Değerli okuyucularım, ikinci kez sağlık sorunlarıyla boğuştuğum zorlu süreci Allah’ın izniyle atlattım. Sizlerden ayrı kaldığım üç aylık zaman zarfında yine sizlerden gelen güzel mesajlarla güç buldum. Tüm okuyucularıma beni mailleriyle yalnız bırakmadıkları için sonsuz teşekkür ediyorum.
Tekrar sizlerle sanatı paylaşmak keyif verici. Bu hafta tabiri caizse bana 3’ü 1 arada kahve keyfi yaşatan müthiş bir oyun izledim. Evet 3’ü 1 arada. William Shakespeare-Macbeth-Bozkurt Kuruç... Devlet Tiyatroları’nca “Shakespeare Haftası” münasebetiyle Ankara Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde 14 Ocak’ta prömiyer yapan Macbeth isimli oyunu usta rejisör, aktör, devlet sanatçısı Prof. Bozkurt Kuruç sahneye koydu.
Kendisine “Neden Shakespeare?” diye sorduğumda Sn. Kuruç, “Bütün tiyatrolar Shakespeare çalışmalı çünkü evrensel insanı ilgilendiren beşeri duygular her oyununda ön plandadır. Bir de benim için önemli bir tarafı vardır. Özellikle şairliğine de yansır. Bu özellik ‘KELİMELER’dir. Hamlet oyununda beşvezir Hamlet’e ‘Ne okuyorsun?’ diye sorar. Cevap ise, ‘Roman değil, hikaye değil, şiir değil, KELİMELER... KELİMELER...’ der. Seyirci de bir çok oyununda olduğu gibi ‘KELİMELER’ üzerine kurulmuş bu beşeri duyguları anlarsa Shakespeare’in demek istediklerini mükemmel duyar” dedi.
Dünya prömiyeri 1606 yılında gerçekleşen Macbeth oyununda Shakespeare, tarihsel gerçeklikten yola çıkarak güncelliğini 21. y.y.’da dahi koruyan ve sesini duyuran eserini ve “KELİMELER”i kaleme almıştır. Dünyada tiyatro oyun yazarları arasında sıklıkla konu edilen tutku, hırs, nefret, desise, iktidarı ele geçirmek için uygulanan entrikalar, cinayetler bir çok yazara ilham konusu olmuştur ama o yazar Shakespeare ise bir başkadır.
Kötü ve iyinin amansız çatışmasıyla sarmalanan oyunda roller de oyuncularıyla örtüşmüş. Sayın Kuruç, “Aktörleri okuduğum oyundaki roller çağırır” dedi. Gerçekten de öyle olmuş. Macbeth Sinan Pekinton, Lady Macbeth İpek Çeken, Kral Duncan Mehmet Gökçer, Banquo İsmet Numanoğlu, Macduff Tolga Tekin, Malcolm İrfan Kılınç, Komutan Sıward Güven Besimoğlu, Kapıcı Savaş Tamer, Rosse Özgür Cengiz ve Macbeth’i kral yapan cadılar. 1. Cadı Farah Nur Barut, 2. Cadı Füsun Akay, 3. Cadı Yaprak Onat gerçekten de rollerin çağırdığı aktör ve aktristler olmuşlar.
Özellikle de müzikleriyle oyunun ruhunu baştan sona diri tutan ve güçlü kılan besteci Can Atilla ise gözlerinizi bir an kapattığınızda kendinizi o anın içinde bulmanızı sağlıyor. Işık, kostüm, makyaj, dekor, her şey kendi ruhuyla buluşmuş. Özellikle oyuncuları ön plana çıkaran dekorda zemin paslanmış yani dönemin çürümüşlüğünü anlatıyor. Kötülüğün ve ihanetin bir 500 sene daha geçse değişmeyen öyküsü Macbeth. Shakespeare’in güçlü kaleminden Prof. Kuruç’un güçlü rejisi ve Macbeth Sinan Pekinton’un müthiş oyunculuğuyla izlenmeye değer. İsmini sütunuma sığdıramadığım tüm oyuncular ve ekibin ellerine sağlık...
