Robotlara dikkat

 BURSA'da, tam da namaz saatinde...

      Ulu Cami'nin önünde bir kadın terörist önce etrafı kolaçan etti...

      Sonra da kararlı adımlarla kalabalığı doğru yürüdü...

      Eyvah ki eyvah...

      .......................

      İyi ki devriye gezen iki polisi gördü...

      Görmeseydi, kalabalığın içine dalacaktı....

      Beş on adım daha atamadı...

      Panikledi ve kendisini patlattı...

      .......................

      Bir yurttaş hayatını kaybetti, 13 yurttaş yaralandı...

      Canlı bomba paramparça...

      Cehenneme doğru yola çıktı! 

      .......................     

      İnsan, nasıl canlı bomba olmayı kabul eder diye düşünürüm hep...

      Öfkeli, umutsuz, mutsuz ve çaresiz olanların, inançlarını yitirip beşeri değerleri kolay kaybettiği saptanmıştır...

      Adi suç işleyen yani kriminal tiplere bakın...

      Beyin dinamikleri hızlı biçimde dumura uğrayanların sadece suç makinesi değil, kolayca robot haline geldiğini de göreceksiniz...

      O zaman tutun kollarından istediğiniz yere ve yöne sürükleyin...

      ........................

      Terör örgütleri işte bu tiplere el atıyor...

      Bulamadı mı, elemanlarını robot haline getiriyor.

      ........................

      Allah insanın aklını başından almasın...

      Yolunu şaşırana da doğru yolu göstersin!

 

*

 

BU İTİRAFA NE DERSİNİZ

      İSMAİL Rüştü Cirit, Yargıtay Başkanı...

      Değerli bir hukuk adamı...

      Doğruları söyleyen, hak, hukuk, adalet kavramlarını tavizsiz sahiplenen kişiliğiyle ve meslek anlayışıyla öne çıkan bir muhterem...

      Açıkladı:

      -Halkın yüzde 70'i yargıya güven besliyordu, bu oran geriledi...

      Nereye kadar biliyor musunuz...

      Ben de bilmiyordum, Başkan'ın açıklamasıyla öğrendim...

      Yargıya artık halkın yüzde 30'u güven besliyor...

      .........................

      Acı ama gerçek bu...

      Bu güven kaybı elbet de yargı kurumunda yapılan yanlışların artmasından ve adalet kavramının yerini bulmamasından kaynaklanıyor.

         .........................

      Bir ülkede hukukun üstünlüğü sağlanmamışsa olacaklar bellidir...

      Siyasal irade, yargı kurumunu siyasallaştırma sürecine sokmaya

çalışır, mensuplarını da bu yolla bağımsız ve tarafsız olmaktan koparmaya uğraşır...

      Doğal olarak da mekanizma ağır işler...

      Adalet kavramı ise öksüz ve yetim çocuk gibi garip kalır!

      .........................

      Bu koşulların yaşandığı bir ülkede sistem demokrasi olamaz...

      Ekonomik ve siyasal istikrar sağlanamaz...

      Siyasal irade de demokratik ilkeleri sahiplenmez...

      Toplum âdeta cendereye sıkışıp kalmış olur!

      .........................

      Başkan'ın, güven kaybına dikkat çeken konuşmasının dibinde bu gerçekler yatıyor.

      Ben öyle anlıyorum ve bu sese kulak verilmesi gerektiğini  düşünüyorum...

     

DERKENAR

     ADALET, her koşulda ve her yerde aynı olmalı...

     Yargı kurumunun bazen çelişkili kararlar vermesi, insanların adalet kavramını değişik şekillerde anlamasına neden oluyor.

     Bu da yargıya beslenen güveni sarsıyor...

     ..........................

     İki ayrı mahkeme aynı iddiaları içeren davayı farklı boyutlarda ele alamaz.

     Yargıcın kanaatinden önce yasa hükümleri vardır.

     Onlara uymayan ve "Benim kanaatim bu" diyerek değerlendiren yargı mercii, yanlış yapmış olur.

     MHP kurultayına ilişkin yargı değerlendirmesi hak, hukuk ve adalet açısından irdelenmeyi gerektiriyor...

     Hadi bakalım, hukukçular iş başına!  

 

SELİN KARŞISINDA DURMAK

      MHP'de durum karışık...

      Şom ağızlar "Olağanüstü kurultay çıkmaza girdi" diyor.

      Önünde sonunda bu kurultay yapılacak ve Bahçeli, ekibiyle birlikte yönetimi terk edecek...

      Pardon ettirilecek...

      Bunu engellemeye çalışıyorlar...

      Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği Olağanüstü kurultay toplanabilir kararı Tosya ve Gemerek'de açılan davalarla durduruldu.

      Asliye Hukuk'un atadığı kayyumlar yetkisiz kılınmış oldu...

      Bir konu, iki ayrı karar...

      Adalet mi!?  

      ........................

      Düğümü Yargıtay çözecek anlaşılan...

      Karar 15 Mayıs tarihine kadar verilmeyebilir...

      Olsun, nasıl olsa MHP önünde sonunda eyyamcıların elinden kurtulacak ve parti, hasbi milliyetçi ülkücü değerlerle ve ilkelerle yoluna devam edecek!  

      Çatlamak patlamak, kızmak köpürmek beyhude...

      .........................

      Hukukçular durdurma kararı yok hükmünde diyor...

      Nedeni de açık, durdurma kararı veren iki mahkeme de yetkisiz...

      Kısacası...

      Yanlış hesap Bağdat'tan döner derler, göreceğiz dönecek de!

 

*

 

SİYASET DÜNYASINDAN

       AKP'de isyan çıktı...

      Yönetim Erdoğan'a cephe aldı...

      Vaktiyle verilmiş atama yetkisini ondan aldı, MKYK'nın eline teslim etti.

      Böylece Tayyip Bey'e karşı çıkılmış ve ilk kez ciddi tavır takınılmış oldu.

      Beştepe'nin seyir defteri bundan böyle dikkatle izlenmeyi gerektiriyor...

                                             * * *

      Başbakan Davutoğlu, "Başkanlık sistemini savunursam kendini inkâr etmiş olurum demedim" açıklaması yaptı...

      Sabredemedi, açıklamayı taa Zagrep'ten yolladı...

         Acelesi var mıydı; döndüğünde de söyleyebilirdi...

      .........................

        Ne söylerse söylesin, iki kere iki dört...

      Değişmez!

      Başkanlık gelir, Davutoğlu gider...

                                             * * *

      Bahçeli'nin yalçın bir kayaya benzeyen iri kıyım yardımcısı siyasetçilere uluorta, "İnançlarla oynamayın" demiş...

      Evet, oynamasınlar...

      Devlet Bey de oynamasın; siyasete mola versin ve beynini dinlendirmek için köşesine çekilip bulmaca çözsün...

    

*

 

BİLMECE  

         ÜST dudağını sabit tutup alt dudağıyla konuşan AKP'li siyasetçi kim... Bilene ikramiye var, kocaman bir aferin!

 

Yazarın Diğer Yazıları