“Ferrarisini satan bilge” isimli kitabıyla tanıdığımız Robin Sharma dünyanın en çok okunan yazarları arasında. Ardarda çıkardığı tüm kitapları liste başı oldu. Yazarın yeni kitabının adı ise “Mükemmelliğin Rehberi.” Sharma’nın önerileri kimine göre çok sıradan gelebilir ya da çok sıra dışı bulanlarınız da çıkacaktır ama her iki durumda da öneriler düşündürüyor.
Bakışınızdan duruşunuza kadar pozitif olabilmenin önemini vurguladığı gibi, hayata farklı farklı bakışların penceresini de açıyor.
Ör. Okuduğunuz kitaptan tutun da izlediğiniz birçok filme kadar yaşam dersleri çıkarabiliyor. Her bitişin yeni bir başlangıç olabileceğinden tutun da şan şöhret veya para yerine bunların sizi değiştirmeden bir arada tutabilmesinin önemini vurguluyor. Doğru düşünmenin ve pozitif bir insan olabilmenin sizi taşıdığı noktalarla buluşmanızı sağlıyor. Kısacası en büyük güç kendinizsiniz, zaman zaman hepimiz bir rehber arar, birilerine danışma ihtiyacı duyarız ya da farklı bir öneri dinlemek, yeni bir bakış açısı yaratmak isteriz. Ya da bazı durumları içinden çıkılmaz olarak değerlendiririz.
İşte öyle bir durumda dahi hiçbir durumun içinden çıkılmaz olmadığını, en önemlisinin o durumu değiştirmek ya da sorun her neyse onunla başa çıkabilmek için bile kendimize inanmamız gerektiğini söylüyor Sharma. Kısacası en büyük güç sizsiniz ve kendinize güvenin.
Sharma’nın önerisi hiçbir şeyin karar vermiş bir insandan daha güçlü olmadığı. Yazarın en çok okunanlar arasında olduğunu düşünürsek, bence söylediklerini de düşünmek gerek diyorum. “Mükemmelliğin Rehberi” diğer kitapları kadar başarılı bir çalışma. Hayatın birçok noktasına ait tüyolar veriyor. Hayata karşı uyanık olmak gerektiğiyle yüzleştiriyor bizi... Özellikle de sevginin ve inanmanın gücüyle.
Yazarın haklılık payı da yok değil, sevgi ikliminden uzakta yetişen insanların olumlu düşünmelerini, ailelerine, dostlarına enerji yaymalarını bekleyemeyiz. Olumlu düşünmenin yeşermediği ortamlardaysa o pozitif sinerji oluşamaz. Kısacası, yaşadığımız hayatta sahip olabileceğimiz yeteneklerin başında belki de hayata olumlu bakabilmek, durumlar karşısında olumlu bir bakış açısı geliştirebilmek en önemlisidir. İnsanlara karşı takınacağımız tavırlar, dostane ya da hasmane bu bakış açısının ürünüdür. Akışkan dili, düşündüren üslubuyla “Mükemmelliğin Rehberi” gerçekten harika bir terapi kitabı olmuş. Okurken kendinizle buluşturuyor sizi. Zamanı iyi kullanmanın önemini, planlı ve inançlı olmanın başarmak için ilk şart olduğunu öğretiyor. Önce kendimize inanmak ve güvenmek bence en çok ihtiyaç duyulan şey. Keyifle okunabilir.
