kuzey, doğu ve güneydoğu olmak üzere 3 taraftan kuşattı. Kentin batısında bulunan Tabaka kenti için de terör örgütü tarafından yeni hesaplar yapılmaya başlandı.

Bu bağlamda operasyonun 4. aşamasının Tabaka kentine yönelik olacağı ifade ediliyor. ABD bu çerçevede, Rakka ve Tabaka kentleri için düzenlenecek bir operasyon kapsamında Suriye’nin kuzeyine ağır silah sevkiyatı yapıyor. Bölgeye ısı güdünlü füze, havan topları, uçaksavar ve diğer silahların yanı sıra zırhlı araçlar da sevk edildi.

DSG güçleri çatısı altında Suriye’de bulunan birçok güç de, operasyonun hazırlığını yapıyor. DSG’nin Rakka kentini kuşatması ve yoğun hava saldırıları karşısında IŞİD’in Rakka kentinin güneyinden Yemen ve Ürdün’e yönelebileceği ve IŞİD’in önemli bir gücünü Yemen’e aktararak, Husi’lere karşı savaşa katılmayı amaçladığı birçok kesim tarafından dillendiriliyor.

IŞİD’in Akdeniz üzerinden farklı ülkelere kayabileceği görüşü de var. Birtakım kaynaklar ise yukarıdaki alternatiflere karşı çıkarak IŞİD’in Rakka’da sonuna kadar direneceğini bu durumda ABD’nin IŞİD’e karşı daha fazla güç yığınağı yapacağını ve bölgede kalıcı olmayı planladığını ifade ediliyor. Bölge hakkında ikili siyaset izleyen ABD’nin bu tutumunun önümüzdeki günlerde daha da netleşmesi beklenmektedir.

DEYR AZ ZOR

Başta ABD ve Rusya olmak üzere batılı ülkelerin iştahını kabartan Suriye yeraltı kaynaklarının büyük bir bölümünün bulunduğu Deyr Az Zor’un da kurtarılması için hazırlıklar yapılıyor. Buradaki planlar gereği Dyer Az Zor Askeri Meclisi kurulurken, kentin ileri gelen aşiretleri askeri meclis çatısı altında örgütlenmeye devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’nın Suriye paylaşımı konusunda büyük oranda anlaştığı ortaya çıkarken, 2 büyük gücün Deyr Az Zor’da bulunan kaynakların dağılımı noktasında halen anlaşamadığı ifade ediliyor. Sadece kent merkezinin bir bölümü ve hava alanının rejim güçlerinin kontrolünde bulunduğu Deyr Az Zor’da, IŞİD’in en büyük finans kaynağı petrol. Büyük bir bölümü IŞİD’in işgali altında olan kentin kurtarılması için operasyon hazırlıkları sürüyor.

MENBİÇ

Terör örgütü IŞİD’in 2 yıldır elinde bulundurduğu kent, PYD/YPG güdümlü DSG tarafından 73 gün süren şiddetli çatışmalar sonrasında sözde Menbiç Askeri Meclisi tarafından ele geçirildi. Kentin terör örgütü tarafından ele geçirilmesi ile birlikte ÖSO kente yönelik birtakım planları ortaya koysa da bölge aktörleri ABD ve Rusya terör örgütlerine kucak açarak kenti koruma altına aldı. Böylece 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk kez ABD ve Rusya Menbiç’te bir araya gelmiş oldu. Bazı çevreler bu durumu, Türkiye’ye bir uyarı olarak değerlendiriyor.
 
EL BAB 
 
Surİye savaşında kilit nokta haline gelen El Bab, Türk Silahlı Kuvvetleri desteğindeki  ÖSO tarafından IŞİD’den temizlendi. Kentin güneyinde Suriye Rejimi, doğusunda Menbiç Askeri Meclisi (PYD/YPG) batısındaki Afrin’de terör örgütleri, kuzeyinde ise Türkiye ve ona bağlı Fırat Kalkanı Harekatı grupları yer alıyor. Kademe kademe TSK ve ÖSO tarafından temizlenen kentte şimdi ise yeni gelişmeler yaşanıyor. Özellikle Rusya, Halep kenti hattını güçlendirmeyi amaçlarken kentin Suriye Rejimi’ne devri için Türkiye ile çok sıkı pazarlıklarını sürdürülüyor.
 
İDLİB
Kentİn neredeyse tamamına yakını El Nusra ve Ehrar El Şam öncülüğündeki grupların denetiminde. Dayr Az Zor ve Rakka’nın kurtarılması Akdeniz’e ulaşmak için yeni bir koridorun açılması anlamına geliyor. Bu da El Bab ve Idlip üzerinden Akdeniz’e ulaşan koridor hattının eskiye nazaran etkisini yitirmesi anlamına geliyor. Bütün bunlar, ABD’nin Rakka ve Dayr Az Zor üzerinden Ürdün, Yemen ve Akdeniz’e ulaşma hesabına hizmet ediyor. Böylelikle Suriye’nin yeraltı kaynakları bu yeni koridor üzerinden dünyaya ulaşacak.