Rus iddiası

Bu yazıyı, kriz başladığından beri, kafamı kurcalayanlara ayırdım. Rus Savunma Bakanı da kalktı, bazı açıklamalar yaptı, kafam, daha da karıştı. Bir süredir, bir şeylerden şüpheleniyordum. Bir şeyler, yanlış ve eksikti. Bu nedenle, istihbarat topladım, okudum, araştırdım. Düşürülen, Rus uçağından söz ediyorum canım. Olay başladığından beri, bilmecenin yerine oturmayan noktaları vardı. İşte bu yüzden araştırıp, bilgi topladım. Birde Paris'te yapılan, Erdoğan-Obama görüşmesi sonrası, yüzler ve açıklamalar, haklılığımı ortaya koydu.

                Şimdi konuyu, ayrıntılarıyla açıklayalım, bakalım ne diyeceksiniz? ABD ile Rusya, yapılan, anlaşma gereğince, Suriye'de uçaklarının havada tepişmesini önlemek ve bir kazaya sebep vermemek için, aralarında anlaşmaya varmışlardı. Bu durum gayet güzel yürürken, Rusya, uçaklarının düşürüldüğü gün, uçaklarının rotası konusunda, Amerikan tarafına bilgi verdiğini, Amerikalılarda böyle bir bilgi almadıklarını açıkladı. Yani bir garip değil mi, her uçuşa bilgi veren Rusya, bu olay yaratacak uçuş konusunda, bilgi vermesin.

ABD bilgi sahibi olmayınca, kalkıp Türk tarafına, sınırlarınızda Rus uçakları uçacak diye bilgi vermemiş. Bunu bizzat, asrın lideri ve yardımcıları açıkladı. Dediler ki, eğer uçağın Rusya'ya ait olduğunu bilseydik vurmazdık. Ya da uçağı vuran, orduda kalan, NATO'cu birileri, asrın liderine kasıt olsun diye mi ateş açtılar? Kimsenin ağzına laf koymuyorum. Bunları gazetelerde okuyup, televizyonlarda, bizzat kendi seslerinden dinledik. Eğer Amerikalılar biliyordu da, bunu İŞİD'e karşı mücadele de, koalisyon ortakları olan Türkiye'ye bildirmedilerse, bunda da kasıt var demektir.

Şimdi düşünün, Rusya'ya, Ukrayna olayları ardından, batılı ülkelere ambargo uygulatan ABD, Türk mallarını, Rusların boykot etmesi ardından, taraflara uzlaşma öneriyor. Obama, Paris görüşmesi sonrasında, Erdoğan'a Ruslarla uzlaşın diyor. Daha sonra ABD Savunma Bakanı Carter çıkıp, Türkiye'ye PKK ile mücadele ettiği kadar, İŞİD ile mücadele etmesini ve sınırlarını daha sıkı kontrolü öneriyor.

Amerika'da yönetime yakın basın tarafından yayınlanan haberlerde, Türkiye'nin İŞİD petrolünü satışı ve bunda kimlerin rolü olduğu yazıldı. Ankara'da, asrın lideri, Putin'e meydan okuyup, "bir bildiğin varsa ortaya koy aksi olursa istifa et" deyince, bu sefer Rus Savunma Bakanı, bir basın toplantısı yapıp eteğindeki taşları döktü.  Rus savunma bakanlığı iddialarını ortaya koydu. Baktım, tüm Amerikan haber ajansları, gazete ve televizyonları konuyu sayfa, sayfa, görüntülü, görüntüsüz yayınladı. Ruslar, petrolün satışında, kimlerin aracı olduğunu bildiklerini ileri sürdü. Rivayet Rusların, petrol taşıyan İŞİD kamyonlarını vurmasına karşılık uçağın vurulduğu yolunda.

İşin garibi, Rusların verdiği tepkinin ve Türk ekonomisine özellikle, bu kadar hassas bir dönemde, büyük olması, anlaşılan iktidarı korkutmuş olmalı. Turizm, vize ikili, ilişkiler, yaş meyve ve sebze ihracatından enerji konularına kadar bir dizi etkilerinin olmasını beklemiyorlardı. Ankara, kendilerine lafla destek veren müttefiklerin gerçekte nasıl uzlaşın tavsiyesinde bulunduklarını da biliyor. Ankara birde, ikide bir yarattığı savaşlar nedeniyle, TIR'larına yeni güzergâh bulacak diye ölüyor. Bu arada Ruslarda Türkiye'nin yerini İsrail ile dolduruyor.

Müttefik denince, Avrupa Türkiye'ye vizenin kaldırılacağı türküsünü söylüyor. Anlamak mümkün mü, Avrupa ortak vize Schengen'in kaldırılması kararını alırken, mülteci kaynağı bir ülkeye, neden vizeyi kaldırsın. Verileceği açıklanan paranın, kaç taksitte ve ne zaman nasıl verileceği de, başka bir bilmece.

Öte yandan, sınırları içinde, Diyarbakır'a bile hâkim olamayan bir hükümet sınır kavgası yapıyor. Hükümetin adli her türlü hâkimiyeti yalnızca, kendilerine muhalefet eden gazeteci ve bilim adamlarına yönelik. Diyarbakır'da, devlet, bir cinayetin delillerini toplamaktan acizse, ne denir? Tam da California da 14 kişinin öldürüldüğü 14 kişinin de yaralandığı sırada. Yani milletin teröre hassas olduğu bir ara. Bir gece önce de Chicago'da öldürülen siyahî çocuk nedeniyle kent emniyet müdürü işini kaybederken, aynı saatlerde Baltimore kentinde bir başka genci öldüren polisin yargılanıyor.

İşte bizimkilerin patronunun da, içinde bulunduğu durum. Buyurun siz çıkın işin içinden.

Yazarın Diğer Yazıları