Rıza-sıfırlama bağlantısı?

"Hayırsever" Rıza'nın, ABD'de tutuklanması, Türkiye'de "tepedekiler"  ses vermeseler, ısrarla suskun kalsalar da, bir dip dalgaya yol açtığını bilin. 17/25 Aralık'ın kilit ismi o. Birilerin kızıla çalan yüzlerinde endişe fırtınası estirmemesi mümkün mü?

Rıza, daha çocuk yaşında "büyük işadamı" idi. Buna kim inanır? Ve onu "hayırsever" görenlerin kullanmadığını kim söyleyebilir? Ancak Rıza kendisi söyleyebilir. Belki söyleyemez... Kullanıldığının bile farkında değildir.

17 Aralık tsunamiye yol açan büyük bir deprem... Dalgalar, telefona takılan herkesi yuttu. 17/25 Aralık, sonra sonra düşünüyorum da, hakikaten, "birinin" ısrarla dediği gibi darbe... Bir hesaplaşma, "birini" devirme histerisi olmasa, delil toplayıp böyle bir darbeye, böyle bir çılgınlığa kim cüret edebilir?!

Daha önce "tırlaklar"dan bahsetmiştim. Birbirlerinin izine kurşun atan insanların hâlet-i ruhiyelerini anlamaya çalışıyorum... Tırlak veya histerik... Histeri: "Histeri veya isteri, psişik ve motor bozukluklar, özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi ve günlük hafıza kaybı, çeşitli sistemlere ait pisikosomatik şikâyetlerle belirgin psikonevroz bozukluk. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında; aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalığı tanımlar. Histeri, hastalarda ani sinirsel nevrotik bir hastalık olarak bilinir. Histerik hasta, kendindeki ruh sağlığının bozukluğundan habersizdir."(Vikipedi).

"Kişiler" veya "kültler" arasındaki bağlantıyı siz kurabilirsiniz!

Rıza'nın tutuklanması ister istemez taşları yerinden oynatacak. Birileri çok korkuyor. Türkiye'de, içinden nelerin çıkacağını çok iyi bildikleri kapının anahtarı onun elinde çünkü.

17/25 Aralık'ta rol alan polisler daha mahkemeye çıkarılmadılar. Üstelik dosyaları gören mahkeme heyetleri kaçıyormuş. Eğer bu polisler mahkemeye çıkarlarsa, elbette söyleyecek çok şeyleri olacaktır.

Duruşmalar ne kadar kapalı yapılırsa yapılsın, "sanık" sandalyesine oturtulanların ifadeleri mahkeme duvarlarının dışına taşacak mecburen...

Birilerinin savcıları, 17/25 Aralık dosyalarına sumen altı etmişler, dava açmaya gerek yok demişlerdi ama dava dolaydan açılmış oluyor.

HSYK kanunu değişti... Üyeler Rıza davasından çok korkanların seçtikleri... Mahkemelerin verdiği kararların en son gidecekleri yerler neresi? Yargıtay ve Danıştay değil mi? Yargıtay ve Danıştay üyeleri sıfırlandı. Yerlerine "Şurâ-yı Evet" gelecek. (Danıştay'ın eski adı Şurâ-yı Devlet'e, Yeni Osmanlılar, "yukarıdan gelen her şeye evet diyen bir meclis" manasına bu adı takmışlardı.)

Bir: Polisler mahkemeye çıktıklarında çok şey anlatacaklar. Ceza alırlar veya almazlar... Dosyalar mecburen Yargıtay'a gidecek.

İki: Rıza'nın ifadeleri çok mühim. ABD, bakmayın siz savcı sonuna kadar bağımsız, hâkimler sonuna kadar vicdanlarıyla baş başa demelerine... ABD'nin Türkiye ile bir hesabı olmasa Rıza tutuklanmazdı. Türkiye'de de birtakım davalar görülebilir. "Temiz"e çıkmak lâzım.

Belki yüksek mahkeme üyelerini sıfırlayıp yenilemek, belki çay toplatıp alkış tutturmak işe yarar!

Yazarın Diğer Yazıları