Rusya sınırımıza gelirse nefes borumuz kesilir

Rusya sınırımıza gelirse nefes borumuz kesilir
Yurt Partisi lideri Saadettin Tantan, Türkiye’nin PKK ile meşgul edilip bütün enerjisini bu terör örgütüne harcadığını belirterek, iktidar ve muhalefetin olayları okuyamadığını söyledi.

Tantan, “Doğu Akdeniz’e egemen olmak için Kıbrıs vazgeçilmez. Bu nedenle Türkiye’nin elinden alınmak isteniyor. Türkiye, burada dışlandığında, güney sınırımıza Rusya geldiğinde Türkiye boğuluyor. Ege kıta sahanlığı Yunanistan’ın tehdidi altında. Orada da nefes borumuz kesik” dedi. 

 

Rusya sınırımıza gelirse nefes borumuz kesilir

Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, Türkiye’nin PKK ile meşgul edilip bütün enerjisini bu terör örgütüne harcadığını belirterek, iktidar ve muhalefetin olayları okuyamadığını söyledi. Suriye’de Türkiye’nin komşusunun Rusya olduğunu ifade eden Tantan, şunları söyledi: “Muhalefetin projesi yok, iktidarın eylem planlarının içi boş. Doğu Akdeniz’e egemen olmak için Kıbrıs vazgeçilmez. Bu nedenle Türkiye’nin elinden alınmak isteniyor. Türkiye, Doğu Akdeniz’den dışlandığında, güney sınırımıza Rusya geldiğinde Türkiye tamamen boğuluyor. Ege kıta sahanlığında Yunanistan’ın tehdidi altında. Oradan da nefes borumuz kesildi. Türkiye’ye ait kıta sahanlığındaki adaların işgaline yönelik Türkiye hiçbir şey yapamıyor. Karadeniz havzasında Kırım’a yerleşmiş, orayı kontrol eden Rusya var, güneye yerleşti. Hem Doğu Akdeniz’e hem de sınırlarımıza yerleşti. PYD orada taşeron, iki günde paramparça olur. Maalesef Suriye’de Esad bir şey değil. Rusya var.”

Bugünkü parlamentoyla Türkiye’nin bugünkü sorunları çözemeyeceğini belirten Tantan, milletvekillerinin kendi geleceklerini düşündüğünü, siyasetin kirli ve kimliksiz durumda olduğunu ifade etti. “Bunu çözecek olan TBMM ama ortada yok. Parlamentodaki siyasi partilerin çıkar gruplarının çıkarları öncelikli” diyen Tantan, şöyle devam etti:

TSK mücadele ediyor

 “Türk milletinin gücü kendi içindeki ve dışındaki sorunları çözebilecek güçte. Ne Doğu Akdeniz’e ne de güneyimize Rusya gelebilir ne de Irak’ta ve diğer bölgelerde tehditler devam edemez. Büyük Kürdistan’ın kurulması kolay değil. Çünkü devlet ve millet olma vasfı kolay değil. Uzun yıllardan gelen bir alt yapıyı gerektiriyor. Sy-Picot 1916’lı yıllardaki antlaşma yürürlükten kalkmış durumda. Yeni bir harita çizilecek ama bu haritayı emperyal güçlerin dayatmasıyla çizilemez. Burada sevindirici gelişme siyesi kirliliğe ve kimliksizliğe rağmen TSK, kolluk güçleri ve istihbarat teşkilatlarında içindeki gelişmelerden rahatsız olan dinamik güçler ölüm pahasına da olsa mücadeleyi bırakmıyorlar. Siyasi iktidar bu mücadelede yer almıyor. Burada Türkiye’nin güney sınırındaki Rusya’nın hakimiyetinin artmasının yanında Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ı ve Ege kıta sahanlığını da bir bütün olarak görmek gerekiyor. Karadeniz havzasıyla birlikte bu üç havzayı kaybederse Türkiye nefes alamaz. O zaman kendi içinde büyük bir iç sava gidebilir. Siyasetçilerin kendilerini sorgulaması gerekiyor. Bir taraftan terör örgütlerinin baskısı, organize suç örgütlerinin baskısı halkı hem sindiriyor, hem de sindirerek halkı isyana teşvik ediyor.”