Referandumda "Hakim Kanaat" ve Yeniçağ...

Mühürsüz oy skandalı, referandumun sonucunu etkilediği halde iktidar ve yandaşları, "Bu iş bitmiştir" diye kamuoyu oluşturmaya çalışıyor!

Kamuoyu ise, gazeteciler, gazeteler ve televizyonlar üzerinden oluşturuluyor. Sosyal medya da çok etkili oluyor ama sanal ortamdaki fikirler, değerlendirmeler veya görüşlerin zemini de gazetecilere dayanıyor.

Bu itibarla, gerçeğin sadece bir kısmını değil tamamını ortaya koyacak Yeniçağ gibi gazetelere toplumun ihtiyacı her zamankinden daha fazla.

***

Bilindiği gibi kamuoyu oluşturmak, "bir düşünceyi yaygınlaştırmak ve halkın dikkatini o düşünce etrafında toplamak ve yoğunlaştırmak"tır. Bu gücü ve araçlarını elde tutanlar, Muaviye'nin, çalınmış erkek deveyi dişi deve diye halka kabul ettirmesi örneğinde olduğu gibi, çalınmış sorularla üniversite sınavı, hâkim/savcı, polis, akademisyen sınavı yapan, yaptıran iktidar, çalınmış veya fazladan atılmış oylarla da referandum yapmış olduğu iddialarını bir an önce kapatmak istiyor.

Halk arasında şu andaki "hâkim kanaat", referandumda "hayır"ın kazandığı ama mühürsüz oylarla ve diğer yollarla "evet"in öne geçirildiği şeklindedir. Şimdi yaygarayla, bu işin bittiği iddiasıyla veya atı alanın Üsküdar'ı geçtiğinden bahisle, bu skandalı örtbas etmeye çalışıyorlar.

Üstelik siyasi iktidar, referandum sırasında Anayasa ve kanunları çiğneyerek, kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar da koydu. Televizyonlarda, siyasi partilere eşit süre verme ilkesini ortadan kaldırdı. Medyayı da devlet gücünü kullanarak büyük ölçüde ele geçirdikleri ve hâlâ sahip olamadıklarını ekonomik tehditlerle etkisiz hale getirdikleri için Yeniçağ gibi gazetelerin önemi günümüzde daha da arttı.

***

Yeniçağ, emek ve temiz sermayeye dayalı, hukuk devletinin gereği olan bütün kuralları yerine getiren ve sadece gerçekleri ve inandıklarını yazan gazetecilerin bir arada bulunduğu bir kuruluştur.

"Kamuoyu", "kendini etkin olarak duyuran kanaat" olduğuna göre, Yeniçağ'ın gerçekleri dile getirmesi sanıldığından çok daha fazla önemlidir.

En azından Soljenitsin'in belirttiği gibi; "Cesur bir insanın atacağı en basit adım, bir yalanın parçası olmamaktır. Gerçeğin bir kelimesi bile tüm dünyaya bedeldir..."

Yeniçağ, gerçeğin bir kelimesini değil, bütün kelimelerini çekinmeden haykıranların sesi olduğu için, daha yaygın bir güç haline getirilmelidir.

Milliyetçilerin siyasi iradesini bugüne kadar temsil edenlerin ne halde olduğunu, artık herkes görüyor. Bu durum, Yeniçağ'ın önemini ve değerini daha da artırıyor.

***

Geçmişte de belirttiğim gibi Türk kültürü ve Türk bakışı açısından çölleşmiş durumda olan Türkiye basınında küçük vahalardan biridir Yeniçağ...

Yeniçağ, beyninde, gönlünde ve elinde Türk bayrağı olan her kime ulaşırsa, artık o kişinin birinci gazetesi oluyor. Fakat 80 milyonluk bir ülkede, herkese ulaşmak için de büyük yatırımlar, büyük reklâm kampanyaları gerekiyor! Bunları yapabilmek için ise ekonomik bir alt yapıya dayanmak gerekiyor. Böyle bir alt yapı olmadığı veya olsa bile sermaye, reklam vermeye bile korktuğu için Yeniçağ, mevcut okuyucularının desteğini, işte bu sorunu aşabilmek ve bütün Türk halkına ulaşabilmek için istiyor.

Yeniçağ, mevcut durumda çöldeki birkaç vahayı yeşertse de kültür ve birikim rezervi olarak bütün ülkeye hayat verebilecek kadar güçlü olan bir pınardır. Yeniçağ, mevcut okuyucularının, desteğini, hem o pınarı korumak, hem kanallar açıp uzaklara taşımak, böylece bütün çölü yeşertmek için istiyor. "Her gün iki Yeniçağ" kampanyasının sebebi budur! Her okurumuz, bu kampanyayla devamlı olarak bir okuyucu kazansa, mevcut etkinliğimiz iki katına çıkar. Böylece, bütün ülkeye su ulaştırmak mümkün olabilir. 

Yazarın Diğer Yazıları