Rehberler için yeni bir umut daha

ANAP ve AKP iktidarlarında Turizm Bakanı olarak görev yapan Sayın Erkan Mumcu’nun birkaç defa söz vermesine rağmen bir türlü yasalaşmasının mimarı olamadığı “profesyonel turist rehberliği meslek yasası” şu günlerde yine gündemde.
Yasanın içeriğini ayrıntısı ile bilmemekle birlikte, basına yansıyanlardan bu sefer Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın konuyu daha ciddi ele aldığı anlaşılıyor. Sayın Ertuğrul Günay’ın konu ile ilgili yaptığı açıklamalar, sayıları 12 bini geçmiş olan  “rehber camiası”  için büyük önem arz ediyor.
Ne yazık ki bundan önceki  “profesyonel turist rehberliği meslek yasası” girişimleri hep yanlış paketlerin içerisine konulduğu için ya da bazı Bakanlar TOBB’un etkisinde kaldığı için bir türlü yasalaşamamıştı. Son açıklamalar gösteriyor ki, turizmi “tek çatı altında” toplamanın yanlış olacağı düşüncesine sahip olan (ki mantıklı olan da budur) Sayın Günay’ın çözüm olarak turizmi 3 ayrı birlik altında toplamak düşüncesi, talihli bir açıklama olmuş ve sektör temsilcilerinin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri bir yapının oluşmasına katkı sağlamıştır.
Bundan sonra yapılması gereken “meslek yasasının yasalaşma sürecinde sekteye uğramasını engellemek” ve 2011 yaz sezonu başlarken tüm rehber camiasına “meslek yasaları ile ilgili mutlu haberi vermek” olmalıdır. Yıllardır büyük umutların bağlandığı meslek yasasının amacına ulaşabilmesi için, yasanın içeriğinin nasıl hazırlandığı oldukça önemli olan diğer bir konu.
* Kendi iç denetim mekanizmasını oluşturabilen,
* Rehberlerin ortak hareket etmelerine olanak sağlayan,
* Kaçak rehberlik faaliyetlerinin engellenmesi için kendilerine diğer kuruluşlarla birlikte denetim yetkisi verilmiş olan,
* “Serbest Rehber”  olarak çalışan meslektaşlarımızın mali anlamda sıkıntı yaşamalarını engelleyen,
* Hem “sigortalı” hem de  “bağımsız” olarak çalışma olanaklarının
sağlandığı,
* “Serbest Rehber” olarak çalışanların “rehber esnafı” sınıfına alınıp, rehberlik hizmet bedeli faturası verebilme imkanının verildiği,
* Her yıl yapılan “meslek içi eğitim seminerlerinin” daha işlevsel hale getirilmesinde Bakanlıkla beraber hareket edebilen,
* Bakanlığın her yıl yaptığı ülke tanıtım çalışmalarına gönüllü personel desteği sağlayan,
* Turizm sektöründe gördükleri eksiklikleri Bakanlığa dönemsel olarak rapor edebilen,
* Bakanlıkta her zaman kendilerine muhatap bulabilecekleri bir yapının var olduğu; Bir “profesyonel rehberlik meslek yasasının” yasalaşmasının hem rehberler hem de ülke turizmimiz için büyük bir kazanç olacağı inancındayım.
Henüz yasalaşmamış olmakla birlikte, bu konu için emek harcayan ne kadar kişi, kurum veya kuruluş var ise hepsine meslektaşlarım adına şükranlarımı sunuyorum. Demek ki bazı şeylerin değişebildiğini görebilmek için bazen 18 yıl beklemek gerekiyormuş.
Bu noktaya gelmek için 18 yıl geçmiş olması bir kayıp olarak görülebilir, ama devlet işlerindeki değişimi çok kısa sürede görmek isteği, insanın kendi ömrünü baz almasından kaynaklanıyor. Maalesef çoğunluk uzun süren mücadeleler sonucunda umutsuzluğa kapılıyor bunun da nedeni, mücadele ettiği konulardaki değişimi kendi yaşam sürecinde görememek kaygısından kaynaklanıyor. Oysa ki şimdi verdiği mücadelenin bir şekilde gelecek kuşaklar tarafından devam ettirileceği inancına sahip olsalar, insanlık hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmeyecektir.
Yani haklı konuda bencil olmadan mücadeleye devam etmek, başarının saklı olduğu noktadır
aslında.

Yazarın Diğer Yazıları